MEDYA KÖŞESİ

Çandar 'sapla saman karışmasın' diyor

‘Yanlış Suriye politikası’ndan ötürü böyle bir duruma yol açıyor diye hükümete mi yüklenmeliyiz? Yoksa bu canavarlığı kendi ülkesinde yapmakla kalmayıp Türkiye sınırları ötesine taşıyan Suriye rejimini mi teşhis etmeliyiz?"

Çandar 'sapla saman karışmasın' diyor
GAZETECİLER.COM - Radikal yazarı Cengiz Çandar, köşesinde Reyhanlı'da yaşananların sorumlusunun, kendi silahsız halkına karşı silah kullanmaktan çekinmeyen Esad yönetimi olduğunun altını çizdiği yazısında, "eleştiriyi kim, nerede ve ne ölçüde hak ediyorsa, eleştirelim de... Önce Suriye rejiminin ‘kanlı sicili’ni tespit edelim. Reyhanlı saldırısının arkasında bu rejimi görelim. Banyas’ta Suriyeli bebekleri, hatta ceninleri sakınmayanların, Reyhanlı’da hiçbir şeyi sakınmayacağını anlayalım." yazdı.

İşte Çandar'ın bugün köşesinde yaptığı Reyhanlı analizleri:

‘Yanlış Suriye politikası’ndan ötürü böyle bir duruma yol açıyor diye hükümete mi yüklenmeliyiz? Yoksa bu canavarlığı kendi ülkesinde yapmakla kalmayıp Türkiye sınırları ötesine taşıyan Suriye rejimini mi teşhis etmeliyiz? Sapla samanı karıştırmayalım.

Suriye ve Suriye üzerinden gelinen noktada, nerede yanlış yapıldı; ne yapılması gerek; ‘doğru’ nedir? Bunları tartışalım. Eleştiriyi kim, nerede ve ne ölçüde hak ediyorsa, eleştirelim de. Ama bir şeyi asla aklımızdan çıkarmayalım: Suriye’de olaylar, 15 Mart 2011’de silahsız halkın gösterileriyle başladı. Halka silah kullanan, her gösteriyi acımasızca biçen Başşar Esad rejimiydi. Ülkesindeki çatışmayı ‘mezhep savaşı’na çevirmek isteyerek iktidarının ömrünü uzatmak isteyen Başşar Esad idi. Ülkesindeki ‘mezhep savaşı’nı Türkiye’ye ihraç etmek isteyen de Başşar Esad.

Önce Suriye rejiminin ‘kanlı sicili’ni tespit edelim. Reyhanlı saldırısının arkasında bu rejimi görelim. Banyas’ta Suriyeli bebekleri, hatta ceninleri sakınmayanların, Reyhanlı’da hiçbir şeyi sakınmayacağını anlayalım.

Sapla samanı ayıralım. Suriye rejimine ve onun Mihraç Ural gibi hempalarına karşı tavır alalım. Sonra ne tartışacaksak tartışalım; neyi eleştireceksek eleştirelim.
Ne yapıp edip Türkiye’de bir Sünni-Alevi çatışmasının alevlenmesinin önüne geçmek gerekiyor. Reyhanlı’nın hesabı Suriye rejiminden bir şekilde sorulmazsa, rejim ‘caydırılmazsa’ ‘Reyhanlı’ tekrarlar. Asıl risk ve tehlike buradadır.

Banyas’ın hesabı tutulursa Reyhanlı’nın hesabı da sorulur.

Bunlar yapılabilirse Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyareti ve sonuçlarını konuşmanın bir anlamı olur...