KAZANDI

Can Dündar Kazandı çünkü...

Türk iş dünyasının parlayan yıldızı(!) Korkmaz Yiğit'le şampanya patlatıp Aydın Doğan'dan kurtuluşlarını kutluyorlardı...

Can Dündar Kazandı çünkü...

Az sonra okuyacaklarınızı Can Dündar'ın bugünkü Milliyet'te başlığı altında yayımlanan makalesinden alıntıladık...
Ne "itiraz" var kimileri gibi ne "isyan"...
Kısacık bir muhasebe ve "yeni" sanılan ama "eski ve eskimeyen" gerçek sahipleri olan Karacan ailesine saygı var...
Bizim kuşak biliyoruz ki Aydın Doğan, ülkenin "en ciddi, en halk gazetesi"ni hep "atlama taşı" olarak kullandı...
Sendikalı işçiler ve sendikacıların okuduğu gazeteydi Milliyet....
Memur ve emeklinin okuduğu gazeteydi Milliyet...
Futbol hastalarının okuduğu gazeteydi Milliyet...
Ve bütün bu kitleler o dönemlerde en büyük seçmen kitlesiydi...
Ya bugünkü Milliyet?..
Ne yazık ki kendisinden 58 yaş küçük HaberTürk ve Sözcü ile bile başa çıkamayacak kadar "berbat" vaziyette...
Hürriyet'in sahibi olduktan sonra Kafasından Milliyet'i sildi Aydın Doğan...
Silmeseydi 28 Şubat sürecindeki en güçlü ve parlak günlerinde Milliyet'i Korkmaz Yiğit'e satar mıydı?..

Bakıyorum da dün kimi yazarlar; Milliyet'in geri dönüşünü o dönemdeki yazarların Aydın Bey'e yaptığı baskıya bağlıyorlar...
Açıkça söylüyoruz ki "YALAN"...
Çünkü...
Gazetenin Doğan'a geri dönüşü yazar baskısı ve Aydın Doğan'ın yazarlarından korkması değil...
Çünkü...
O günkü yazarlar (bugün hepsi halen oradalar) gazetenin yeni sahibi ve Türk iş dünyasının parlayan yıldızı(!) Korkmaz Yiğit'le şampanya patlatıp Aydın Doğan'dan kurtuluşlarını kutluyorlardı...
İnanmayan gitsiz Korkmaz Yiğit'e sorsun...
Peki neden geri döndü Milliyet?..
Kokmaz Yiğit, Alâattin Çakıcı ile bir olmuş ve Türk Ticaret Bankası'nı ihaleye "fesat" karıştırarak almıştı (iddiaya göre)..
İddiayı kim duyurdu kamuoyuna peki?..
O günlerde Aydın Doğan'ın bahçesindeki (gurup) müştemilâtta yaşayan Tuncay Özkan, o günkü Kanal D'de (Genel Haber Müdürü Uğur Dündar'dı) duyurdu tabii ki...
Ve...
Mesut Yılmaz önderliğindeki Devlet(!), Korkmaz Yiğit'in iç çamaşırlarına kadar her şeyine "el koydu"...
Kalan borcunu ödeyemeyeceğini anlayan Korkmaz Yiğit (bizce) fazla dürüstlük edip Milliyet'i Aydın Doğan'a sattı...
Dikkat!..
Geri vermedi, sattı...
Hem de 25 milyon Dolar peşin ödeme (İsviçre'de ödendi) yakıp Milliyet'i "Geri" verdi Yiğit...
Şimdi gerçek satış yapılıyor...
Şimdi Milliyet kendisini doğuran Karacan ve eski sahiplerinden Demirören ailelerine dönüyor...

Ve şimdi de Can Dündar'ı okuyun lütfen...

Biz, gazetemizi “dükkan”, kendimizi “silahşör” saymadığımız için, kulak asmadık bunlara... “Ada”mızda doğru bildiğimizi yazmaya devam ettik.
Hatta bu laflarla bilendik. Vites büyüttük.
Ama siyasi, mali baskılar ağırlaşıyordu. Fark ediyorduk.
Baskılar sonuç da veriyordu. Anlıyorduk.
Diğer gazetelerdeki bazı meslektaşlarımızın kurban edildiğini görüyorduk.
“Ya diz çök ya da ” dayatmasını hissediyorduk.
Her muhalif yazımızla “Anakara”yı yönetenleri biraz daha zora soktuğumuzu da biliyorduk.
Ama boyun eğmenin, taviz vermenin, susmanın bedeli daha ağırdı; inadına yazıyorduk.
* * *
Bugün, Milliyet el değiştirirken kendi adıma bir tanıklık yapmak, bir hakkı teslim etmek boynumun borcu:
Son 10 yıl içinde, bu zorlu süreçte, bir tek gün, ’dan veya bayrağı ondan devralan kızı Hanzade Doğan’dan “Şunu yaz, bunu yazma” mesajı almadım.
Bir gün olsun “Ağır baskı altındayız, bir süre eleştirme” iması sezmedim.
Bu “Ada”nın bağımsızlığına hep saygı gördüm.
Görmesem, zaten şimdi burada olmazdım.

Biz "Can Dündar Kazandı" derken önce kendi yorumumuzu sonra da Dündar'ın bu yazdıklarını referans aldık...

ÇOK OKUNANLAR