MEDYA KÖŞESİ

Can Ataklı, bakın neyi hatırlatıyor

şimdinin demokrasi kahramanları, o tarihlerde bununla da Şetinmediler Doğan Güreş’e ‘etek’ giydirdiler.

Can Ataklı, bakın neyi hatırlatıyor

Can Ataklı, 15 ve hatta 20 yıl öncesine götürüyor bugün bizi.
Özal’ın TSK ile ilişkilerini ve Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde Genelkurmay Başkanı ile başbakan arasındaki disiplinli saygı anlayışını.
Yazısının bir yerinde “….. şimdinin demokrasi kahramanları, o tarihlerde bununla da yetinmediler Doğan Güreş’e ‘etek’ giydirdiler. Bir tür ‘travesti’ yaptılar Genelkurmay Başkanı’nı” diyerek Güreş Paşa’ya pantolon yerine eteklik yakıştıran Fatih Altaylı’ya gönderme yapıyor…
Can Ataklı’nın yazısı şöyle:

 

Paşa’ya eteklik giydirenler şimdi demokrasi kahramanı 

Türkiye, Güreş Paşa'nın mükemmel bir demokrat asker edasıyla söylediği o anekdotu saygı ile karşılayabilse; demokrat bir ülkede genelkurmay başkanlarının sivil otoritenin emrinde olduğu gerçeğini haykıran o sesle alay edeceklerine destek verseydi ne 28 Şubat yaşanırdı ne de aklımızı karıştıran bu darbe girişimleri...

A.B.O. 

 Silahlı Kuvvetler ağır bir saldırı altında. Belli ki bugüne kadar ülkeyi gerçekten kendilerinin yönettiğine o kadar inanmışlar ki, bu saldırılar karşısında ne yapacaklarını bilemez haldeler.

Bu nedenle emekli komutanlar itilip kakılıyor, polis merkezlerinde çekyatlarda sabahlatılıyor, saatlerce sorgulanıp tutuklanıyor.

Bunları büyük bir sevinçle karşılayan, “Artık Türkiye eski Türkiye değil, diktatörlük bitti” naraları atanlar yapılanların “demokrasi ve hukukun nihayet Türkiye’ye gelmesinin müjdesi” olduğunu söylüyorlar.

Oysa demokrasi ve hukuk askerin aşağılanması değildir. Tam tersine askerin de demokrasi ve hukuk düzenine tamamıyla sadık kalması ve yüceltilmesi demokrasi ve hukukun olduğunun müjdesidir.

AKP ile birlikte içlerindeki Türkiye sevgisizliğini ortaya çıkaran maskeli kesime hatırlatmak istediğim bir nokta var. Şimdi “asla darbe olmayacağını” bildikleri için kahramanlığa soyunanlar 1990’lı yıllarda yakalanan fırsatı acaba neden ellerinin tersiyle ittiler?

1994 yılında Başbakan Tansu Çiller’di. Beğenelim beğenmeyelim, onun döneminde iktidar-asker ilişkileri hiç de kötü değildi. Gerçi Başbakan Tansu Çiller askerle iyi ilişkilerini, onlarla kötü olmama ilkesi üzerinden yürütüyordu ama sonuçta asker “sivil otoriteye itaat” konusunda hayli önemli mesafe almıştı.

Tabii Turgut Özal’ın yarattığı iklimi de unutmamak gerek burada.

  Devamını okumak isterseniz

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar