Bünyamin Sürmeli kaybetti

Evet Bünyamin, kaybettin.
Neden mi kaybettin?..

Acele etmezsen söyleyeceğim.

Ama önce haritamın başına geçeyim.

*

Bak kardeşim

İki gündür felâket tellallığı yapıyorsun…
Neymiş?..

Rize ve Artvin’de toprak suya doymuşmuş…

Neymiş?..

Toprak suya doyunca her yanı sel basması kaçınılmazmış…

*

İyi ya kardeşim…

Madem selden kaçış yok, neden bozuyorsun milletin moralini?..

“Korkmayın, bi şeycik olmayacak. Zaten yağmur da azıcık yağacak” falan desene...

*

“Hem zaten; sel olacaksa eğer olacak... N’apalım?.. Kaderinizde varsa sele kapılmak, neye yarar salak salak ağlamak” diye insanlara moral versene.

*

Bak bana…

50 yıllık iktisatçıyım.

Hem de en az senin meteorologluğun kadar iyi bir iktisatçıyım…
Ama…
Ekonominin geleceğinden söz ediyor muyum?..

Etmiyorum?

Sor bi bakalım neden etmiyorum?

*

Yahu Bünyamin…
Ekonominin geleceğine ilişkin öngörüde bulunsam n’olacak?..
Sen “yağma yağmur esme rüzgâr” dediğinde yüce rabbim seni dinleyip de yağmuru yağdırmayıp, rüzgârı estirmeyecek mi?..

*
Ben de o hesap kardeşim…
“Ekonomiyi zor günler bekliyor… Hatta bu durum aynen sürdürülürse 5 Nisan ve 22 Şubat’ı mumla arayacağımız bir ekonomik kriz geliyor” desem ekonomimizin tanrıları beni mi dinleyecek?..
Yoooo…

*

Kaderimizde varsa ekonomik buhran, bunu söyleyecek bir ben miyim Burhan…

*

Yani Bünyamin yani…

Kaybettin kardeşim kaybettin.

*

“Rize’de ve Artvin’de bahar günleri yaşayacağız” diyeceğine iki gündür “henüz hiçbir şey geçmedi asıl tehlike bundan sonra” diyorsun.

*

Ve…
İnsanları boşuna telaşa kaptırıp boşuna tedbir alarak yorulmalarına sebep oluyorsun.

Bırak kardeşim bırak.

Ne gelirse Allah’tan…