"Bülent Arınç sadece Bülent Arınç değildir" dedi taşı gediğine oturttu

Bülent Arınç sadece Bülent Arınç değildir diyen Özışık, Arınç'ın siyasi kimliği veya görevinden bağımsız "şahsi kanaatimi açıklıyorum" diyerek konuşmasını eleştirdi.

Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olduğunu hatırlatan Özışık, bu açıklamaların tıpkı daha önce Melih Gökçek ile ilgili yaptığı açıklamalar gibi partiye zarar vereceğini belirtiyor. 

İşte Özışık'ın Arınç'ın açıklamalarına ilişkin değerlendirmeleri:

Bülent Arınç'ın Canan Kaftancıoğlu ve Ahmet Türk ile ilgili söylediği sözlere AK Parti içinden de tepki var.

Özellikle Çanakkale Milletvekili Bülent Turan'ın tepkisi çok sert! 

Yalnız dikkatinizi çekerim. Bülent Turan dediğimiz adam aynı zamanda AK Parti Grup Başkanvekili. Yani öyle Bülent Arınç gibi kendi adına ve kendi başına konuşan biri değil.

Bülent Arınç'a tepkisi de AK Parti adınaydı zaten...

Sayın Arınç kusura bakmasın ama ben bu tartışmada sözleri her ne kadar sert olsa da Bülent Turan'ın haklı olduğu kanaatindeyim. 

Neden?

Öncelikle şunun adını koyalım. Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi biriyse, öyle önüne gelen ekrana çıkıp, "Ben Bülent Arınç olarak konuşuyorum" deme hakkına sahip değil. 

Gördüğü bir yanlış var ise bunu önce Cumhurbaşkanı ile sonra da parti genel merkezi ile istişare eder. İstişare kurulunda olmasının nedeni de bu değil mi zaten?

E, bunu istişareleri yapmadan ekranlarda söylediği her söz kendisi kadar AK Parti'yi ve Cumhurbaşkanı'nı da bağlar!

Kaldı ki...

Bülent Arınç yaşı itibarıyla AK Parti'nin önde gelen isimlerinden biri. Yani özüyle sözüyle kendinden sonra gelecek olanlara örnek olan biri. AK Partililerin bu konuda kendisini örnek alıp ekranlara çıkarak haldır huldur konuştuğunu düşünsenize...

Bu işin sonu ne olur acaba?

Arınç'ın haksız olduğu ikinci bir nokta daha var.

Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen yargı kararının yanlış olduğu hususunda Sayın Arınç'a kısmen katılıyorum. Kaftancıoğlu'na 2013 yılında söylediği sözlerden 6 yıl sonra dava açan yargı, yargı değildir!

Bu konuda aynı düşünüyoruz. 

Lakin...

Göreve geldiği üç aylık süre içinde Mardin Belediyesinden yüzlerce şehit yakınını işten çıkarıp onların yerine 300 PKK'lı teröristi işe alan Ahmet Türk'ü topluma âdeta çok iyi iş yapmış gibi anlatıyor Sayın Arınç...

CHP ve HDP'nin Cumhurbaşkanı'na ve İçişleri Bakanı'na bu mesele üzerinden saldırdığını bile bile görevden almanın haksız olduğunu söyleyeceksin. "Bizim İçişleri Bakanı’mız Ahmet Türk'ü teröre destek suçundan açığa aldı ama onun teröre destek gibi bir durumu yok" demenin Erdoğan'a "diktatör" diyenlerin elini güçlendirdiğini bilmiyor mu Sayın Arınç?

Bu sözleri söylediği andan itibaren CHP ve HDP'lilerin, "Bakın, Bülent Arınç bile açığa almanın yanlış olduğunu itiraf ediyor" diyerek saldırıya geçeceğini bilmiyor mu?

Bilmiyorsa ayıp...

Biliyorsa daha büyük ayıp!

Sayın Arınç'ın ekranlara çıkıp, "Ben Bülent Arınç olarak şahsi fikrimi söyleyeceğim" dediğinde AK Parti'ye verdiği zararın boyutlarını şöyle bir düşünmesinde fayda var.

Ekranlarda Melih Gökçek'i hedef alarak söylediği "Parsel parsel sattı" sözleri bugün bile muhalefetin elindeki en büyük silah olarak duruyor. Hiçbir AK Partili, muhalefetin diline doladığı bu sözlere cevap veremiyor.

Üzülerek söylemeliyim ki Bülent Arınç bu sözleriyle AK Parti içindeki hizbin yolunu açtı.

15 Temmuz'da Ankara'da destansı bir mücadele veren Melih Gökçek, AK Parti içindeki bazı isimlerin ayak oyunları sayesinde kötü adam ilan edildi ve Erdoğan tarafından görevden alındı.

Alındı da ne oldu?

Arınç'tan cesaret alan Hayati Yazıcı’nın “Bizim o arkadaşı niye görevden aldığımız bellidir" sözlerine bile AK Parti zarar görmesin diye cevap vermedi.

Sadece son seçime bakın.

Melih Gökçek sanki kendisi adaymış gibi AK Parti adına çalıştı. Peki Gökçek'in hedefe konmasında ve görevden alınmasında başrol oynayanlar onun kadar çalıştı mı?

Bunun cevabını hepimiz çok iyi biliyoruz da...

Neyse...

Özetleyecek olursam...

Sayın Arınç zaman zaman yaptığı çıkışlarla AK Parti'ye bütün muhalefet partilerinin veremeyeceği zararı verdi, vermeye de devam ediyor.

Yani inanın iş öyle bir noktaya geldi ki...

Sokaktaki insanlar, "Arınç, Erdoğan'a ve AK Parti'ye bile isteye zarar veriyor" diyecek hâle geldi.

Sayın Arınç tabana azıcık kulak verirse, eminim ki bu isyanı rahatlıkla görüp duyacaktır.