Bu yaptığın münafıklık be Çekirge!..
Bunlardan biri, "Galatasaralıyım" diyen ama nedense sürekli Aysal'a çakmak için bahane arayan Fatih Çekirge...
Engin Akdiş
Yazının başındaki isim ve şu yanda gördüğünüz yakışıklı erkek fotoğrafı bu satırların yazarına aittir. Analiz köşesi Adnan Berk Okan ağabeyden alınıp bu günlük bana tahsis edilmiştir...
Kendimden kısaca söz edeyim. Çevremde gizli güçleri olan biri olarak tanınmaktayım. Allah vergisi işte. Meselâ geçenlerde, yıllardır omzu ağrayan bir bir arkadaşımızın omuzunu tutmamla iyileşmesi arasında geçen süre sadece bir saat. İşte böyle küçük bir örnek vereyim istedim.
Yakın çevrem, geceleri bilgisayarımı açık bırakıtığımı bilir. Çünkü ben uyurum bilgisayarım uyumuaz. Sabah olup da yeniden bilgisayarımın başına geçtiğimde bilirim ki Cinlerim gelmiş, benim yerime yazmışlardır. Cinlerimin bizzat saygıdeğer Memiş Hoca tarafından gönderildiğinin bilinmesinde fayda olduğu kanaatindeyim.
Bu arada görüyorum ki (gönül gözüm herşeyi görür) kimileriniz "Yalanına" deyip sonra "sı...." ile başlayan eylemi içeren küfür etmektesiniz. Adımın Engin olduğunu sanırım fark ettirmişsinizdir. Lütfen beni adımın hakkını vermek zorunda bırakmayın, sonra ardıçınıza bakmadan kaçmayın ortamdan...
Neyse...
Fatih Çekirge de belli ki geceleri yatmadan önce benim gibi bilgisayarını açık bırakanlardan. Hiç kimse beni 25.07.2011 tarihli Hürriyet'te başlığı altında yayımlanan makalenin Çekirge tarafından yazıldığına inandıramaz. Çünkü Fatih Bey öyle saçma sapan bir makale klavyeye almaz. Ben de zaten bundan sonra okuyacağınız eleştirileri Cinlerime bırakmadan Çekirge'nin cinlerine hitaben, bizzat kendim yazacağım...
Sonra da bilgisayarımın fişini çekeceğim ki kendi kendine açılıp da doğaüstü güçler gelip bir şeyler karalamasınlar...
Ey Çekirge cinleri!..
Siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Güneşi sabahları doğudaki dağların ardından çıkarmak için kulaklarından siz çekiyor; akşamları da batı dağlarının ardına Balyoz şüphelisi paşaların başından ittirip emniyet otosuna sokan polis gibi, sizler mi itiyorsunuz?
Yok eğer o doğuşlar ve batışlar sizin eseriniz değilse, o doğa olayını yaratan Allah'ın namuslu kullarından ne istiyorsunuz?
Sizin alemde bilinir ki bir insanı en kolay, ağzından dökülürken işitmediğiniz, sonradan medyada yayımlanan sözleriyle vurabilirsiniz. Bu nedenledir ki çok değerli ve söylediği sözler tartışma konusu olabilecek kişiler ayaküstü demeç vermez. Ya yazılı olur beyanatları ya da canlı yayınlarda yaparlar konuşmalarını.
Neden?.
Çünkü o insanlar "çok lâf etme, aralarını cinler doldurur" atasözünün geçerli olduğunu bilirler.
Sözü GS. Kulübü Başkanı Ünal Aysal deneyimsizliğine getireceğim.
Hele şike soruşturmalarında Galatasaray'ın adının hiç geçmiyor oluşu sizleri çileden mi çıkarıyor ne? Galatasaray'ı ve yeni Başkanı'nı çamurun içine çekmek için adeta debeleniyorsunuz.
Ne o yoksa Başkan, cinliğini yaptığınız Çekirge'yi ciddiye almıyor mu?..
Yoksa telefonlarına mı dönmüyor?..
Aksi halde cinliğini yaptığınız Çekirge, Ünal Aysal'ın açıklamalarının tamamını değil, içinden cımbızladığı birkaçını köşesine taşıyabilir miydi?.
Tabii ki bilgisayarını açık bıraktı siz de gelip sırf nifak olsun diye onları yazdınız değil mi?.
Muhterem Cin kardeşlerim;
Mehmet Ali Aydınlar'ın, "dosyalarda adı hiç geçmeyen bir büyük kulübümüz hakkında da şike yaptığı iddiaları var" diye bir açıklama yapınca Aysal haklı olarak, başkanı olduğu kulübün adı anılmadan (çünkü o açıklama yapıldığında F.B B.J.K ve T.S. kulüpleri yöneticileri tutuklu ya da gözlatındaydılar ve geriye kalan tek büyük G.S." idi) karalanmasına üzüldü.
Ve...
“Bugüne kadar kulübümüzün adına leke sürmeyen, temiz kalan tüm yöneticilerimize ve sporcularımıza teşekkür ederim” dedi.
Keza Aysal'ın “Bizi de araştırsınlar...” açıklamasının kendisinden önce gelen başkanları karalama amacı taşımadığını sizler de bilirsiniz; oğaüstü gücünüz öyle olduğunu bilmeye yeter. Ama kasıtlı yazınca işte öyle ortaya çok büyük bir ayıp ve haksızlık çıkı çıkıveriyor.
Yani sevgili cin kardeşlerim; Galatasaray'ın içine "nifak tohumları" ekmiş gitmişsiniz...
Yoksa; benim tanıdığım Galatasaraylı Fatih Çekirge asla yapmaz o haksızlığı.
Yani, ayıp etmişsiniz pek muhterem Cin kardeşler...
[email protected]
Yazının başındaki isim ve şu yanda gördüğünüz yakışıklı erkek fotoğrafı bu satırların yazarına aittir. Analiz köşesi Adnan Berk Okan ağabeyden alınıp bu günlük bana tahsis edilmiştir...
Kendimden kısaca söz edeyim. Çevremde gizli güçleri olan biri olarak tanınmaktayım. Allah vergisi işte. Meselâ geçenlerde, yıllardır omzu ağrayan bir bir arkadaşımızın omuzunu tutmamla iyileşmesi arasında geçen süre sadece bir saat. İşte böyle küçük bir örnek vereyim istedim.
Yakın çevrem, geceleri bilgisayarımı açık bırakıtığımı bilir. Çünkü ben uyurum bilgisayarım uyumuaz. Sabah olup da yeniden bilgisayarımın başına geçtiğimde bilirim ki Cinlerim gelmiş, benim yerime yazmışlardır. Cinlerimin bizzat saygıdeğer Memiş Hoca tarafından gönderildiğinin bilinmesinde fayda olduğu kanaatindeyim.
Bu arada görüyorum ki (gönül gözüm herşeyi görür) kimileriniz "Yalanına" deyip sonra "sı...." ile başlayan eylemi içeren küfür etmektesiniz. Adımın Engin olduğunu sanırım fark ettirmişsinizdir. Lütfen beni adımın hakkını vermek zorunda bırakmayın, sonra ardıçınıza bakmadan kaçmayın ortamdan...
Neyse...
Fatih Çekirge de belli ki geceleri yatmadan önce benim gibi bilgisayarını açık bırakanlardan. Hiç kimse beni 25.07.2011 tarihli Hürriyet'te başlığı altında yayımlanan makalenin Çekirge tarafından yazıldığına inandıramaz. Çünkü Fatih Bey öyle saçma sapan bir makale klavyeye almaz. Ben de zaten bundan sonra okuyacağınız eleştirileri Cinlerime bırakmadan Çekirge'nin cinlerine hitaben, bizzat kendim yazacağım...
Sonra da bilgisayarımın fişini çekeceğim ki kendi kendine açılıp da doğaüstü güçler gelip bir şeyler karalamasınlar...
Ey Çekirge cinleri!..
Siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Güneşi sabahları doğudaki dağların ardından çıkarmak için kulaklarından siz çekiyor; akşamları da batı dağlarının ardına Balyoz şüphelisi paşaların başından ittirip emniyet otosuna sokan polis gibi, sizler mi itiyorsunuz?
Yok eğer o doğuşlar ve batışlar sizin eseriniz değilse, o doğa olayını yaratan Allah'ın namuslu kullarından ne istiyorsunuz?
Sizin alemde bilinir ki bir insanı en kolay, ağzından dökülürken işitmediğiniz, sonradan medyada yayımlanan sözleriyle vurabilirsiniz. Bu nedenledir ki çok değerli ve söylediği sözler tartışma konusu olabilecek kişiler ayaküstü demeç vermez. Ya yazılı olur beyanatları ya da canlı yayınlarda yaparlar konuşmalarını.
Neden?.
Çünkü o insanlar "çok lâf etme, aralarını cinler doldurur" atasözünün geçerli olduğunu bilirler.
Sözü GS. Kulübü Başkanı Ünal Aysal deneyimsizliğine getireceğim.
Hele şike soruşturmalarında Galatasaray'ın adının hiç geçmiyor oluşu sizleri çileden mi çıkarıyor ne? Galatasaray'ı ve yeni Başkanı'nı çamurun içine çekmek için adeta debeleniyorsunuz.
Ne o yoksa Başkan, cinliğini yaptığınız Çekirge'yi ciddiye almıyor mu?..
Yoksa telefonlarına mı dönmüyor?..
Aksi halde cinliğini yaptığınız Çekirge, Ünal Aysal'ın açıklamalarının tamamını değil, içinden cımbızladığı birkaçını köşesine taşıyabilir miydi?.
Tabii ki bilgisayarını açık bıraktı siz de gelip sırf nifak olsun diye onları yazdınız değil mi?.
Muhterem Cin kardeşlerim;
Mehmet Ali Aydınlar'ın, "dosyalarda adı hiç geçmeyen bir büyük kulübümüz hakkında da şike yaptığı iddiaları var" diye bir açıklama yapınca Aysal haklı olarak, başkanı olduğu kulübün adı anılmadan (çünkü o açıklama yapıldığında F.B B.J.K ve T.S. kulüpleri yöneticileri tutuklu ya da gözlatındaydılar ve geriye kalan tek büyük G.S." idi) karalanmasına üzüldü.
Ve...
“Bugüne kadar kulübümüzün adına leke sürmeyen, temiz kalan tüm yöneticilerimize ve sporcularımıza teşekkür ederim” dedi.
Keza Aysal'ın “Bizi de araştırsınlar...” açıklamasının kendisinden önce gelen başkanları karalama amacı taşımadığını sizler de bilirsiniz; oğaüstü gücünüz öyle olduğunu bilmeye yeter. Ama kasıtlı yazınca işte öyle ortaya çok büyük bir ayıp ve haksızlık çıkı çıkıveriyor.
Yani sevgili cin kardeşlerim; Galatasaray'ın içine "nifak tohumları" ekmiş gitmişsiniz...
Yoksa; benim tanıdığım Galatasaraylı Fatih Çekirge asla yapmaz o haksızlığı.
Yani, ayıp etmişsiniz pek muhterem Cin kardeşler...
[email protected]