'Bu sorunun bana sorulmasını bile reddederim!..'
Akşam gazetesi genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya 8 yazarın işten çıkartılmasında siyasi baskı var mıydı sorusuna böyle yanıt verdi...
Daha önce Akşam gazetesindeki işlerine son verilen Serdar Akinan ve dün de Nagehan Alçı'yı konuk eden Ateş, o kararın altında imzası olan Genel Yayın Yönetmeni Küçükkaya'yı konuk edinince konu dönüp dolaşıp Akşam gazetesine geldi.
"BEN DE SKYTÜRK'TEN RİCA EDECEĞİM..."
Oldukça neşeli bir sohbete dönüşen programın ilk sorusu Veyis Ateş'in "Geçtiğimiz günlerde 8 yazarla Akşam'ın yolları ayrıldı. Onlardan ikisini ağırladım. Onlara da sordum, size de sorayım olayın aslı nedir?" sorusuyla başladı.
Küçükkaya esprili bir şekilde "Ben de SKYTürk'ten arkadaşlara rica edeceğim. Yeni Şafak'tan ayrılan isimleri porgramlara konuk ettireceğim."
Veyis Ateş bu esprili çıkış üzerine: "O İbrahim Karagül'ün problemi." dedi.
İşte Veyis Ateş ve İsmail Küçükkaya'nın sohbeti:
ÖNEMLİ OLAN MARKANIN YAŞAMASI
Veyis Ateş: Durum netleşsin diye soruyorum. O yazarlar ile yollar neden ayrıldı.
İsmail Küçükkaya: Biraz gündemden düştü. Eskide kaldı. Üzülerek aldığımız bir karar. Hiç kimse böyle bir kararın altına imza atmak istemez. Yazılı ve görsel medyanın durumu ortada. İdari mekanizmalar bir takım kararlar alır. Önemli olan markaların yaşaması. İçinde bulunduğumuz Yeni Şafak grubu da yaşıyor böyle bir sorunu. Gazetelerin finansal pozisyonlarını uzun uzun konuşmak uygun da değil. Her biri benim için değerli yazarlar. ama biz muhabir, editör, sayfa sekreteri çıkartmak istemedik. Sayfa sayımız da az. Pek çok parametreyi de değerlendirip böyle bir karar aldık. Siyasi bir karar yok.
Veyis Ateş: Dengeli olsun bir sağdan bir soldan diye mi?
İsmail Küçükkaya: Yok. Çok uzun zaman değerlendirme yaptık. söz ettiğimiz insanlar 10 yıl 12 yıl çalışmış insanlar...
SİYASİ BASKI SORUSUNU BİLR REDDEDERİM
Veyis Ateş: Siyasi baskı oldu mu?
İsmail Küçükkaya: Bu sorunun bana sorulmasını ben şiddetle reddederim. Hiç bir gazeteci arkadaşıma böyle bir baskı geleceğini düşünmem bile. Olsa da gelse bile bir gazete yöneticisine, bunu kabul edecek kadar ahlaksız, vicdansız, şerefsiz olabilir mi? Bir siyasi istemiyor diye yazarıni işten çıkartıyorsa gazete yöneticisi zaten sözün bittiği yerdedir. Herhangi bir güç odağı biz rahatsız oluyoruz diyecek ve...
Veyis Ateş: Böyle bir hava varsa...
İsmail Küçükkaya: Gazete yöneticisi o rüzgardan o havadan etkilenmeyecek. Gazetecinin yazısı, yaptığı haber tabi ki birilerini rahatsız eder. Gazete yöneticisi mesleğini yapan yazarını, muhabirini son noktaya kadar korur, korumak zorundadır. Ben bunu reddederim.
BİRİKTİRDİĞİM DOSTLARIMI KAYBEDİYORUM
Veyis Ateş: Ankara temsilciliği sonra da Genel yayın yönetmenliği... Hangisi?
İsmail Küçükkaya: Ben temsilciliği çok isteyerek yaptım. Herkese eşit mesefede bir ilişki kurdum. Hiç bir partiye isteyerek oy vermiş değilim ben, benim partim dediğim bir parti yok. Böyle olunca da meselelere parçalı bakabilirsiniz. Siyasi iktidar iyi yapıyorsa gönül rahatlığı ile alkışlar; yanlış yaparsa aynı gönül rahatlığıyla eleştirebilirsiniz. Bu yapay bir şekilde olmaz. Medyada ise bu bir sorundur. Bir kısmı arkadaşlarımızın ciddi AKP'li... Ya da ciddi CHP'li... Angaje oldukları için birinin iyi yaptığını, birinin kötü yaptığını görmüyorlar.
Veyis Ateş: Ama bunlar çok okunuyor...
İsmail Küçükkaya: Ben genel yayın yönetmeni olarak kimin okunduğunu çok iyi biliyorum. Ben 2008'de 3. yol mümkün demiştim. Milletimiz AK Parti'nin iyi yaptıkları var ama yanlışları da var, iyi yaptıkları alkışlansın, yanlışları eleştirilsin diyen bir kesimi var. Ben bu kesimin etkili olduğunu düşünüyorum. İnsanlar tarafsız bir gazete tarafsız bir televizyon arıyorlar. Ben bu yaklaşımımla çok ilişki biriktirdim. Ama Genel Yayın Yönetmeni olunca yıllarca özel ilişki kurduğum insanlarla ilgili haber yapıyorum ve yıllarca biriktirdiğim dostlarımı kaybediyorum. Ama mesleğe ihanet edersiniz öbür türlü.
ŞANS YÜZÜME GÜLDÜ AMA...
Veyis Ateş: İsmail Küçükkaya'nın ilişkilerine şaşırıyorum. Koşu yaparken Genelkurmay başkanı ile uçakta bakanla karşılaşıyorum diyor bir okur.
İsmail Küçükkaya: Uçakta Şenez Erzik ile uçakta karşılaştım. Aynı hafta yürüyüş yaparken Genel Kurmay Başkanı ile karşılaştım. O uçakta üç gazeteci vardı. Şenez Erzik ile karşılaştım, şans yüzüme güldü ama diğerleri değil ben konuştum...
Veyis Ateş: Akşam gazetesi ajans haberlerini aştı, her gün muhabirle özel haberciliği yaşatan bir gazete. Gündemi gazete manşetleri belirliyor hala.
İsmail Küçükkaya: Çok teşekkürler. Bu bizim mesleğimiz açısından önemli. Özel habere dayalı ve muhabir odaklı bir gazetecilik. Ben kendimi de muhabir olarak görüyorum. Muhabir gibi bakıyorum olaylara. Bu bizim mesleğimizin geleceğini korumak için gerekli. Yazar odaklı bir hale büründü türk basını. Yazarlar derinlik ve yorum zenginliği katar ama habere dayalı olmalıyız. bizim habercilik yarışına girmemiz gerekiyor. Malesef en büyük gazeteler diye tarif edilen gazeteler habercilik yarışında yok. Bu uzun vadede mesleğe sıkıntı getirir. Bizim habercilik yapmamız lazım.