Bu kafa 6 - 7 Eylül kafasıdır...

ADNAN BERK OKAN

Olay ilk öğrenildiğinde gazetelerin internet nüshaları sözleşmiş gibi aynı başlığı kullanmışlardı:

“Suriye’den Urfa’ya bomba, 4 ölü çok sayıda yaralı”…

Yani öyle bir zihniyetti ki bu; hemen kararını vermiş Suriye’nin Türkiye’yi bombaladığı yalanını uyduruvermişti…

Bu kafa, Selânik’te Atatürk’ün doğduğu evin bombalanma haberini veren kafanın aynısıydı…

Bu kafa Türkiye ile Suriye’yi savaştıramayınca halkları birbirine kırdırmak isteyen kafa idi…

İlerleyen saatlerde ya Başbakanlıktan ya da Dışişlerinden “uyarı” gelmiş olmalı ki; bu başlıklar değişti…

Bir süre sonra Suriye Enformasyon Bakanı Zubi, ölenler için "şehit" ifadesini kullandı; “baş sağlığı” diledi…

Türkiye'nin sınırını kontrol etmesi gerektiğini, terörist grupların ve silahların geçişinin bir tehdit oluşturabileceğini belirtirken, "Komşularımızın egemenliğine saygılıyız" dedi.

Efendiler!..

Sükûnet lütfen sükûnet!..

Daldığınız cehalet ve ölçüsüzlük bataklığında böyle aptalca tahriklerle gazetecilik değil olsa olsa savaş tacirlerine komisyonculuk yapmış olursunuz…

Çocukluğunuzda sokak aralarında oyuncak silahlarla oynadığınız “komen” oyunu değil bu; savaş…

Bunda insanlar sahiden ölüyor…

Yani giden gelmiyor…

Ülkeler harap oluyor, milyarlarca dolar silah üreticileriyle onların yerli işbirlikçilerinin kasalarına uçup gidiyor…

İnsanlar açlıktan kırılıyor…

Dün gece televizyon ekranlarında yine aynı "tahrik edici, ruh tahripçisi" manzarayı izleyince benim değil belki ama olan biteni tam olarak kavrayamayan milyonlarca gencin yüreğini ağzına getirdiğinizin farkında değil misiniz?..

Kanal D Ana haberde Mehmet Ali Birand’ı izleseydiniz keşke de sorumlu televizyon gazeteciliği nasıl olur öğrenseydiniz…

İzleyicileri nasıl sakinleştirdiğini; ilgili ve yetkili kişilerle görüştüğünü ve savaş ihtimalinin “sıfır” olduğunu nasıl da mukni bir dille anlattığını görseydiniz…

Belki o zaman sizler de daha sakin olur, toplumu germek yerine sakinleştirmeyi tercih ederdiniz…

[email protected]