ANALİZ

Bu güzel ve yalnız ülkenin bir de Burhan Öcal'ı var...

Yehudi Menuhin bu büyük sanatçımızın ellerinin üşüdüğünü gördüğünde “ellerin donmuştur” diyerek elinden darbukasını alıp taşımıştır…

Bu güzel ve yalnız ülkenin bir de Burhan Öcal'ı var...


ADNAN BERK OKAN

Türkiye
’nin çok az sayıda küresel müzisyeninden biri olan perküsyon sanatçısı Burhan Öcal yaklaşık 50 yıllık dostum...

Kısa bir süre de olsa orkestra arkadaşım.

Haliyle...

Doğduğu Kırklareli’nde 6 yaşında müzikle tanışan Öcal’ın hayatını en yakından bilenlerdenim...

Burhan'ın başarıya giden yolunun azim, çok çalışma ve hedefe kilitlenmekten geçtiğinin canlı tanığıyım...

Öcal’ın geldiği yer, eğitimin öğrenimden çok daha önemli olduğunun kanıtıdır da aynı zamanda.

Burhan çok başarılı bir öğrenci değildi…

Lise birinci sınıfta sınıf öğretmenimiz Burhan'ı yanıma oturtmuştu...

Çünkü ben ders dinleme konusunda ne kadar yoğunlaşıyorsam Burhan da o kadar kopup gidiyordu...

Öğretmenimiz ders anlatırken O ders sıramızın içinde veya üzerinde sürekli elleriyle vurup bateri çalıyordu...

Ben ise şehrin tek dans orkestrasının okul yönetiminden izinli solistiydim...

Burhan henüz sahneye çıkmıyordu ama orkestrayı kurduğumuzda bizim davulun başına oturup çalmasına izin veriyorduk...

Müzik kulağı muhteşemdi…

Nitekim ilerleyen yıllarda onu küresel sanatçı düzeyine çıkaran da işte o üst düzey müzik kulağı ve İsviçre'de gördüğü müzik eğitimidir.

Unutmayın ki dünyayı “çok bilenler” değil “çok iyi eğitilmiş olanlar” yönetiyor…

Unutmayın ki dünyanın en değerli sanatçıları “çok bilenler” değil, “çok iyi eğitilenler” arasından çıkıyor…

Lise diplomasını bile zorlukla alan; büyük ihtimalle Amazon Nehri’nin debisini ya da kurbağanın dolaşım sistemini bilmeyen Burhan, son yüz yılın en büyük keman virtüözlerinden biri (belki de birincisi) olan Yehudi Menuhin’in öğrencisi Volker Biesenbender ile konser verme başarısını göstermiştir.

Yehudi Menuhin Foundation’ın müzisyenlerinden olan ve Vakıf adına katıldığı ücretsiz konserlerden birinde Belçika Kraliçesi Fabiola’ya da bizzat Menuhin tarafından takdim edilen Öcal, Kraliçe, kızı ve damadı tarafından da ayakta karşılanmış, alkışlanmıştır…

Ve biliyor musunuz ki;

Yehudi Menuhin bu büyük sanatçımızın ellerinin üşüdüğünü gördüğünde “ellerin donmuştur” diyerek elinden darbukasını alıp taşımıştır…

Peki bütün bunları Türkiye biliyor mu?..

Hayır, bilmiyor…

Neden bilmiyor?..

Öcal o kadar mütevazı ki; o yüzden bilmiyor, o yüzden öğrenemiyor…

Burhan “küresel bir sanatçı”...

Haliyle gündeme gelmek için siyaset bataklığına dalmıyor...

Dalmayınca da gündeme gelmiyor…

Ben onun bu yönünü çok seviyorum...

Zira benim için sanatçı, hele küresel bir sanatçı gündeme gelmek için kamuoyunun değerlerini ayaklar altına almak yerine, o değerlere saygı duymalı…

Haftada en az bir kere telefon eder konuşuruz...

En son aradığında benden yeni konseptiyle ilgili bir metin yazmamı ica etti...

Kıramadım yazdım...

Hanlar üzerine yeni bir konspt olacak bu defa...

Çok başarılı olacağından eminim...

Sevgili dostuma başarılar diliyorum...

[email protected] 

ÇOK OKUNANLAR