Bu genel yayın yönetmenleri Özkök'ten ders alsınlar...
Demokratiklik iddiasındaki bir ülkenin başbakanı kamuoyunun yarısından çoğunun bilgi edinme özgürlüğünü ve hakkını engelliyorsa;
ADNAN BERK OKAN
Başbakan Erdoğan’ın “Medya Özgürlüğü ve tarafsızlığı” konusundaki tavrı bırakın demokrasi tarihimizi, cumhuriyet tarihinde bile görülmedi…
Atatürk düşmanlarının despotlukla suçladıkları “Tek Adam Mustafa Kemal” bile gazeteler arasında, “bendensin, değilsin” ayrımcılığı yapmadı…
“Tek Adam Mustafa Kemal” bile gazete patronlarına “bitaraf olan bertaraf olur” demedi…
Başbakan’ın son çıktığı gezide yanında götürdüğü yazarlar ve gazetecileri görünce vicdan sahibi herkesin yüreği kanıyor, ciğerleri yanıyor…
Şuraya bakar mısınız?..
İbrahim Karagül: Yeni Şafak…
Hasan Karakaya: Akit…
Mehmet Ocaktan: Akşam…
Ergün Diler: Takvim…
Erdal Şafak: Sabah…
İsmail Kapan: Türkiye…
Yusuf Ziya Cömert: Star…
Ey güzel insanlar!..
Şimdi sizlere bir de Anayol Hükümeti (ANAP – DYP koalisyonu) döneminden bir örnek vereyim…
Başbakan Mesut Yılmaz, ulusal ve çok satan gazeteler arasında hiç ayrım yapmadan hepsinin genel yayın yönetmenlerini kendi uçağına davet ediyor…
Bir genel yayın yönetmeni hariç…
Kim mi?..
O yıllarda Mesut Bey’in aleyhinde yayın yapan Sabah’ın genel yayın yönetmeni Zafer Mutlu…
Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, davetli genel yayın yönetmenleri listesinde Zafer Mutlu’nun adını göremeyince Başbakan’ı arıyor ve mealen şöyle diyor:
“Sayın Başbakan. Sabah bizim en büyük rakibimiz ama bu; Sabah’ın okurlarının haber alma özgürlüğünün engellenmesini kabul edeceğimiz anlamına gelmez… Zafer seyahatinize alınmayacaksa ben de gelmiyorum…”
Dikkat!..
Ertuğrul’un bu tavrı koyduğu günler Doğan ve Bilgin medya guruplarının hemen her gün kavga ettikleri bir dönem…
Başbakan Erdoğan’ın seyahatlerine alınmayan gazeteler: Zaman, Posta, Hürriyet, Sözcü, Habertük, Milliyet, Vatan, Bugün, Taraf… Başbakan Erdoğan’ın son seyahatini izleyen gazetelerin günlük toplam tirajı 900.000… Başbakan Erdoğan’ın seyahatlerine alınmayan gazetelerin toplam tirajı 2.900.000… Yoruma gerek var mı?.. |
Ertuğrul buna rağmen, rakip gazetenin okurlarının haber alma, bilgi sahibi olma özgürlüğünü savunuyor…
Bir de bugüne bakar mısınız?..
Az önce isimlerini andığım genel yayın yönetmenleri; Türkiye medyasının neredeyse üçte ikilik okur kitlesine hitap eden gazetelerin genel yayın yönetmenlerinin davet edilmemelerini sorun bile etmiyor…
“Körler sağırlar birbirlerini ağırlar” misali doluşuyorlar Başbakan’ın uçağına…
Beşuş çehrelerle birkaç da fotoğraf çektiriyorlar Başbakan’ın koltuk altında…
Sonra da “Gazeteciyiz” diye ortalıkta caka satıyorlar…
Olmaz…
Olamaz…
Böyle gazetecilik olamaz…
Gerçek gazetecilik; yayın politikaları gereği birbirlerine giren Hürriyet ve Sabah gazetelerinden birinin genel yayın yönetmeni (Sabah: Zafer mutlu), Başbakan’ın seyahatine davet edilmeyince, diğerinin genel yayın yönetmeninin (Hürriyet: Ertuğrul Özkök) “Zafer seyahatinize alınmayacaksa ben de gelmiyorum…” demesi, diyebilmesidir…
Eğer…
Demokratiklik iddiasındaki bir ülkenin başbakanı kamuoyunun yarısından çoğunun bilgi edinme özgürlüğünü ve hakkını engelliyorsa; o ülkede demokrasiden söz edilemez…
Zira…
Demokratik bir ülkede yurttaşların bir bölümü başbakanın devlet adına yaptığı seyahatler hakkında bilgi sahibi olamıyorsa; o ülkede demokrasiden değil…
Olsa olsa ancak, zımni bir dikta rejimi olduğundan söz edilebilir…
Diğer meslektaşlarının alınmadığı geziye güle oynaya katılan ve yüzleri bile kızarmayan genel yayın yönetmenlerini kınıyorum…