Yenimahalle'de 21 yaşındaki Ömer Yıldıran’a semtte başıboş dolanan sokak köpeklerinin saldırması sonrası Hıncal Uluç ve Ömür Gedik arasındaki başlayan polemiğe değinen Cengiz Semercioğlu iki ismin “insanlar mı ölsün, köpekler mi” diye tartıştığını söyledi. Semercioğlu, "Sevgili dostlarım, ikisinin de en temel hak olan yaşama hakkı var. Problem bizim yerel yöneticilerin sokak hayvanlarına yönelik bir politikası olmamasında...“Bilmem kaç yıl içinde ben bu işi çözeceğim, kısırlaştırma politikaları, modern barınaklarla sokak hayvanı popülasyonunu en aza indireceğim” diyen bir yetkili gördünüz mü siz?" ifadelerini kullandı.
CENGİZ SEMERCİOĞLU'NUN YAZISI
Bu fotoğraf Ankara Yenimahalle’de 10 Nisan akşamı çekildi...
Semt halkının sokak köpeklerinden şikayeti ayyuka çıktı ve konu medyaya kadar yansıdı...
Yenimahalle’de oturanların korkudan sokağa çıkamadıkları, problemin uzun süredir devam ettiği konu oldu haberlere...
Yine hiçbir yetkili önlem almadı...
22 Mayıs akşamı Yenimahalle’de oturan dayısının evine iftara giden 21 yaşındaki Ömer Yıldıran’a semtte başıboş dolanan işte bu sokak köpekleri saldırdı...
O sırada oradan geçmekte olan bir sürücü aracını köpeklerin üzerine sürmese 20-25 köpeğin saldırdığı genç belki de hayatını kaybedecekti.
Bunu niye anlattım?
Ömür Gedik’le Hıncal Uluç arasında sürüp giden “sokak köpeği tartışması”nda arabulucu olmak için.
Ömür “Sokak köpeklerine sahip çıkalım” diyor, bu alanda kurduğu HAÇİKO diye bir derneği bile var...
Hıncal Abi ise “İnsan daha önemli. Sokak köpekleri başıboş gezemez, tehlike ve hastalık saçıyorlar” diyor...
Yenimahalle’de hafta başında yaşanan bu son olay kimi haklı çıkarıyor peki?
Sokak köpeklerine sahip çıkalım diye 21 yaşındaki gencin başkentin orta yerinde parçalanmasına göz mü yumacağız?
Bunu bahane eden belediyelerin barınaklara tıktığı zavallı hayvanları eziyet içinde öldürmesine ses çıkarmayacak mıyız?
İkisi de değil...
Hem insan haklarını savunacağız, hem hayvan haklarını...
Dünyanın hiçbir medeni şehrinde bu fotoğraftaki gibi bir manzara olamaz...
Onlarca sokak köpeğinin insanların hayatını tehdit etmesine asla izin verilmez...
Ama belediyelerin sokak köpeklerini sistematik olarak itlaf etmesine de, köpeklerin barınaklarda en zor koşullarda yaşamaya mahkum edilmesine de izin verilmez...
Bir meseleyle ilgili bir çözüm politikan yoksa, ya ifrata saparsın ya tefrite...
Bu yüzden de Hıncal Abi’yle Ömür şimdi oturmuş “insanlar mı ölsün, köpekler mi” diye tartışıyor...
Hayır sevgili dostlarım, ikisinin de en temel hak olan yaşama hakkı var. Problem bizim yerel yöneticilerin sokak hayvanlarına yönelik bir politikası olmamasında...
“Bilmem kaç yıl içinde ben bu işi çözeceğim, kısırlaştırma politikaları, modern barınaklarla sokak hayvanı popülasyonunu en aza indireceğim” diyen bir yetkili gördünüz mü siz?