Bu da Bayraktaroğlu'nun yeni Türkiye'si...
Bayraktaroğlu bir süre daha "Oyun Kurucu Devlet" olmamıza küresel güçlerin izin vermeyeceğini belirttikten sonra...
GAZETECİLER.COM (ÖZEL HABER)
Memduh Bayraktaroğlu kendisini "Türkiye'nin en büyük yerel gazetesi" olarak tanımlayan Bursa Olay Gazetesi'nin bugünkü (27.07.2012) nüshasında "Yeni bir Kürdistan mı?" başlığı altında yayımlanan köşesinde hayal kurmanın bile zor olduğu bir "öngörü"de bulunuyor.
Bayraktaroğlu'na göre Suriye'deki bu iç savaş aslında Esad'ın bir oyunu...
26.07.2012 tarihli OLAY'da yayımlanan makalesinde, Esad'ın Suriye'nin bölünmesini, fukara bölgeleri sırtından atıp, daha zengin kaynaklara sahip bölgelerde yine kendi başkanlığında ama eskisinden daha küçük bir Suriye ile devam etmek istediği için kendi halkını kalkışmaya tahrik ettiğini ileri süren Bayraktaroğlu bugün ise Türkiye'nin gelecekteki konumuyla ilgili hayal etmenin bile zor olduğu öngörülerde bulunuyor.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun en büyük hatasının bölgemizde “oyun kurucu” devlet olabileceğimizi zannetmesi olduğuna dikkat çeken Bayraktaroğlu bir süre daha "Oyun Kurucu Devlet" olmamıza küresel güçlerin izin vermeyeceğini belirttikten sonra şu öngörülerde bulunuyor:
Bulunduğumuz bölgede hiçbir küresel güç, sahip olduğu gücü paylaşmak istemiyor. Bir süre daha istemeyecektir de.
Ne zamana kadar mı?..
Türkiye üniter yapıdan vazgeçip, özerk yönetim bölgeleri oluşturuluncaya kadar...
Özerk (ya da yerel) yönetim bölgelerine imkân veren anayasal düzenleme yapıldıktan sonra (çok büyük ihtimalle) Gürcistan başta olmak üzere Ermenistan ve hatta Azerbaycan da özerk bölgelere ayrılmış yeni Türkiye Cumhuriyeti sınırları içine alınacaktır...
Ve o günün şartlarına göre İran’ın kuzeyinde bugünkü İran’dan kopmuş (koparılmış) bir bölge de yine Türkiye’ye bağlı özerk bir bölge olacaktır...
Böylesine yüksek hayal gücü gerektiren öngörüleriyle ilgili görüşlerine başvurduğumuz Bayraktaroğlu şunları söyledi:
"Birkaç gün önce Sarp sınır kapısındaydım. Türkiye'den Güristan'a geçiş vizesiz, pasaportsuz ve sadece bir (1.--) lira... Anlaşılan o ki iki ülkenin entegrasyonu için bir nevi ön çalışma yapılıyor. Unutmayın ki Türkler Kuzey Kıbrıs haricinde bir tek Gürcistan'a pasaport yerine nüfus cüzdanlarıyla girebiliyorlar."
"Peki ya Ermenistan ve Azerbaycan ve hatta İran'ın kuzeyi için ne diyorsunuz?" diye sorduğumuzda 2006'da yayımlanan "Derin Kıyamet" isimli romanında bunlardan söz ettiğini hatırlatan Bayraktaroğlu şöyle devam etti:
"Geleceğin Türkiye'si küresel güçlerle birlikte bütün dünyanın yeniden dizayn edilmesinde rol alacak. Tabii ki bu rol alış küresel güçlerin denetimi ve kontrolü altında olacak. 2006'da yayımlanan Derin Kıyamet isimli romanımda 2010'lu yılların içinde İstanbul küresel dünyanın finans merkezi oluyor, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da ileri ölçüde olmasa da demokrasiler kuruluyordu. Ancak bu arada devletler de Yugoslavya misali birkaç parçaya bölünüyordu. Bazı ülkeler de eyaletler ayrılmış, başkanlık sistemine geçmiş yeni Türkiye'nin yeni eyaletleri oluyordu. Şimdi Mısır, Libya, Tunus ve en son Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye - Gürcistan arasında adeta yarı birleşmiş bir ülke konumu Derin Kıyamet'te yer alan öngörülerimin doğrulanmaya doğru gittiğini gösteriyor".
Evet efendim, aynen böyle...
Şimdilik tek söyleyeceğimiz şey "bekleyelim, görelim" demek...
Memduh Bayraktaroğlu'nun makalesinin tamamını okumak için lütfen tıklayınız...
Memduh Bayraktaroğlu kendisini "Türkiye'nin en büyük yerel gazetesi" olarak tanımlayan Bursa Olay Gazetesi'nin bugünkü (27.07.2012) nüshasında "Yeni bir Kürdistan mı?" başlığı altında yayımlanan köşesinde hayal kurmanın bile zor olduğu bir "öngörü"de bulunuyor.
Bayraktaroğlu'na göre Suriye'deki bu iç savaş aslında Esad'ın bir oyunu...
26.07.2012 tarihli OLAY'da yayımlanan makalesinde, Esad'ın Suriye'nin bölünmesini, fukara bölgeleri sırtından atıp, daha zengin kaynaklara sahip bölgelerde yine kendi başkanlığında ama eskisinden daha küçük bir Suriye ile devam etmek istediği için kendi halkını kalkışmaya tahrik ettiğini ileri süren Bayraktaroğlu bugün ise Türkiye'nin gelecekteki konumuyla ilgili hayal etmenin bile zor olduğu öngörülerde bulunuyor.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun en büyük hatasının bölgemizde “oyun kurucu” devlet olabileceğimizi zannetmesi olduğuna dikkat çeken Bayraktaroğlu bir süre daha "Oyun Kurucu Devlet" olmamıza küresel güçlerin izin vermeyeceğini belirttikten sonra şu öngörülerde bulunuyor:
Bulunduğumuz bölgede hiçbir küresel güç, sahip olduğu gücü paylaşmak istemiyor. Bir süre daha istemeyecektir de.
Ne zamana kadar mı?..
Türkiye üniter yapıdan vazgeçip, özerk yönetim bölgeleri oluşturuluncaya kadar...
Özerk (ya da yerel) yönetim bölgelerine imkân veren anayasal düzenleme yapıldıktan sonra (çok büyük ihtimalle) Gürcistan başta olmak üzere Ermenistan ve hatta Azerbaycan da özerk bölgelere ayrılmış yeni Türkiye Cumhuriyeti sınırları içine alınacaktır...
Ve o günün şartlarına göre İran’ın kuzeyinde bugünkü İran’dan kopmuş (koparılmış) bir bölge de yine Türkiye’ye bağlı özerk bir bölge olacaktır...
Böylesine yüksek hayal gücü gerektiren öngörüleriyle ilgili görüşlerine başvurduğumuz Bayraktaroğlu şunları söyledi:
"Birkaç gün önce Sarp sınır kapısındaydım. Türkiye'den Güristan'a geçiş vizesiz, pasaportsuz ve sadece bir (1.--) lira... Anlaşılan o ki iki ülkenin entegrasyonu için bir nevi ön çalışma yapılıyor. Unutmayın ki Türkler Kuzey Kıbrıs haricinde bir tek Gürcistan'a pasaport yerine nüfus cüzdanlarıyla girebiliyorlar."
"Peki ya Ermenistan ve Azerbaycan ve hatta İran'ın kuzeyi için ne diyorsunuz?" diye sorduğumuzda 2006'da yayımlanan "Derin Kıyamet" isimli romanında bunlardan söz ettiğini hatırlatan Bayraktaroğlu şöyle devam etti:
"Geleceğin Türkiye'si küresel güçlerle birlikte bütün dünyanın yeniden dizayn edilmesinde rol alacak. Tabii ki bu rol alış küresel güçlerin denetimi ve kontrolü altında olacak. 2006'da yayımlanan Derin Kıyamet isimli romanımda 2010'lu yılların içinde İstanbul küresel dünyanın finans merkezi oluyor, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da ileri ölçüde olmasa da demokrasiler kuruluyordu. Ancak bu arada devletler de Yugoslavya misali birkaç parçaya bölünüyordu. Bazı ülkeler de eyaletler ayrılmış, başkanlık sistemine geçmiş yeni Türkiye'nin yeni eyaletleri oluyordu. Şimdi Mısır, Libya, Tunus ve en son Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye - Gürcistan arasında adeta yarı birleşmiş bir ülke konumu Derin Kıyamet'te yer alan öngörülerimin doğrulanmaya doğru gittiğini gösteriyor".
Evet efendim, aynen böyle...
Şimdilik tek söyleyeceğimiz şey "bekleyelim, görelim" demek...
Memduh Bayraktaroğlu'nun makalesinin tamamını okumak için lütfen tıklayınız...
