MEDYA KÖŞESİ

Böyle yazıları Çölaşan gibiler yazardı ama...

Ahmet Kekeç izinden Taraf genel yayın yönetmeni adaşını yerden yere vuran bir yazıyla döndü... İşte o yazıdan satırbaşları...

Böyle yazıları Çölaşan gibiler yazardı ama...
GAZETECİLER.COM -  Yıllık iznini kullandığı için köşesine ara veren Ahmet Kekeç, adaşı Ahmet Altan'ı yerden yere vurduğu yazıyla döndü.

Çirkin başlığını verdiği yazısının daha girişinde "Kendi adıma Ahmet Altan defterini kapatmıştım... Ara ara adamlarının saldırılarına maruz kalıyorum. Çirkin, hazımsız, terbiyesiz bir üslupla Tvitter'da, şurda burada kafa çıkarıp "tıynetlerini" sergiliyorlar. Üzerinde durmuyorum." diyen Kekeç, "Senin Ahmet Altan'dan başka derdin yok mu?" diyecek olanlara da peşinen yanıt verdi:

"SENİN AHMET ALTAN'DAN BAŞKA DERDİN YOK MU?"

"Bunu bana değil, her gün birilerine çakmak için fırsat arayan ve bulan, çoğu zaman da haksız olan Ahmet Altan'a söyleyeceksiniz... "Senin Erdoğan'dan başka derdin yok mu arkadaş? Her gün Kürtleri katlettiğini yazıyorsun; şu ana kadar 843 yazı oldu... Bu ne takıntı? Hatta bu ne patoloji!" diyeceksiniz."

İşte Kekeç'in Ahmet Altan için "anladığımız kadarıyla, kendisinin de "sükûnete" ve "itidale" ihtiyacı var." yazdığı köşesinden çarpıcı bölümler:

"Birilerinin, derhal ve acilen, "sakin ol" demesi gerekiyor.

Fakat, sakin olamıyor şampiyon. Olmuyor...

Hırs ve husumet gözünü kararttığı için, "şuursuzca" saldırıyor.

Olmayana ergi metoduyla bile, eleştirilecek yığınla husus bulup çıkarabiliyor...

(...) Şimdi, "görevlendirilmemiş" (!) bir "adamı" çıkıp, "Başbakanı eleştiremeyenler, Ahmet Altan'a yönelik sistematik saldırılarını sürdürüyor" der mi, der!

Hep bunu diyorlar zaten...

LAİK VE ŞUURSUZ MUHALEFET ANLAYIŞI

Birilerinin Başbakanı eleştiremiyor oluşu, Ahmet Altan'ın son zamanlarda benimsediği "laikçi" ve "şuursuz" muhalefet anlayışını haklı çıkarıyorsa, demeye devam edebilirler.

Bu ülkede Başbakanı eleştiremeyen yazarlar var diye mi, Ahmet Altan bir sınıfsallıktan, bir aidiyetten, bir soydan, bir mahalleden bakmaya ve kendisine benzemeyeni "aşağılamaya" hak kazanıyor?

Bu ülkede Başbakanı eleştiremeyen yazarlar var diye mi,  Ahmet Altan bir "geç Deniz Som vakası" olarak ortaya fırlayıp, "içki yasağı ve korku cumhuriyeti" edebiyatı yapıyor?

Bu ülkede Başbakanı eleştiremeyen yazarlar var diye mi, Ahmet Altan refiki ve partneri olmayan politikacılara en ağır, en galiz, en terbiyesiz sözcüklerle saldırma hakkı elde ediyor?

Bu ülkede Başbakanı eleştiremeyen yazarlar var diye mi,  Ahmet Altan tüm aile efradıyla, kafa konforunu bozan gazetecilerle "taksici ve amele kavgası"yapıyor?

BÖYLE YAZILARI ÇÖLAŞAN GİBİLER YAZARDI AMA...

(...) Demek ki, yüzde 50 olarak ortaya çıkan oy yekûnunun altında sadece ihale ve para var.

Öyle mi Ahmet Altan?

Diyorum ya, böyle yazıları eskiden Deniz Som, Hikmet Çetinkaya ve Emin Çölaşan gibiler yazardı. Ama bu kadar çirkinleşmezlerdi.


ÇOK OKUNANLAR