ANALİZ

Bizim pijamalı tayfası

İnternet editörü diye bir profil vardır. Bunlar iki parmakla yazar, Q klavye kullanır, "şok, flaş" kelime hazinesine sahiptir...

Bizim pijamalı tayfası
Hacer Alkan - [email protected]

Sayın Ekrem Dumanlı...
Bizim "pijamalılara" çaktınız ya...
Sanmayın ki yanıt gelir...
Halimizin özeti de budur aslında: Sessizlik...
Bilin ki...
"Söz gümüş ise sükut altındır" sözünden değildir bu sessizlik...
Nasıl desem...
Hani insan beyni uyurken bile TV karşısındakinden daha fazla çalışırmış ya...
Bu bizimkilerin sessizliği işte o hesaptır...

Derdimizin kaynağı da sizin o çok beğendiğimiz "pijamalar" Sayın Dumanlı!..
Başlangıçta hoştu bu tanım ama artık değil...
Çünkü pijamalı adam evinde oturuyor.
Bilgisayarı başında kendini dünyanın kralı...
Evini ulaşılmaz kale sanıyor.
Öyle de bir nevi...
İçindeki kini kusuyor, iftirasını atıyor, bataklığını yaratıyor...
Sen o kişiye ulaşmaya kalkınca kapı-duvar seni karşılıyor.
Çünkü sanal alemde adres çıkmaz sokak.
Bir çoğu yurtdışından kiralıyor hostingi...
Bul bulabilirsen...

Geçen gün Emin Çölaşan'ın belediye komedisini vermiştik.
Çölaşan feryat figan ediyor:
-"Haber sitelerindeki bütün haberler tek elden çıkmış, yandaşlara servis edilmiş" diyor. 
Dalga geçmiştik onunla...
Adamcağız haklı oysa...
Tek elden çıktı o haber.
Bir tek başlığı değiştirdi siteler, gerisini bizden alıp aynen yapıştırdı.
Copy-Paste sürüsü diyorum ben buna...
Öylesine beyinleri uyuşturuyor ki...
Metnin içine "küfür" yerleştirseniz onu bile edit etmekten acizler.

Şöyle bir örnek vereyim yeri gelmişken:
Sizin internet gazetecilerine yönelik yazınızı bizim sitemiz:
"Pijamalılara aba altından sopa" diyerek sunsaydı, emin olun tüm siteler o yazıyı bu şekilde görürdü.
Çokca denemişliğim, her gün şahit olmuşluğum var buna...
Öyle ki...
Bazen bir yazarın yazısını camiaya sunarken bu parmaklar ürküyor.
Ya yanlış algıladıysam, ya haksızlık ediyorsam, ya böyle dememişse...
Bu sitede en az 100 sitenin yükünü çekiyoruz vicdanen...
Çünkü biz kötü desek hepsi kötü diyor, iyi desek hepsi iyi diyor.
Sanal alem "güdeceğiniz" bir sürüyle dolu.
Hem muazzam hem ürkütücü bir güç bu...

Bu Copy-paste sürüsünü ortaya çıkaran iki neden var aslında:
İnsan ve para...
Bu sektörde gazetecilikten, televizyonculuktan, dergicilikten gelme, bu işin mutfağında pişmiş insan sayısı çok azdır... (Bu söylediğim bütün büyük medya sitelerini kapsıyor. Başında gazetecilik mesleğini bilen kişiler olsa da mutfakta çalıştırdığı kişiler gazeteci değildir.)
İnternet editörleri dediğiniz kişilerin profili genel olarak şöyledir:
*İki parmakla yazarlar...
*Q klavye kullanırlar...
*Fotoşop bilirler...
*Kelime hazinelerinde "Şok, flaş, bomba, acayip" gibi internet aleminde çokca tık alan kelimeler barındırırlar...
*Backgroundları sıfırdır (en kötüsü copy-paste hastalığı yüzünden hiç artıya geçmeyecektir)...
*Mesleki eğitimleri yoktur (İletişim fakültesi mezunu çok azdır, olan da ne yazık ki üniversitelerimizin eğitim kalitesinin güzide ürünleridir)
*Sıfırdan bir haber yazamazlar (Muhabirlik yapmadıkları için yazma ihtimalleri de yoktur... )

Para bu sektörü bataklığa çeviren diğer etken...
*Parası az olduğu için kalitede azdır.
*Gazete çıkartmaktan daha ucuz olarak görüldüğü için "ucuz siteler" ortaya çıkmaktadır. (Bir bilgisayar yeterli deyip bu sektöre giren yüzlerce kişi var. Bir çok site biliyorum ki tek kişi tarafından doldur-boşalt tekniği ile yapılıyor.)
*Henüz internet haberciliği çok fazla kazandırmadığı için kaliteye doğru bir evrim gerçekleşmemektedir.

Aslında dert çok da...
Uzun sözün okuru yok...
Bu internet camiasının sinsi hastalıklarından biri de budur.
Hap ister, fikir değil...
Bir sayfaya tek cümlelik özet ister, gözünü, beynini zahmete sokacak yazı değil...



ÇOK OKUNANLAR