Bizim dilimiz mimikler!..
Sayım Çınar, başarılı fotoğrafçı Eren Yiğit’le GESTUS sergisini, projelerini ve fotoğrafçılığını konuştu...
Başarılı fotoğrafçı Eren Yiğit’in 73 ünlü isim ile yaptığı çalışmanın ürünü olan sergisi “GESTUS” GaleriBu’da açıldı.
2009 Yılından beri profesyonel fotoğrafçılık yapan Eren Yiğit farklı alanlarda yaptığı özgün çalışmalar ile dikkat çekiyor.
Sayım Çınar, Yiğit’le sergisini, projesini, gelecek günleri konuştu.
Gestus adını taşıyor sergi. Latince mimik jest anlamına geliyor. Fikir nasıl oluştu?
Çok uzun süredir portreler çekiyorum. Değişik mimikler yakalıyordum hep. Çok sessiz bir iş yapıyoruz fotoğrafta. Mimik dil oluyor. Proje böyle başladı. Duyguyu fotoğrafla anlatmak istedim. İki buçuk üç ay sürdü bu projeyi bitirmem. 70 demiştik ama 73 ünlüye çıktı sergi. O kadar çok mimiklerimiz vardı ki. Hiçbir mimik de birbirine benzemiyor. Değişik ve özgün bir sergi oldu. Kişisel sergi olarak bu kadar büyük bir sergi oldu mu emin değilim, bir ilk oldu ülkemizde.
Nasıl seçtiniz isimleri?
Daha çok oyuncular, tiyatrocular, alanında başarılı isimler… Hakan Bilgin, Ali Düşenkalkar, Sevil Akı, Rüzgar Erkoçlar, Cem Kılıç, İpek Tuzcuoğlu, Ahmet Kayakesen, Burak Alkaş, Yeşim Salkım, Seçkin Piriler, Banu Parlak, Yunus Emre Yıldırımer, İdo Tatlıses, Gamze Topuzoğlu, Cenk Torun, Wilma Elles, Burçin Abdullah, Dilan Çıtak, Didem Balçın, Ayşenur Günay, Hakan Dinçkol, Duygu Çetinkaya… O kadar çok isim var ki! Bilindik, iyi isimlerle, işinde başarılı olmuş isimlerle çalıştık. Donuk bir bakış bile bir mimikti benim için.
Instagramın yükselişiyle çok fazla fotoğraf var, fotoğrafçı var. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
Bence çok güzel bir şey. Fotoğraf anıdır, herkes çekmeli bence. Ben çocukken herkesin fotoğraf makinesi yoktu. Özel günlerde ondan rica edilirdi. Şimdiyse doğumdan itibaren binlerce fotoğrafınız var. Profesyonel olarak çalışanlar için de güzel, ne kadar çok fotoğraf görürse, iyi olanı o kadar iyi anlıyorlar. Az olunca hepsinin güzel olduğunu zannedebiliyor insan.
Çekim sırasında zorluklar yaşadınız mı?
Profesyonel insanlarla çalıştım, sorun yaşanırsa genelde fotoğrafçıdan yaşanır. Karşılıklı enerji olduğu sürece sorun olmaz.
Nasıl bir araya getirdiniz bu insanları?
İki buçuk ay aslında çok kısa bir süreydi. Biz niye yokuz diyenler var. Kişileri de en çok görüştüklerimden seçtim. Yoğun bir çalışma sonucu bir araya geldiler.
GALERİM EN BÜYÜK DESTEKÇİM OLDU
Bütçesi de yüksek bir iş yaptığınız. Sponsor bulabildiniz mi?
Bu işlerin sponsorları ne yazık ki çok bulunamıyor. En büyük destekçim galerimdi. Her şeyi organize ettiler, canla başla çalıştılar. Enerjimiz çok güzel tuttu.
Önemli fotoğrafçılar var Türkiye’de. Sosyal medyada beğendikleriniz kimler?
Mert Alaş’ı gururla, özenerek izliyorum. Bir Türkün dünya çapında başarısını görmek çok önemli. Mehmet Turgut, Mustafa Seven, Koray Birand. Çok kıymetli isimler var.
Portre fotoğraf çekmenin kriterleri nelerdir?
Bir kişi üzerinde 15 dakika çalışırım. Fotoğraf bir dildir. İlk oturduğumuzda başlarız o dili kullanmaya. Vesikalıkta çirkin çıkmanın sebebi çirkin çıkma düşüncesidir. Bizim durumumuzda da aynı, o gerginliği almak, biz bugün keyif yapmaya geldik duygusu vermek çok önemli.
HİKAYEMİ ANLATAMAM, YAZAMAM AMA KADRAJLARIM
Çektiği fotoğrafları anlatmakta zorlanıyor genelde fotoğrafçılar.
Biz görsel sanatçılarız. Bana da sorsanız anlatamam yazamam ama kadrajla anlatırım.
Beklentileriniz nelerdir?
Bu benim ilk sergim. Bir sosyal sorumluluk projesi yapmıştım beş yıl önce. Çalıştığımız isimlerle, bizi takip eden kitleyle buluşmak çok heyecan verici. İş gelir kafasıyla gitmedim. Uluslararası boyutla ilgili planlarım var. Aynı sergiyi birkaç yere taşımayı sevmiyorum. 18 Aralık’a kadar GaleriBu’dayız. Bekliyoruz!