MEDYA KÖŞESİ

Bitkisel hayatta unutulan fotoğrafçı

Ona 'karanlık odanın aydınlık yüzü' derlerdi. Haber peşinde koşarken kendini unutanlardan. Bugün de unutulanlardan...

Bitkisel hayatta unutulan fotoğrafçı
GAZETECİLER.COM - 'Terzi kendi söküğünü dikemezmiş' derler ya...
Biz medya alemi o haldeyiz...
Ne dertlimize 'derman' buluyoruz (ya da bulma gayretindeyiz)...
Ne sıkıntılarımızı 'dillendirmede' cüretkarız...
Örnek mi?
Can Dündar'ın köşesinden aktaralım:

"Foto muhabirliğini babadan devralmış Erdoğan Köseoğlu...
1980 öncesi ve sonrasının, yani kamerayla sokağa çıkmanın cesaret istediği dönemin fotoğraflarını çekmiş.
(...) İşte o dönemde Cumhuriyet'te çalışmış Erdoğan Köseoğlu...
"Karanlık odanın aydınlık yüzü" diyorlar ona... Yakışıklı bir adam... 1950 doğumlu... İki kız çocuk babası... AFSAD'dan, ÇGD'den, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden ödülleri var.

İki sene önce üst üste iki kalp krizi geçirmiş. İkincide beyinde hasar oluşmuş. Köseoğlu, bitkisel hayata girmiş.
O gün bugündür derin bir sessizliğin içinde...
Dostları, ailesi, hem onu yaşatmak, hem tedavisine maddi destek sağlamak için "Fotoğraf Peşinde Bir Ömür" adlı bir kitap çıkardılar. (İrtibat adresi: sertemur@hotmail.com)
Bu kitap, onun kaybolan hafızasını saklıyor.
* * *
Köseoğlu'nun hep dardakilerden yana çektiği fotoğraflarına bakarken, "Meslek yıllarında kim bilir kaç ihtiyaç sahibinin yarasını belgelemiştir" diye düşündüm.
Onların derdine koşarken kendini unutmuş olmalı...
Lafa gelince "Türkiye'yi sallayan 4. kuvvet medya"nın kendi söküğünü dikememesi, kendi çalışanlarına sosyal güvenlik sağlayacak bir dayanışmayı becerememesi, sendikaların medyadan dışlanması, gazetecileri nasıl da korunaksız, dayanaksız, yapayalnız bıraktı.
Sadece bu konuda mı?
Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamasında 178 ülke içinde 138'inciliğe düşmesinin utancında da bir ortak tavır sergileyemedik medyada...
Mustafa Balbay, Tuncay Özkan gibi meslektaşlarımızın insafa sığmayacak bir süredir cezaevinde tutulmalarında da...

Can Dündar'ın köşe
ÇOK OKUNANLAR