BirGün yazarı Memecan'a neden teşekkür etti?

GAZETECİLER.COM - Muhalif BirGün gazetesi yazarı Ümit Alan "köşe vuruşu" isimli köşesinde medya eleştirileri kaleme alan bir yazar. Bu hafta yazısının "Salih Memecan'a teşekkür ve birkaç küçük istek" başlıklı yazısını görünce doğrusu ya önce şaşırdık.

Hükümete yakınlığı ile bilinen Sabah gazetesinin çizeri olan, eşi AK Parti milletvekili olarak görev alan, üstelik Medya Derneği isimli "Türkiye'nin yeni medyasının" sözcüsü  olmak için yola çıkan Salih Memecan'a, solcu ve muhalif BirGün yazarı Ümit Alan neden teşekkür etsin ki? Her halde "ironi" yapıyor dedik.

Ama Alan'ın yazısının ilk satırları bizi daha da şaşırttı.

"Baştan söyleyeyim, başlıkta bir ironi yok. Gerçekten teşekkür borçluyuz." diyor Alan yazısında... Ve ardından şöyle devam ediyor:

KENDİSİ KARİKATÜR OLMUŞ ÇİZER

"Neden mi? Kendisi bile farkında olmadan trolleme yapıp, THY grevini bir parça daha konuşulur hale getirdiği için. Kendisi hali hazırda karikatür olan çizerlerin böyle güzel bir işlevi var. Salih Memecan uçağın arkasından koşturan grevci THY işçisini “yaya kalan” diye çizip aklınca dalga geçerek, bu güzel işlevi layığıyla üstlendi. Rakamlar da doğrulayacaktır ki, çizerini karikatürleştiren bu karikatür sayesinde THY grevi özellikle sosyal medyada daha fazla yer buldu. Çünkü sosyal medyanın doğası gereği her zaman bir “çatışma” kaynağına ihtiyaç var. Gaf yapan bir bakan ya da karikatür haline gelmiş bir karikatürist işte bu işlevi üstleniyor. Sosyal medyadan da öte, daha önce THY grevi diye adlı adınca bahsetmeyen, sadece “grev kırıcılığı ayıp bir şeydir” gibi genel bir eksende konuyu ele alan Ahmet Hakan bile Hürriyet’teki köşesinde Memecan sayesinde adlı adınca THY grevinden bahsedebildi.

Bu ortamda Salih Memecan’a teşekkür edilir, ancak teşekkür etmekle kalmayalım, grevin taleplerini aktarmak için de Memecan’dan yardım isteyelim. Bu haftaki Köşe Vuruşu’nda Memecan’a istek yaparak, THY grevinin medyada pek yer almayan diğer talepleri hakkında bir şeyler çizmesini rica ediyorum.

YAN GELİP YATAN THY İŞÇİSİ

Sürmekte olan grevin taleplerinden biri fazla çalışma. Bu fazlalık öyle farazi bir fazlalık değil. Uluslararası uçuş saatleri sınırının üstündeki bir yoğunluktan söz ediyoruz. Onlar da haliyle uluslararası uçuş saatlerine uyumu talep ediyorlar. Memecan, madem greve bu kadar tepkili, bu taleple dalga geçen bir karikatür çizebilir. Ne bileyim hamakta sallanan bir pilot, plajda güneşlenen kabin görevlileri vs. Gerisi onun yaratıcılığına kalmış, ama bu talebi konuşmak için bir Salih Memecan by-pass’ına ihtiyaç olduğu kesin.

HASTA NUMARASI YAPAN İŞÇİ

BBC’den Rengin Arslan’ın grev günü yaptığı röportajlardan birinde bir THY işçisinden aktarıyor. Boynunda üç fıtık ve bir düzleşme var, ancak en son 2010’da rapor almış. Çünkü son üç yıldır rapor alan THY çalışanları “verimsizlik” nedeniyle işten çıkarılıyormuş. Salih Memecan işveren penceresinden bakışıyla bu talebi de aktarmak için bize yardımcı olabilir. Ne bileyim, bir THY işçisinin çocukluğunu çizebilir; ateşi çıkması için tebeşir tozu yutan bir öğrenci şeklinde, büyümüş hâlâ bu numaralardan vazgeçememiş. Olabilir mi? olur. Böyle bir şey çizerse hem o çok konuşulur, hem de grevin bir talebi daha kamuoyuna aktarılır.

İŞTEN KAYTARAN İŞÇİ

Havacılık kuralları gereği uçucu personelin uçuş programının 24 saat öncesinde belli olması gerekiyor. Ancak yine THY işçilerinin aktaramına göre 2 saat öncesinde, hatta boş günlerinde uçuşa çağrılabiliyorlar. Salih Memecan bu duruma itiraz eden THY çalışanlarını da ti’ye alabilir pekâlâ. Mesela arkadaşlarıyla piknik yapan, ama park halindeki arabalara korna çaldırıp trafikteymiş rolü yapan çakal bir işçi, komik olmaz mı? Hem Salih Memecan arzuladığı mizah dozajına ulaşır. Hem de THY çalışanlarının bir talebi daha duyulmuş olur.

SMS İLE İŞTEN ATILAN İŞÇİ

Bir önceki bir günlük iş bırakma eyleminde SMS ile işten atılan işçiler vardı biliyorsunuz. Yeni grevcilere bunu hatırlatmak için telefonunu kapattığında SMS almayacağı için işten çıkarılmadığını sanan bir işçiyi de çizebilir Memecan. Bu konuyu da bir güzel hatırlarız o zaman.

MEMECAN’IN CANINI SIKMAYALIM

Özetle; kamuoyunda bu taleplerin konuşulması için bir günah keçisine ihtiyaç var. Görmezden geldiklerinde pek ses çıkarılmıyor da, bu örnekteki gibi olumsuzlamaya kalkışıldığında talepler bir parça konuşulur oluyor. O yüzden aynen devam, fazla dalga geçip Salih Memecan’ın canını sıkmayalım. Ben bile sosyal medyada bu konudan epey bahsetmiş olmama rağmen, Köşe Vuruşu’nun konsepti gereği ancak Memecan gibiler sayesinde yazabiliyorum. Yani kişisel olarak da teşekkür borçluyum, bu yazı da teşekkürümün bir nişanesi olsun o zaman.

 

Ümit Alan'ın bugünkü yazısını ve diğer köşe yazılarını okuyabilirsiniz.