TV HABER

Birand 'Böyle bir ayıbı kabul etmeyelim' diyor

"Okudukça sinirlendim, inanamadım, isyan ettim. Kendimi yine 1980' lerde buldum."

Birand 'Böyle bir ayıbı kabul etmeyelim' diyor
GAZETECİLER.COM -  Yasaklarla hiç bir yere varılamayacağının altını çizen Posta başyazarı Mehmet Ali Birand, AK Parti hukukçularının Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na verdiği belirtilen "Basın ve Yayın Hürriyeti" başlıklı maddeye sert tepki gösterdi: "Okudukça sinirlendim, inanamadım, isyan ettim..."

İlgili maddelerin, 'İstenen yere çekilebilecek, istendiği gibi yorumlanabilecek maddeler' olduğuna dikkat çeken Birand, "Bu maddeleri bu sekilde anayasaya ekleyin ve bir daha da BASIN özgürlüğünden söz etmeyin." yazdı.

İşte Birand'ın yazısının ilgili bölümü:

AKP'nin buna hiç hakkı yok...

Haberi Milliyet' te okuyunca tüylerim diken diken oluverdi.

Önder Yılmaz'ın verdiği bilgiye göre, Ak Parti hukukcuları, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na "Basın ve Yayın Hürriyeti" başlıklı madde için sınırlamalar getirecek öneriler vermiş. Okudukça sinirlendim, inanamadım, isyan ettim. Kendimi yine 1980' lerde buldum.

Bakın hangi konularda sınırlama getirilmek isteniyor:

- Milli güvenlik ve kamu düzenini bozmak.

- Genel ahlakı bozmak.

- Başkalarının haklarına ve aile hayatına aykırı yayın yapmak.

- Yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına aykırı davranmak.

- Savaş kışkırtıcılığı yapmak.

- Ayrımcılık, düşmanlık veya kin ve nefret savunuculuğu yapmak.

Bu maddeleri bu sekilde anayasaya ekleyin ve bir daha da BASIN özgürlüğünden söz etmeyin. Bunlar, istediğiniz yere çekilebilecek, istediğiniz gibi yorumlanabilecek maddelerdir.

Suriye' de uçağın düşmesini sorgulamaya kalktığınızda, işine gelmeyen hemen "Milli güvenlik" suçundan, "Savaş kışkırtıcılığına" kadar her türlü maddeden size dava açabilir...

BDP'nin haklı olduğunu yazın, ertesi gün "Kamu düzenini bozmaktan" dolayı tutuklanabilirsiniz.

Hele o "Genel ahlakı bozma" maddesi var ya; bununla toplum mühendisliğinden tutun, her konuda insanların ağzını kapatabilirsiniz. Koyu bir dindarlık rüzgarı estirebilirsiniz.

Yanlış mıyım?

Hayır, değilim. Zira bu tip kısıtlamaları 12 Eylül döneminde bizzat yaşadım.

Ak Parti' nin böyle bir şey yapmaya hakkı yoktur.

Bu sistemi değiştirmek ve özgürlükleri getirmek için iktidar olan, gaddar devlet imajını yıkan bir partiye bu yakışmaz.

Allah'tan, bu yazıyı yazdığımın ertesi günü TBMM Baskanı Çiçek, Fikret Bila'ya, bu değişikliklerin özgür bir anayasada bulunmaması gerektiğini söyledi de biraz rahatladım.

Ancak hala kuşkuluyum. Ak Parti içinde öyle kişi ve fikirler var ki, bu ülkedeki özgürlükleri rahatlıkla çağ dışına taşıyabilir. Sık sık örnekleriyle karşılaşıyoruz.

Şimdiden duyurulur: Türk medyası bu hatayı bir defa 12 Eylül Anayasası referandumunda yaptı. Kısıtlamaları görmezden geldi. Bu defa aynı hatayı tekrarlamamamız gerekiyor.

İster iktidar yanlısı olalım, ister muhalif, anayasadaki basın ve fikir özgürlüklerine getirilecek kısıtlamalara karsı tüm gücümüzle mücadele edelim.

Böyle bir ayıbı kabul etmeyelim.