Bir kara 'SİNEK' ortalığı bu kadar karıştırır
Bunu diyen kim mi? Ertuğrul Özkök... Yemin ettiği kişi de Balçiçek İlter... Ya 'sinek' derseniz...
GAZETECİLER.COM
Olacak iş mi?
Ertuğrul Özkök, Süreyya Önder'e "sinek" demişte bizim haberimiz olmamış...
Bir Balçiçek İlter onun 'şifreli sinek' mesajını anlamış...
Ama meğer o da yanlış anlamış...
Ertuğrul Özkök arayıp uyarmış...
Demiş ki;
"SANA yemin ediyorum, yaz sonu sineği ifadesini Süreyya Önder için kullanmadım."
Eee! Balçiçek nerden çıkarmış bu sineği o zaman...
Özkök Urla'da aldıkları evi basan kara sinekleri yazmış.
Balçiçek "o sinekler olsa olsa Süreyya Önder"dir diye bir sonuç çıkarmış.
Bugün "geri vitese" takmış ama ortalığı bir hayli karıştırdıktan sonra...
Özkök'e hak vermedik değil...
"Yazılarım bu kadar 'derin okumalara' muhatapsa işim zor demektir" derken sonuna kadar haklı valla...
Baksanıza evini basan sinekler "nasıl mide" bulandırmış.
Özkök, Sırrı Süreyya Önder'i de arayıp, "Aman ha Balçiçek yazmış, öyle algılama, ben yaz sonu sineği diye seni kastetmedim" demiş.
NE FAŞİSTLİĞİM KALDI NE HİTLERLİĞİM
Balçiçek İlter ile yaptığı telefon görüşmesini de aktaralım sizlere...
Özkök dertli.
"Uzun zamandır hiç bu kadar hakarete uğramamıştım!" diyor.
"Eskiden de ederlerdi ama son günlerde ne faşistliğim kaldı, ne Hitler'e benzetilmişliğim. Süreyya Önder, hakkımda 'Puşt zulası' diye yazdı, düşünsene... Benim gazetemde 'İçi kof diye yazıyorlar, Reha (Muhtar) 'Suratına tükürülmeli' diye yazıyor falan filan... Yazıyor da yazıyorlar. Hepsine cevap vermeye kalksam... Halbuki ben fikri provokasyon yapıyorum. Kimseye hakaret etmiyorum, asla öyle yazmıyorum.
Düşünceler tartışsın diyorum, onlar hakaret ediyorlar. Üstelik yalan söylüyorlar. Ben örneğin Ahmet Kaya hakkında yazı yazmadım, manşetle karıştırıyorlar. Aynı Fatih'in (Altaylı) dediği gibi... Eleştirin ama doğrularla... O da Kardak'a bayrak falan dikmedi ki... Nasıl bir yalandır bu!"
Olacak iş mi?
Ertuğrul Özkök, Süreyya Önder'e "sinek" demişte bizim haberimiz olmamış...
Bir Balçiçek İlter onun 'şifreli sinek' mesajını anlamış...
Ama meğer o da yanlış anlamış...
Ertuğrul Özkök arayıp uyarmış...
Demiş ki;
"SANA yemin ediyorum, yaz sonu sineği ifadesini Süreyya Önder için kullanmadım."
Eee! Balçiçek nerden çıkarmış bu sineği o zaman...
Özkök Urla'da aldıkları evi basan kara sinekleri yazmış.
Balçiçek "o sinekler olsa olsa Süreyya Önder"dir diye bir sonuç çıkarmış.
Bugün "geri vitese" takmış ama ortalığı bir hayli karıştırdıktan sonra...
Özkök'e hak vermedik değil...
"Yazılarım bu kadar 'derin okumalara' muhatapsa işim zor demektir" derken sonuna kadar haklı valla...
Baksanıza evini basan sinekler "nasıl mide" bulandırmış.
Özkök, Sırrı Süreyya Önder'i de arayıp, "Aman ha Balçiçek yazmış, öyle algılama, ben yaz sonu sineği diye seni kastetmedim" demiş.
NE FAŞİSTLİĞİM KALDI NE HİTLERLİĞİM
Balçiçek İlter ile yaptığı telefon görüşmesini de aktaralım sizlere...
Özkök dertli.
"Uzun zamandır hiç bu kadar hakarete uğramamıştım!" diyor.
"Eskiden de ederlerdi ama son günlerde ne faşistliğim kaldı, ne Hitler'e benzetilmişliğim. Süreyya Önder, hakkımda 'Puşt zulası' diye yazdı, düşünsene... Benim gazetemde 'İçi kof diye yazıyorlar, Reha (Muhtar) 'Suratına tükürülmeli' diye yazıyor falan filan... Yazıyor da yazıyorlar. Hepsine cevap vermeye kalksam... Halbuki ben fikri provokasyon yapıyorum. Kimseye hakaret etmiyorum, asla öyle yazmıyorum.
Düşünceler tartışsın diyorum, onlar hakaret ediyorlar. Üstelik yalan söylüyorlar. Ben örneğin Ahmet Kaya hakkında yazı yazmadım, manşetle karıştırıyorlar. Aynı Fatih'in (Altaylı) dediği gibi... Eleştirin ama doğrularla... O da Kardak'a bayrak falan dikmedi ki... Nasıl bir yalandır bu!"