MEDYA KÖŞESİ

Bir elma ve bir armut, bir Hürriyet mi eder?

Ergun Babahan bugün gündemine Ertuğrul Özkök ve Hürriyet'i almış. Çarpıcı bir Hürriyet analizi yapan Babahan ciddi bir de iddiada bulunmuş...

Bir elma ve bir armut, bir Hürriyet mi eder?

GAZETECİLER.COM - Ertuğrul Özkök bir konudaki fikrini ortaya koyarken verileri kafasına göre eğip bükmeyi sever. Ama bazen okuyucusunu fazla küçümsediğinden mi yoksa kendisine çok güvendiğinden midir bilinmez bu eğip bükme işini fazla abartır. İşte Ergun Babahan da Özkök'ün dün kaleme aldığı yazıyı bu şekilde değerlendirmiş. Babahan sadece Özkök'ü değil Hürriyet'i de eleştirmiş bugün.

Sevil Atasoy'u Hürriyet'e Ergenekon mu yerleştirdi?

Ergun Babahan'ın yazısında dikkat çektiği bir konu da Sevil Atasoy'un Hürriyet'te kimin isteği ile yazmaya başladığı. Babahan hayli önemli ve tartışılacak bir iddiayı gündeme

"Hürriyet, Türkiye’nin en etkili gazetesi ve bu gücünü sürekli olarak bireye karşı devletten yana kullanan bir gazete.

Bu tavır Ergenekon Davası sürecinde doruğa çıktı.

Hürriyet gemisinin dümenini elinde tutan Ertuğrul Özkök dün köşesinde akıllara ziyan bir yazı yayınladı.

Özkök, Fransa eski Başbakanı Dominique de Villepin aleyhine açılan iftira davasını Ergenekon Davası ile kıyaslamış.

Villepin, şimdiki başkan Sarkozy’nin yolunu kesmek amacıyla, 100 milyon Euro rüşvet aldığına ilişkin sahte bir belge düzenlemekle suçlanıyor ve Özkök buradan yola çıkarak iki davayı özdeş kılıyor.

Neymiş, dava 5 yıldır hazırlanıyormuş, kimse tutuklu değilmiş ve 40 günde sonuçlanacakmış.

Özkök tutukluluk süresine ilişkin itirazını başka davalarda dile getirmiş olsa ikna olacağız.

Mesela bankasına elkonulduğunu öğrenince apar-topar Türkiye’ye dönen Dinç Bilgin’in tutuklanması onu hiç rahatsız etmemişti.

Ama Ergenekon davasındaki tutukluluklar ediyor.

Yani Özkök, yargı sistemizdeki bu uygulamadan genel bir rahatsızlık duymuyor, özel olarak bu davadaki tutuklamalardan rahatsızlık duyuyor.

Ayrıca, gördüğüm kadarıyla gariban sanıklar cezaevinde yatarken arkası kalınların sahte doktor raporuyla taburcu olmasından da rahatsızlık duymuyor.

Bu davayı takip eden gazetelerin yaptığı haberlerden ise çok rahatsızlık duyuyor.

Başta Hürriyet, Doğan Grubu gazetelerinin zora giren rakiplerinin dava sürecinde attığı manşetleri hatırlamaz görünüyor.

Bu davanın Fransa’daki davayla çok benzer olduğunu bile ileri sürebiliyor.

(...)

Belki de Özkök’ün bu yazıyı yazmasında Pazar eki yazarı, Adli Tıp Kurumu eski Bakanı  Sevil Atasoy’un ricalarının etkisi olmuştur.

Taraf Gazetesi dün Atasoy’un İstanbul Üniversitesi öğretim görevlileri hakkında 1. Ordu Komutanlığı’na ihbar niteliğinde mektuplar yazdığını haber yaptı.

Atasoy, Hürriyet’te yazı yazmaya başladığında da, dönemin 1. Ordu Komutanı’nın ricalarının etkili olduğu iddia edilmişti.

Dönemin 1. Ordu Komutanı kimdi hatırlıyor musunuz?

Ergenekon sanığı Hurşit Tolon..."

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar