ANALİZ

Bilim dinle tartıştırılır mı?..

Din, iyi bir insan olabilmek için her türlü tutkudan ve yalancılıktan sakınarak yaşamanın yeterli olduğunu söyler…

Bilim dinle tartıştırılır mı?..

ADNAN BERK OKAN

Ne dünya be anam!..
Ne dünya be!..
Bir yandan doğuyor, diğer yanda “patır patır” ölüyor, öldürüyoruz…
Kimimiz ecelimiz geldiği için, kimimiz ecelimizi çağırdığımız için…
Kimine göre zamanlı, kimine göre zamansız…
Kimine göre imanlı, kimine göre imansız…
Kimi umutlu, kimi umutsuz
Uzatmayayım…
Ben “umutlu” olanlardanım…
Çünkü mücadele etmeyi seviyorum…
“Umut” ise sadece ve sadece mücadele gücü olanlarla, mücadele etmekten yılmayanlarda vardır…
Kolayca teslim olanın umudu da olmaz…
Kolayca teslim olan sebat etmeyi bilmeyen, sebat etmeye gücü yetmeyendir…
Eğer yaşamak için veriyorsan emek, doğduğun günden ölüme dek; mücadele etmeli o yürek…

“Efendim dünya kötü” diyenleri anlayamıyorum…
Yahu dünyanın nesi kötü?..
Neresi kötü?..
Kötü olan dünya değil efendi!..
İnsan kötü insan…
O insan ki bir kısmı gerçeği öğrenmek ister...
Diğer bir başka kısmı ise gerçeği bilmek isteyenleri hapse gönderir ya da idam eder...
Öldürür yani…
İnsanlık tarihi bunun örnekleriyle doludur...

Meselâ bizim sevgili Peygamberimiz de çok çileler çekmiş, eziyetlere maruz kalmıştır...
Meselâ Sokrat balgam zehri içerek ölüme mahkûm edilmiştir...
Yine meselâ Galile hapishanede ölmüştür..
Demek ki;
gerçeği bilmeyi istemek de gerçeği öğretmek de çok tehlikeli bir şeydir...
Ama…
Unutmayalım ki dünyamızı, insanlığı geliştiren de güzelleştiren de işte o gerçeği öğrenmek ve öğretmek isteyen insanlardır...

Kısa bir aradan sonra işte böyle dönüyorum…
Bundan böyle de hiçbir şeyden yılmadan, hiç kimseden bir şey beklemeden ve hiç kimseden de korkmadan;
gerçeği, sadece gerçeği aramak, bulmak, bulduğuma inandığımda da kamuoyuyla paylaşmak için mücadele edeceğim…
Geçirdiğim operasyonlar mı?..
Kan tahlillerim mi?..
Boş verin…
Yarın (hepimiz için) bugünden güzel olacak…
Emin olun güzel olacak…
Çetin Usta’nın dediği gibi, “enseyi karartmayın”… 


Bilim dinle tartıştırılır mı?..

Dün gece HaberTürk ekranında Didem Arslan konuklarına CERN’de yapılan deney sonucu “Tanrı Parçacığı” adı verilen Higgen Buzonu’nu tartıştırdı…
Keşke işin içine dini karıştırmasaydı çünkü “din yanlışlanamaz”…
Bilim ise “yanlışlanmak” temeline dayanır…
Bilimde bugünkü deneyle kanıtlanmış “doğru” bile gelecekte bir başka deneyle“yanlışlanabilir”
Oysa din öyle mi?..
Kutsal kitapta yazan bir virgülün bile yerini değiştiremezsiniz…
Yani; “mutlak doğrunun değişmezliği” ile her türlü bilginin değişebilirliğine inanan insanları tartıştırmak mümkün mü?..

Son dört gündür din, iman, yaşam, ölüm, ahret, sevap, günah, suç, ayıp ve tabii ki bir insanın yaşadığı sürece bütün bunlarla ilişkilerinin nasıl olması gerektiği konusunda uzun uzun düşündüm...
Bendeniz dini konuların sadece din adamları arasında ve sohbet şeklinde konuşulması gerektiğine inanıyorum...
Temel ilkeleriyle yani…
Din, iyilikle kötülüğün karşıtlığına dayanmaktadır...
Kendimce iyilik, ışık ve ruhtur...
Kötülük ise karanlık ve bedendir...
Âlem de işte bu iyilikle (ruh) kötülük (beden) karışımıdır...
Âlem’in bir parçası olan insan da öyledir; ruh ve bedenden, iyilikle kötülükten yapılmıştır...
Din işte bu ikilemden sadece “iyiliği” emreder…
İnsanlara “iyi insan” olmalarını tavsiye eder...
İnsanların hepsi iyi olursa ne savaş olur ne de insanlar çıkarları için birbirlerini öldürürler...
Din, iyi bir insan olabilmek için her türlü tutkudan ve yalancılıktan sakınarak yaşamanın yeterli olduğunu söyler…
İyiliğin ilkelerinden kimileri de şöyledir:
İnsanın nefsini, kendi bedenine ve diğer insanlara zarar veren ihtiraslarını yenmesini bilmesi, doğru sözlü olup yalan söylememesidir...
Günah da ayıp da suç da hep nefsimizin, ya da dini terminolojiyle söylersek;içimizdeki şeytanın bize yüklediği büyük yüklerdir...
Dini öğretiye göre "iyi insan" olmak için çaba gösterebilenler bütün kötülüklerden kurtulmuş, tertemiz, faziletli ruhlar olacaklardır…

Şimdi…
Bunları emreden dini; 
temel ilkesi “hiçbir şeyin mutlak doğru olmadığına iman etmek” olan bilimle nasıl olur da tartıştırabiliriz anlayamıyorum…
Didem Arslan mükemmel programları olan, her programına da dersini iyi çalışıp gelen bir televizyoncu ama dün gece (bence) yanlış yaptı…
Keşke sadece bilim adamları tartışsaydı konuyu…
Keşke din işin içine hiç karıştırılmasaydı..
Keşke felsefe fiziğe müdahale etmeseydi…
 

[email protected]

ÇOK OKUNANLAR