MEDYA KÖŞESİ

Bildirici Hürriyet ile Fenerbahçe'yi karşı karşıya getiren o haberi yorumladı

"Herkes eleştirilebilir, yazıda hakaret içeren bir yaklaşım yoktu. Ancak Volkan Demirel ile maden işçilerinin kıyaslanmasını doğru bulmadığımı belirtmeliyim..."

Bildirici Hürriyet ile Fenerbahçe'yi karşı karşıya getiren o haberi yorumladı
Fenerbahçe'nin tecrübeli file bekçisi ve Ulusal Takım kalecilerinden Volkan Demirel'in, Türkiye-Kazakistan maçı öncesi kendisine ve ailesine küfür edilmesinin ardından maça çıkmamasının yankıları hala sürüyor.

Ulusal ve yerel basında sık sık gündeme gelen olay, sosyal medya ve ekşisözlük'te de tartışmalara neden olurken, Hürriyet Gazetesi'nde Burak Kuru imzasıyla yayınlanan 'yazı' yeni tartışmalara yol açtı. Yazıyı hedef gösterme olarak niteleyen Fenerbahçe Spor Kulübü 'Bu nasıl gazetecilik?' diyerek Hürriyet'e isyan etti.

'Volkan ile maden işçisi arasındaki 7 fark' başlığıyla yayımlanan yazıda 'daha az imkanı olan hayatları görmeleri görekiyor' denilerek futbolcu ve maden işçisi arasındaki maaş farklılıkları, emeklilik yaşları, çalışma koşulları ve sosyal farklılıklardan bahsediliyor.

Hürriyet Okur Temsilcisi Faruk Bildirici de bugün köşesinin tamamını bu yazıya ayırdı.

Volkan ile madenciler kıyaslanabilir mi? başlığı ile kaleme aldığı yazısında Bildirici, Fenerbahçe taraftar ve yöneticilerini kızdıran bu yazının küfür, hakaret ve tehdit dolu mesajlara yol açtığını anlattı.

Bildirici, kendi tepkisini "herkes eleştirilebilir, yazıda hakaret içeren bir yaklaşım yoktu. Ancak Volkan Demirel ile maden işçilerinin kıyaslanmasını doğru bulmadığımı belirtmeliyim..." diye gösterirken şöyle devam etti:

"Fenerbahçe ve bazı taraftar gruplarından gelen eleştirileri haberi yazan arkadaşımız Burak Kuru ve Yan Yayınlar Yönetmeni Çınar Oskay'a da sordum. Onlar da eleştirileri yanıtladı. Arkadaşlarımızın yaklaşımlarını dinledikten sonra sosyal medya ve Ekşi Sözlüğe de göz attım. Oralarda yazıyı destekleyen, yaklaşımını doğru bulanlar da vardı. Bu görüşleri de inceledikten sonra serinkanlı bir değerlendirme yapmaya çalıştım.

Öncelikle bir noktaya dikkat çekmeliyim; hiç kimsenin eleştiri dokunulmazlığı yoktur; gazeteci herkesi eleştirebilir, eleştirebilmeli. Volkan Demirel'in de eleştirilmesinden doğal bir yaklaşım olamaz. Demirel'in, Kazakistan maçında kendisine yöneltilen küfürlere tepki gösterip stadı terketmesini haklı görenler olabileceği gibi yanlış bulanlar da olabilir.

Önemli olan eleştirinin insani çerçeve dışına çıkmaması ve hakaret gibi bir yaklaşım içermemesi. Bu açıdan bakıldığında yazıda bir problem görmedim.

Ama eleştiri içermesi nedeniyle yazıyı kaleme alan gazeteciye ve Hürriyet'e yönelik küfür, hakaret ve tehditler kabul edilemez. Bu düzeyde yaklaşan, hoşgörü yeteneğini yitirmiş kişiler muhatap alınamaz.

Aynı şekilde Fenerbahçe'nin açıklamasındaki "algı operasyonları", "hedef gösterme", "hainlik" gibi kastı aşan tanımlamalar da kabul edilemez. Nihayetinde bir gazetecilik faaliyetini tartışıyoruz; yanlış bulabilirsiniz ama ortada ne bir savaş var; ne de düşman...

Ancak yazının temel fikri olan Volkan Demirel ile maden işçilerinin kıyaslanmasını doğru bulmadığımı belirtmeliyim. Bir kaleci ile maden işçileri arasında yedi fark aramak yerine benzerliklerine odaklansak soruyu yanıtlamak daha kolay olacaktı. Çünkü arada benzerlik bulmak neredeyse imkansız.

Ayrıca yazının hareket noktası, Volkan Demirel'in Kazakistan maçında kendisine yöneltilen küfürlere tepkisi ve sonraki açıklamaları. Yazıdaki tanımlamayla anlatırsak Demirel'in, "Önünde sonsuz dünya nimetleri olmasına rağmen mutlu olamayan futbol ailesinin son dönemdeki yüzü" olması!

Yaklaşım bu olunca Volkan Demirel'e, "hayatının değerini anlayıp mutlu olması gerektiğini anlaması için madencilerin dramatik ve kötü yaşam koşulları" anlatılmaya kalkılıyor...

Oysa Milli kaleci ile maden işçilerini "sahip oldukları dünya nimetleri" ve "dramatik yaşam koşulları" açısından kıyaslamak anlamsız. Zira "Öfkeli haller ve mutsuzluk" ile "dramatik yaşam koşulları ve sahip olunan dünya nimetleri" arasında böyle bir denklem kurulamaz.

Profesyonel futbol dünyasında bu tür durumlarda gösterilen tepkiler kıyaslanabilir; farklı kesimler ya da meslek grupları arasında öfke ya da mutluluk ve mutsuzluk halleri, nedenleri vb karşılaştırılabilir. Bu tür kıyaslamalar Volkan Demirel'in davranışının doğruluğu ya da yanlışlığı konusunda fikir verebilir

Ama bir futbolcunun duygusal tepkisinin "yanlışlığını" gerekçelendirmek için madencilerin yaşam koşullarından dem vurursanız okur da "Ne demek istiyorsunuz" diye sorar haklı olarak.

Ne yani Volkan Demirel, sahip olduğu "dünya nimetleri" fazla, "hayatı madenciler kadar dramatik değil" diye karşılaştığı küfürlere öyle tepki göstermemeli mi? Yaşamı madenciler kadar dramatik değil diye futbolcuların mutsuz ve öfkeli olmaya hakları yok mu?

İşte bu soruların yanıtı kadar absürd olmuş madenci ve futbolcu kıyaslaması...

ÇOK OKUNANLAR