Beyrut patlaması: Lübnan'da yanlış giden her şeyin özeti
Habertürk gazetesi yazarı Çetiner Çetin, bugünkü köşesinde Beyrut Limanı'ndaki patlamayı değerlendirdi.
Habertürk gazetesi yazarı Çetiner Çetin, bugünkü köşesinde Beyrut'taki patlama sonrasında İsrail ve Hizbullah'ın örtüşen açıklamaları için "Klasik Ortadoğu siyaseti. İnkar yoluyla İsrail tepkileri üzerine çekmeden işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Hizbullah ise prestij kaybına uğramıyor…" dedi:
HİZBULLAH'IN LİMANI: PORTALLAH
Beyrut Limanı’ndaki depolar o zaman önemli bir detay olarak biz gazeteciler arasında konuşuluyordu zira buraya “Portallah” deniliyordu. Neye göre söyleniyordu bu? Beyrut limanının giriş kayıtlarına göre. Ama o limanın bir kısmı yani Portallah tarafı zaten tek giriş kayıtlı bir liman. Çıkış kaydı yok. Yani mal ya da ürün oraya girdikten sonra limandan kayıtsız çıkarılıp sadece Hizbullahçıların çalıştığı tırlar ile Şam’a veya İsrail sınırına sevk ediliyordu. Kısaca “Hizbullah’ın limanı” muamelesi yapılıyordu.
Buradan bakınca, patlama sonrası İsrail’den ve Hizbullah’tan gelen açıklamalar bir biri ile örtüşüyor. Zira İsrail’in bir saldırısının söz konusu olmadığını iddia ederken, Hizbullah da kendilerine yönelik bir saldırının olmadığını ifade ediyor. Klasik Ortadoğu siyaseti. İnkar yoluyla İsrail tepkileri üzerine çekmeden işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Hizbullah ise prestij kaybına uğramıyor…
Ama insan şunu sormadan edemiyor. Lübnan’ın bir başından öbürüne dört saatte gidebilirsiniz. Burada ne kadar tarım arazisi var ki 2 bin 700 ton amonyum nitrata ihtiyaç duyarsınız? Ayrıca bu kadar kimyasal 2014 yılından bugüne neden ve kim için antrepolarda bekletilir? Biz soraduralım neticede hem Hizbullah hem de İsrail’in arzu ettiği bir tablo ortaya çıktı.
O AMONYUM NİTRAT, BEYRUT'A 2014'TE DEĞİL, 2020'DE GELMİŞ
Ancak kaynaklarımdan aldığım bilgiye göre bu yüklü amonyum nitrat 2014’te değil 2020 yılına limana getirilmiş. Kimyasalın Güney Afrika’dan geçtiğimiz mart ayında satın alındığı ve 3 Haziran’da yola çıkışından buyana yakın takibe alındığı belirtiliyor.
Ancak İran’ın Lübnan’daki uzantısı ve artık siyasallaşmış bir yapı olarak Hizbullah da zararda gözükse de kendine bir meşruiyet alanı açıyor... Aslında bu patlama, Lübnan’da şu anda yanlış giden her şeyin bir özeti gibi görünüyor: Zayıf bir devlet, beceriksiz bir hükümet, yolsuzluğa batmış yetkililer ve birçoğuna göre limanı kaçakçılık operasyonları için kullanan başka Lübnanlı grupların yanı sıra güçlü Hizbullah hareketinin idaresindeki bir paralel devletin varlığı…