Beyaz kazandı çünkü...
Ve bu ülkeyi yönetecek olanları Melihat Gülses dinleyenler değil; Lerzan Mutlu, Pınar Eliçe, Demet Akalın dinleyenler seçiyorlar...
Yok efendim, "Zekeriya Beyaz"ı nereden çıkardınız şimdi?..
Bu "Beyaz" başka beyaz...
Ne "kaşı" beyaz, "ne gözü" beyaz...
Bu Beyaz, ekranların "En Temiz Beyaz"ı...
Yani Beyazıt Öztürk...
Neden mi "kazandı" peki?..
Efendim?..
Nihat Doğan gibi bir büyük karizma...
Bir Lerzan Mutlu'nun "erkek" versiyonu...
Bir Demet Akalın'ın "Müzisyen - şarkıcı" modeline "sahip çıktığı için" elbette...
Nasıl mı?..
Değerli filozof sanatçımızın yokluğunda emanet ettiği ülkemizle ilgili sürekli bilgilendirme yapma işi az iş mi dostlar?..
Nihat Doğan bu; "mavi boru" değil...
Büyük bir "filozof"...
"Ülkemizi yöneten kadroları seçen seçmen" kitlenin kutsal prortotipi...
Ye demek "bilgisiz kalması"?..
Ne büyük tehlike?..
Sağol Beyaz'ım?..
Ellerin dert görmesin; mübarek sanatçı kardeşimiz Nihat Doğan beyefendiyi bilgilendirmek için kıllanacağın klavyen kırılmasın...
Kazandın kardeşim kazandın...
Hem de ne kazanmak!..
Not: Bildiğiniz gibi Melihat Gülses güzel ülkemizin en muhteşem Türk müziği sanatçılarından biri olarak "çok izlenen" televizyon kanallarından pek talep görmüyor...
Oysa Lerzan Mutlu, Pınar Eliçe, Demet Akalın gibi kadınlarımız pek bir revaçta...
Devlet televizyonları (ille de CINE 5) bile kapışıyor onları...
Stüdyolarda birbirlerine ne güzel(!) "orospuuuu!" diye bağırarak "mültefit" davranıyorlar...
Sesleri ve detoneleri mükemmel...
Kolay mı öyle aynı şarkıyı birkaç tonda birden okumak...
Orkestrayı peşinden koşturmak...
Hayır yani...
Demek ki bu halk onları istiyor, Gülses'i değil...
Ve bu ülkeyi yönetecek olanları Melihat Gülses dinleyenler değil; Lerzan Mutlu, Pınar Eliçe, Demet Akalın dinleyenler seçiyorlar...
Ya da Nihat Doğan'ı sevenler...
Demokrasi işte bu!..
Halkın tercihine saygı duymak...
Beyaz'a "kazandın" derken halkın tercihine gösterdiği saygıyı da hesaba kattık yâni...
Bu "Beyaz" başka beyaz...
Ne "kaşı" beyaz, "ne gözü" beyaz...
Bu Beyaz, ekranların "En Temiz Beyaz"ı...
Yani Beyazıt Öztürk...
Neden mi "kazandı" peki?..
Efendim?..
Nihat Doğan gibi bir büyük karizma...
Bir Lerzan Mutlu'nun "erkek" versiyonu...
Bir Demet Akalın'ın "Müzisyen - şarkıcı" modeline "sahip çıktığı için" elbette...
Nasıl mı?..
Değerli filozof sanatçımızın yokluğunda emanet ettiği ülkemizle ilgili sürekli bilgilendirme yapma işi az iş mi dostlar?..
Nihat Doğan bu; "mavi boru" değil...
Büyük bir "filozof"...
"Ülkemizi yöneten kadroları seçen seçmen" kitlenin kutsal prortotipi...
Ye demek "bilgisiz kalması"?..
Ne büyük tehlike?..
Sağol Beyaz'ım?..
Ellerin dert görmesin; mübarek sanatçı kardeşimiz Nihat Doğan beyefendiyi bilgilendirmek için kıllanacağın klavyen kırılmasın...
Kazandın kardeşim kazandın...
Hem de ne kazanmak!..
Not: Bildiğiniz gibi Melihat Gülses güzel ülkemizin en muhteşem Türk müziği sanatçılarından biri olarak "çok izlenen" televizyon kanallarından pek talep görmüyor...
Oysa Lerzan Mutlu, Pınar Eliçe, Demet Akalın gibi kadınlarımız pek bir revaçta...
Devlet televizyonları (ille de CINE 5) bile kapışıyor onları...
Stüdyolarda birbirlerine ne güzel(!) "orospuuuu!" diye bağırarak "mültefit" davranıyorlar...
Sesleri ve detoneleri mükemmel...
Kolay mı öyle aynı şarkıyı birkaç tonda birden okumak...
Orkestrayı peşinden koşturmak...
Hayır yani...
Demek ki bu halk onları istiyor, Gülses'i değil...
Ve bu ülkeyi yönetecek olanları Melihat Gülses dinleyenler değil; Lerzan Mutlu, Pınar Eliçe, Demet Akalın dinleyenler seçiyorlar...
Ya da Nihat Doğan'ı sevenler...
Demokrasi işte bu!..
Halkın tercihine saygı duymak...
Beyaz'a "kazandın" derken halkın tercihine gösterdiği saygıyı da hesaba kattık yâni...