Beril Dedeoğlu için
Hiç yalansız, dolansız, riyasız, olduğu gibi anlatıyor gördüklerini... Belli ki bu vicdanlı makalesi....
"Makul" olmak "akıllı" olmayı da gerektirdiği içindir ki hem "akıl" ve hem de "makul" kelimeleri Arapça'nın o mükemmel kelime üretim sistemiyle "k.l" sessizlerinden türetilmiştir.
Makul olmakla akıllı olmanın neredeyse birbirlerinin mütemmimi olduğunun en somut örneğini ise Beril Dedeoğlu'nun bugünkü STAR'da "Barış Sürecinden kalıcı barışa" başlığı altında yayımlanan makalesinde görüyorsunuz.
Bildiğiniz gibi Beril Dedeoğlu "Akil İnsanlar Heyeti" üyelerinden...
"Akil" değil de "sakil" olanların arasında "yıldız" gibi parlıyor Dedeoğlu.
Hiç yalansız, dolansız, riyasız, olduğu gibi anlatıyor gördüklerini...
Belli ki bu vicdanlı makalesi hazırlanacak rapora da yansıyacak; tabii sakiller, "bunları rapora yazarsak sayın Başbakan'ı üzeriz" demezlerse...
Evet ey efendiler!..
Şu anda yürütülen sadece bir süreç...
Güzel, başarılı, iyi niyetli bir süreç...
Ama "sonuç" değil...
"Hedef" de değil...
Hedef "Kalıcı Barış"...
Henüz tesis edilmiş değil...
Bu kadar kısa sürede tesis edilmesi de mümkün değil...
Eğer Akil İnsanların sadece yarısı Beril Dedeoğlu kadar vicdanlı olur; bütün tarafların hissiyatlarını ve gerekçelerini raporlarına doğru aktarırsa kalıcı barışın çok geçmeden geleceğinden şüphemiz yok...
Ama...
Fatih Altaylı'nın konuk ettiği Muhsin Kızılkaya'nın yaptığı gibi; sadece bir tarafı kayırır, diğer tarafı ise halen "vahşi, barbar, zalim, aşağılayıcı, kurucu vasfı da olmayan" sıradan bir topluluk gibi anlatmakta ısrar ederse herkesi bilsin ki bu süreç uzun sürmez...
Tatlı tatlı yağan bereketli yağmurlar yerini sellere, bardak büyüklüğünde dolulara ve tabii afetlere bırakır...
Mükemmel vicdanı ve adalet duygusu ile Beril Dedeoğlu'nu alkışlıyoruz...
Makul olmakla akıllı olmanın neredeyse birbirlerinin mütemmimi olduğunun en somut örneğini ise Beril Dedeoğlu'nun bugünkü STAR'da "Barış Sürecinden kalıcı barışa" başlığı altında yayımlanan makalesinde görüyorsunuz.
Bildiğiniz gibi Beril Dedeoğlu "Akil İnsanlar Heyeti" üyelerinden...
"Akil" değil de "sakil" olanların arasında "yıldız" gibi parlıyor Dedeoğlu.
Hiç yalansız, dolansız, riyasız, olduğu gibi anlatıyor gördüklerini...
Belli ki bu vicdanlı makalesi hazırlanacak rapora da yansıyacak; tabii sakiller, "bunları rapora yazarsak sayın Başbakan'ı üzeriz" demezlerse...
Evet ey efendiler!..
Şu anda yürütülen sadece bir süreç...
Güzel, başarılı, iyi niyetli bir süreç...
Ama "sonuç" değil...
"Hedef" de değil...
Hedef "Kalıcı Barış"...
Henüz tesis edilmiş değil...
Bu kadar kısa sürede tesis edilmesi de mümkün değil...
Eğer Akil İnsanların sadece yarısı Beril Dedeoğlu kadar vicdanlı olur; bütün tarafların hissiyatlarını ve gerekçelerini raporlarına doğru aktarırsa kalıcı barışın çok geçmeden geleceğinden şüphemiz yok...
Ama...
Fatih Altaylı'nın konuk ettiği Muhsin Kızılkaya'nın yaptığı gibi; sadece bir tarafı kayırır, diğer tarafı ise halen "vahşi, barbar, zalim, aşağılayıcı, kurucu vasfı da olmayan" sıradan bir topluluk gibi anlatmakta ısrar ederse herkesi bilsin ki bu süreç uzun sürmez...
Tatlı tatlı yağan bereketli yağmurlar yerini sellere, bardak büyüklüğünde dolulara ve tabii afetlere bırakır...
Mükemmel vicdanı ve adalet duygusu ile Beril Dedeoğlu'nu alkışlıyoruz...
