Ben böyle Devlet'in taaa!....
İnsanoğlu, gerçeklerle karşı karşıya kaldığında en renkli sinemaskop hayallerini bile unutur!..
ADNAN BERK OKAN
Hayatımın hiçbir döneminde (Sosyalist olunması gereken delikanlılık yıllarımda bile) “Devletçi olmadım”…
“Kutsal Devlet!” diye başlayan nutuklar atmadım…
“Bu Devlet kolay mı kuruldu” hamaseti yapmadım…
“Devlet” dediğiniz ne ki?..
Turşu kurmak, Devlet (ülke değil) kurmaktan daha kolaydır…
Sokak serserilerinin bile yıkıp geçtiği o kadar çok Devlet vardır ki insanlık tarihinde…
Osmanlı’da 50 – 60 kişi ile Devleti yıkan Tellâk (Halil)bile vardı…
Ya da Kabakçı (Mustafa)…
Devlet kurmak o kadar zor olsaydı, yıkılışı o kadar kolay olabilir miydi?..
Ancaaakkk!...
Gerçek bir devlet olabilmek; yani o devleti sadece kendi çıkarları doğrultusunda yönetebilmek çok zordur...
Hele ki bu çıkarları; dünya egemenleri ve o egemenlerin yerli malı miçoları ile çakışıyorsa…
Ve yine hele ki; o miçolar yabancı ellerde kimi zaman oyuncak, kimi zaman da silah oluyorsa…
***
“İyi Devlet” olmaz…
Olmayacak da…
“Yurttaşları için yararlı Devlet” vardır…
Eğer sizi refah ve huzur içinde yaşatıyorsa, sizin için o Devlet, “İyi Devlettir”…
Durum berbat ise…
Aybaşını zor getiriyorsanız…
Çocuklarınızın eğitimi için para ayıramıyorsanız…
Sağlığınız ve geleceğiniz için kuşkuluysanız…
“Ben böyle Devletin taaa” diye başlayan ve arkası her seferinde başka sinkafla devam eden küfürlerin “en becerikli” üreticisi olursunuz…
***
“İdeoloji” mi?..
O da ne?..
Yenir mi?..
İçilir mi?..
İster hızlı bir ülkücü olun, isterseniz çok kültürlülüğü savunan bir Liberal…
İster “Türk - Kürt kardeştir” diye haykırın sokaklarda, ister “Ne Kürt’ü ulan!” diye babalanın önünüze gelene…
Eğer devletiniz sizi, sevdiklerinizi ve malınızı, mülkünüzü güven ve refah içinde yaşatamıyorsa, o devletin taaaa…
***
Bir saat önce, "Bu ülke hepimizin aabi… Kardeşçe yaşamalıyız” desen bile işten kovulduğunu ve yerine bir “işsiz Kürt’ün” yarı maaşına senden 4 saat fazla çalışacağını duyarsan ne kardeşliğin kalır, ne sevgin, demokratlığın…
***
Çünkü…
İnsanoğlu, gerçeklerle karşı karşıya kaldığında en renkli sinemaskop hayallerini bile unutur!..
Yani…
İnsanoğlunun iyiliğinin ölçüsü, güvenliğinin ve refahının devamlılığından ibarettir...
***
Nereden mi çıktı?..
Bazı gazeteci – yazar arkadaşlarım Devleti çok seviyorlarmış, o Devlet için canlarını bile verirlermiş de…
Devlet çok kutsalmış da…
Siyasal iktidar Devleti satıyormuş da…
Kimileri ise, “barış için öl” deseler ölürlermiş…Hiçbir kişisel hırsları ya da çıkarları yokmuş vallahi…
Herkes birbirini sevse, hayat bayram olurmuş falan, filan…
***
Yalan söyleyenin taaaaa….