Ben, ben değilim…
Haddimi mutlaka bilerek yapmaya çalışmalıyım bundan sonra analizlerimi…
ADNAN BERK OKAN
“Biraz kül biraz duman, o benim işte.
Kerem misali yanan, o benim işte.
İnanma sözlerime; ben, ben değilim.
Beni sevdiğin zaman, o benim işte…”
Meslek hayatım sosyal ve ekonomi politika yazarak geçti…
On altı kitabım yayımlandı…
Ama…
Meslektaşlarım beni:
Dostlarımı bile bana düşman eden bir “Medya analisti” olarak tanıdı…
Bir yazar için bundan daha büyük bir belâ olabilir mi?..
Bir piyano virtüözünün, saz ustası olarak tanınması gibi bir şey…
*
Neredeyse her oturduğumda klavyenin başına…
Fiziği küçük, kalbi ve beyni devasa olan Ümit Yaşar Oğuzcan’ın ünlü şiirinden Münir Nurettin Selçuk’un Nihavent makamda bestelediği o eserini mırıldanırım…
En çok da…
“İnanma sözlerime… Ben, ben değilim” mısraını…
Evet…
İnanmayın sözlerime…
Hâlâ anlamadınız mı yoksa?..
Ben, ben değilim...”
*
Sahi yaaa…
Kimim ben?..
Neyim?..
Kimin nesi?..
Hangi dangalağın sesiyim?..
Aslında emin olun ben de karıştırıyorum kim olduğumu?..
Kim bilir?..
“Karıştırmak” değil de…
Gerçekten kim olduğumun farkında değilim…
Ben, “ben” olan “ben” miyim?..
Yoksa…
“Ben” olmayan ama kendini “ben” zanneden “O” muyum?..
*
İyi ama…
“O” kim?..
Bir bilsem “Ben” kimim?..
Ya da “Ben” olan “O” kim?..
O zaman…
(Belki) Haddimi de bileceğim…
Ama…
Bilmiyorum ki kim olduğumu?..
Bilmeyince kim olduğumu…
Haliyle…
Haddimi de bilmiyorum…
*
Galiba en iyisi böyle kalmak…
Kim olduğumu bilmeden…
Merak da etmeden…
Ama…
Haddimi mutlaka bilerek yapmaya çalışmalıyım bundan sonra analizlerimi…
Bakarsınız “keşfeder” birileri “O” olmayan gerçek “beni”…
Hatta…
Para bile kazanırım bu yaştan sonra…
Malum…
Ne kadar az şey bilir…
Ne kadar az konuşur/yazarsanız…
Ya da…
Ne kadar bağlı olursanız “aidiyet” duygusuyla taraflardan birine…
Hele "Biat” ederseniz egemenlere…
O kadar çok olur dost(!)unuz…
Ve…
Çıkarınız…
*
Çünkü…
Burası Türkiye…
Burada sadece ye, ye, ye…
Aksırıncaya…
Tıksırıncaya kadar ye…
Pardon, pardon…
İnanma sözlerime…
Ben, ben değilim…
Haliyle…
Bunları söyleyen de ben değilim; O…
"Ben" olmayan "O"...
Beni gerçekten tanıyıp seversen eğer…
O zaman...
O benim işte…