Bekir Coşkun’a ithaf olunur!..
Her ne kadar kimleri, “Şehitler ölmez vatan bölünmez!” diye ortalığı ayağa kaldırsalar da o yiğitlerinizin öldüğünü en iyi siz bilirsiniz…
ADNAN BERK OKAN -
Ey “Demokrasinin Asil Kadını!”…
Sen hep buradaydın, buradasın, burada olacaksın…
Bu topraklarda…
Mermiyi sırtlayıp erinin kullandığı topun ağzına sürerken de buradaydın…
Onlara savaş meydanlarında giyecekleri urbaları dikerken de…
Bugün kendilerini “cumhuriyet kadını” olarak niteleyenlerin anneanneleri, babaanneleri, teyzeleri, halaları mahfillerde dans eder, hayatın tadını çıkarırken; senin babaannelerin, anneannelerin, teyzelerin, halaların savaş meydanlarına erlerini, yavuklularını, evlâtlarını şehit olmaları için gönderiyordu…
Bugün de değişen bir şey yok…
Sen tarlada ekinin, ahırda ineğin, teknede hamurun, sokakta çamurun ile cebelleşir; fabrikada, atölyede, tezgâhta, ofiste ekmek paran için çalışır; adına “terör” denilen ama aslında hakim güçlerin ceplerine para akıtan o lanet olasıca savaşa “canını veren” evlâtlar gönderirken...
Bekir Coşkun'un “cumhuriyet kadını” yakıştırmasını yaptıkları; Kanyon’larda, İstinyepark’larda, Akmerkez’lerde, Metro’larda, Salomanje’lerde, Papper Moon’larda ve benzeri elit(!) mekânlarda, “Cumhuriyet tehlikede şekerim… Şu göbeğini kaşıyan adamlarla, paçoz, türbanlı karıları ülkeyi kara Fatmalar gibi sarmakta” diyerek kafelattelerini espressolarını ve bilumun essolarını yudumluyorlar…
Sen Mehmetçik doğur...
Orduya gönder...
Ve bir gün “oğlun şehit oldu anne” haberi karşısında “vatan sağ olsun” de...
İçine akıttığın gözyaşlarını istismar edenlere sesini çıkarama ama…
Gel gör ki; başında örtü var diye orduevlerine, senin doğurduğun Mehmetçiğinin koruyup kolladığı orduevlerine sokulma...
Kapısında itilip kakıl...
Ama yine de hiç kimseye küsme…
Kırılma…
İncinme…
Nasıl olsa “memleketin efendisi” bir ailenin mensubusun…
Öyle diyorlardı ya…
Sen ve senin gibi yüzbinlerce Mehmetçiğin anası memleketin efendileriydiniz ya…
Şehit veren, potansiyel şehit doğuran efendiler…
Orduevlerine sokulmayan efendiler!..
Bugün 29 Ekim 2009…
Cumhuriyetimizin 86. Doğum günü…
Cumhuriyet sizin büyük babalarınızın, büyük annelerinizin eseri ama…
Siz bugün yine orduevlerine giremeyeceksiniz…
Yine başınızdaki örtü nedeniyle itilip kakılacak, aşağılanacak, rejim için tehlike olarak görüleceksiniz…
Yine bir Molla Bekir Coşkun çıkacak ve sizi "Cumhuriyet Kadınları" onurunun dışına itecek...
En iyisi mi göbeğini kaşıyan adamınızı da yanınıza alın ve şehidinizi ziyarete gidin sizler…
Her ne kadar kimleri, “Şehitler ölmez vatan bölünmez!” diye ortalığı ayağa kaldırsalar da o yiğitlerinizin öldüğünü en iyi siz bilirsiniz…
Eğer daha kaldıysa, yeni potansiyel şehit Mehmetçik istiyorlar sizden…
Gönderin ki “Cumhuriyet Kadınları”nın rahatları kaçmasın…
İçkilerini yudumlarken huzurlu olsunlar…
Haydi bakayım; siz bugün de göbeğini kaşıyan adamınızla tarlaya gidin…
Cumhuriyet kadınları, büyük babalarınıza, büyük annelerinize borçlu olduğumuz bayramı kutlayacaklar, kadehleri ellerinde…