Bekir Coşkun

Gazeteci de köşe yazarı da bir "emekçi"dir nihayet...
Ekmeğini emeğiyle kazanır...
Kimisi kol/kas gücüyle var olur emek piyasasında…
Kimi de beyinlerinden parmaklarına akan enerjiyle...
Bekir Coşkun beyin/parmak ortaklığından doğan enerjisiyle hayatını kazanan bir medya emekçisi...
Zaman zaman gazete değiştirmesi en olağan karşılanması gerekenlerden...
Bu defa iktidar baskısı da yok...
Ama...
İlk yazısında yer alan "Yüz binlerce yeni okur…" satırı onun "daha çok okura ulaşmak" arzusuyla köşesini Cumhuriyet'ten Sözcü'ye taşıdığını gösteriyor...
Benim Sözcü'nün gazetecilik anlayışına sıcak bakmadığım "sır" değil...
Neden?..
Çünkü...
Sabah, Takvim, Türkiye, Akşam, Star, Yeni Şafak ve Akit neyse; Sözcü de o...
Yani...
"Taraftar"...
 Pardon...
Sabah, Takvim, Türkiye, Akşam, Star, Yeni Şafak ve Akit  "İktidar Taraftarı, amigosu"; Sözcü ise iktidara ve ille de Erdoğan'a "düşman"...
Birinci guruptakiler iktidarın ve Erdoğan'ın "bir melek kadar masum" olduğu yalanına iman edenler…
Sözcü ise başta Erdoğan olmak üzere bütün Ak Partilileri "Erol Taş" gibi görüyor...
"Hep kötü... Hiç iyi değil..."
Ama...
Sözcü'nün yayın ahlâkına olan itirazım, Bekir Coşkun'un "yüzbinlerce okuru olan iyi bir yazar" olduğu gerçeğine gözlerimi kapamamı gerektirmez...
Bugün Sözcü'de "ilk yazısı" yayımlandı...
Kısa bir aradan sonra yeniden aramıza döndüğü için "Hoş geldin" deyip nezaketen "Günün Köşe Yazarı" seçiyorum...