Beki'den 'İlahi Ertuğrul Özkök' yazısı
Radikal yazarı Akif Beki, Ertuğrul Özkök ile Ahmet Hakan arasındaki polemiğe ilginç bir yazı ile dahil oldu.
Radikal yazarı Akif Beki bugün Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan ile Ertuğrul Özkök arasındaki anket polemiğine ilginç bir yazı ile katıldı. Özkök'ün yazısından bir bölüme yer verdiği yazısında ardından da Özkök'ü 30 senedir aynı travmayı atlatamamak ile itham etti.
"Bir akşam maaile otururken, telefonu çalıyor evinizin. Hattın öbür ucundaki ses, bir anket şirketinden aradığını söylüyor. Ve soruyor; evet mi, hayır mı? Kalakalıyorsunuz... Kokusunu alıyorsunuz çünkü tuzağın...
Resmi görüşünüzü mü söylersiniz, samimi kanaatinizi mi?"
Öyle ya, uzunkulaklar dinliyor olabilir sizi. Fişlenebilirsiniz...
Memursanız, işten atılma tehlikeniz var. Esnafsanız, maliye dayanabilir kapınıza. Cesaret işi değil mi, cevabınız 'Hayır'sa gerçeği söylemek? Karşınızda, anketçi kılığına girmiş bir böcekbaşı duruyor.
'Evet' cephesinin bu yaman hafiyesi, sınıyor olmasın sizi? Açık verirseniz; gizli 'Hayırcılar Cemiyeti'ne mensup olduğunuz bir çıkarsa ortaya, yandınız.
Ecel terleri dökersiniz; ya sesinizin titreşimlerinden yakalanırsanız?
Resmi görüşünüzü beyan ederek, ele vermemeye çalışırsınız kendinizi.
Neme lazım, sonra durduk yere başa iş almaya ne gerek...
Resmi görüşünüz, bin bir tehlikeden kurtarır sizi. 'Evet' kardeşim 'Evet' der, tehlikeyi savuşturursunuz. Değil mi?..."
"TRAVMAYI 30 YILDIR ATLATAMADIN"
"Ertuğrul Özkök, dünkü köşesinde, kamuoyu yoklama sonuçlarını böyle tahlil ediyor." diyen Beki "Korku belasına, gerçek tercihlerini saklıyormuş cevap veren denekler. İnanmayın yani, 'Evet' oylarının 'Hayır'a galebe çaldığına. Denekler anketörleri kandırıyor, yanıltıyormuş. Buna rağmen, eşi menendi olmayan bir kahramanlık örneği imiş, yüzde 40'lar civarında çıkan 'Hayır' oyları." yazan Ertuğrul Özkök'e "ilahi" diyor ve şöyle devam ediyor:
"O dediğin 12 Eylül 1980'lerde kaldı, sene 2010. 30 yıl geçti aradan, hâlâ atlatamadın mı travmayı? Diyarbakır Cezaevi'nden yolu geçen o seçilmiş kurbanlardan biri gibisin. Geceleri uyku arasında birden ayağa fırlayıp, 10 kıta marş mı okuyorsun hala? Korkma!... Geçti, geçti, hepsi geçti..."
Beki'nin yazısının tamamını okuyabilirsiniz.
"Bir akşam maaile otururken, telefonu çalıyor evinizin. Hattın öbür ucundaki ses, bir anket şirketinden aradığını söylüyor. Ve soruyor; evet mi, hayır mı? Kalakalıyorsunuz... Kokusunu alıyorsunuz çünkü tuzağın...
Resmi görüşünüzü mü söylersiniz, samimi kanaatinizi mi?"
Öyle ya, uzunkulaklar dinliyor olabilir sizi. Fişlenebilirsiniz...
Memursanız, işten atılma tehlikeniz var. Esnafsanız, maliye dayanabilir kapınıza. Cesaret işi değil mi, cevabınız 'Hayır'sa gerçeği söylemek? Karşınızda, anketçi kılığına girmiş bir böcekbaşı duruyor.
'Evet' cephesinin bu yaman hafiyesi, sınıyor olmasın sizi? Açık verirseniz; gizli 'Hayırcılar Cemiyeti'ne mensup olduğunuz bir çıkarsa ortaya, yandınız.
Ecel terleri dökersiniz; ya sesinizin titreşimlerinden yakalanırsanız?
Resmi görüşünüzü beyan ederek, ele vermemeye çalışırsınız kendinizi.
Neme lazım, sonra durduk yere başa iş almaya ne gerek...
Resmi görüşünüz, bin bir tehlikeden kurtarır sizi. 'Evet' kardeşim 'Evet' der, tehlikeyi savuşturursunuz. Değil mi?..."
"TRAVMAYI 30 YILDIR ATLATAMADIN"
"Ertuğrul Özkök, dünkü köşesinde, kamuoyu yoklama sonuçlarını böyle tahlil ediyor." diyen Beki "Korku belasına, gerçek tercihlerini saklıyormuş cevap veren denekler. İnanmayın yani, 'Evet' oylarının 'Hayır'a galebe çaldığına. Denekler anketörleri kandırıyor, yanıltıyormuş. Buna rağmen, eşi menendi olmayan bir kahramanlık örneği imiş, yüzde 40'lar civarında çıkan 'Hayır' oyları." yazan Ertuğrul Özkök'e "ilahi" diyor ve şöyle devam ediyor:
"O dediğin 12 Eylül 1980'lerde kaldı, sene 2010. 30 yıl geçti aradan, hâlâ atlatamadın mı travmayı? Diyarbakır Cezaevi'nden yolu geçen o seçilmiş kurbanlardan biri gibisin. Geceleri uyku arasında birden ayağa fırlayıp, 10 kıta marş mı okuyorsun hala? Korkma!... Geçti, geçti, hepsi geçti..."
Beki'nin yazısının tamamını okuyabilirsiniz.
