MEDYA KÖŞESİ

Beki MİT Müsteşarı için de yazacak mı?

Yeni Şafak yazarı Şenol Kazancı, Akif Beki'ye "Söyler misin, Hakan Fidan aleyhine ne zaman yazacaksın?" diye sordu.

Beki MİT Müsteşarı için de yazacak mı?
Yeni Şafak gazetesinden Şenol Kazancı "Akif Beki basın sözcülüğünden neden ayrılmıştı?" başlıklı yazısında "Sevgili Beki" diye seslendiği Radikal gazetesi yazarı ve Erdoğan'ın eski basın sözcüsü Akif Beki'ye şok bir soru soruyor. "Söyler misin, Hakan Fidan aleyhine ne zaman yazacaksın?" diyen Kazancı, şöyle devam ediyor:

"Bir yerlerden isimler alıp, yazını siper ederek bugün Dışişleri Bakanı'na yüklenenler aslında kimi hedefliyorlar, ikimiz de çok iyi biliyoruz. Söyler misin, Hakan Fidan aleyhine ne zaman yazacaksın?"

İşte Kazancı'nın bugünkü yazısından ilginç bir bölüm:

"Sevgili Beki;

Davutoğlu, hakkında konuşmanın hiç de kolay olmadığı bir siyasi figür.

Eleştirmek kasdıyla yaklaşırken bile hakkını teslim mecburiyetiyle girişler hep bundan. Sen bu cesareti gösterince diğerleri o yoldan ve de girişi genişletme heyecanıyla coşmuşlar. Niyeyse kendisini her şeyden ve her şeyden anlamak zorunda hisseden Altaylı yine senin öngörüne(!) dayanarak yakında görevden alınabileceğini ima etmiş Davutoğlu'nun. (Evvelce manşetten MİT Müsteşarı ilan etmişliği de var Davutoğlu'nu, utanmak yok tabii.)Ertuğrul Özkök ise 'şirazesinden çıkmış' tabirini -bana göre kesinlikle ne anlama geldiğini bilmeden- kullandığı yazısında, gemiye binip İsrail'e savaşa giden bir mücahit portresini itici olacağı zannıyla Davutoğlu ile örtüştürmeye çabalıyor.

Tartışmalar, izleyenlerin Davutoğlu konusunda daha da bilgilenmesine katkı sağlıyor bana göre. 'Stratejik Derinlik', alanında yazılmış en ciddi eserlerden. Genelde Davutoğlu bu eser üzerinden tanınmaya çalışılıyor ya, sen tutmuş aslında daha iyi tanıdığını da göstermek için olsa gerek, 'Medeniyetlerin Ben İdraki' eserine dikkat çekmişsin. Bana göre, Davutoğlu'nu tarif için mutlaka akıl, fikir, zeka, enerji gibi ifadelerden de faydalanılır ama en esaslı tanımlama için anahtar kelime tevazudur. Tayyip Erdoğan ve de Davutoğlu'na asla yöneltilemeyecek belki de tek itham 'kibir' iken nasıl oluyor da senin aklına tam da bu kelime geliyor?

Her işi büyük başarıya dönüştürme çabası ve ego tatminine bağlamanı anlamakta zorlanıyorum.

Söyler misin, ego ve kibir senin uzmanlık alanın mı?

Sevgili Beki;

Aynı Davutoğlu'nun bir eseri daha vardır, hatta ilk eseri, doktora tezi. Alternatif Paradigmalar. Bana göre senin asıl okuyup anlaman gereken eser de odur. Hem böylelikle Ermenistan'la, İsviçre'de yapılan anlaşmanın imzasındaki mütebessim çehreyi de hatırlama imkanın olur. BMGK olağanüstü oturumunda sağ elinin işaret parmağını kullanarak sesini değil sözünü yukselten Dışişleri Bakanı'yla tanışmış olursun, kendine güvenin artar, ürkekliğinden sıyrılırsın.

Başbakan sözcüsü görevin daha çok yapılan açıklamalardan sonra başladığından olsa gerek, 'öngörü yeteneği' pek değmemiş sana, kabul et. Senden cesaret bulanları da uyar, sana güvenip açığa düşmesinler. Bir yerlerden isimler alıp, yazını siper ederek bugün Dışişleri Bakanı'na yüklenenler aslında kimi hedefliyorlar, ikimiz de çok iyi biliyoruz.

Söyler misin, Hakan Fidan aleyhine ne zaman yazacaksın?

 

'Vereceksen huzur ver!' diyordu ya hani şarkı, sen bilirsin, evvelinde ne diyordu? diyen Kazancının yazısının tamamını okuyabilirsiniz.

Yorumlar