DİZİ DÜNYASI

Behzat Ç içki için ayrıca para mı alıyor?

Bülent Arınç, alkol sahnelerinden oynayan bazı dizi oyuncularının ayrıca reklam ücreti aldığını iddia etti.

Behzat Ç içki için ayrıca para mı alıyor?

GAZETECİLER.COM - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Sırf alkollü içki üzerine kurulu diziler var ve ben bu dizilerde başrollerde oynayanların sanat yaptıklarını değil, o içki reklamlarından ayrıca ücret aldıklarını düşünüyorum" dedi.

Arınç, TRT Türk'te canlı yayına katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Arınç, şunları söyledi:

DİZİLER ALKOLÜ ÖZENDİRİYOR

Meclis'teki alkol satışına ilişkin düzenlemeleri içeren çalışmaya yönelik değerlendirilmesi sorulan Arınç, bunu makul gördüğünü bildirdi. Bunun yeni bir itilaf konusu olmadığını, 2-3 sene evvel de böyle bir tartışma konusunun yaşandığını hatırlatan Arınç, şunları kaydetti:

"Alkol konusunda söyleyebileceğimiz tek şey, dini kaygılar dışarıda kalmak şartıyla, o ayrı bir konu, herkesin kendi inancında alkole bakışı bellidir, alkolle ilişkisi bellidir. Ben buna sadece saygı duyarım ve kendi özel hayatıma da bunu uygularım. Ama herkes için böyle bir kaygıyı ortaya koymak, bunu bir yasa haline getirmek laik bir devlette mümkün değil.

Bizim yaptığımız şey, anayasanın gençliğin ve ailenin korunması ile ilgili hükümlerini hayata geçirmek. Türkiye'de maalesef alkolle tanışma yaşı ilkokul yaşlarına kadar indi. Sigara daha da azaldı. Uyuşturucu vesairede de ciddi artışlar var. Bunlara etken olan pek çok sebep de var.

Bir defa özendiriliyor. Alkollü içkilerin satışı, reklamı, bazı dizilerde herkesin gözüne soka soka bunların yapılması bir özenti olarak, özellikle genç nesillerde, kız olsun erkek olsun, adeta ona doğru bir yönelmeye teşvik ediyor. 3-4 sene evvel yine böyle bir tartışma söz konusu olduğunda ben şunu söylemiştim, 'alkole ulaşmak çok kolay olmamalı'. Elini attığınız yerden alkol bulamayacaksınız. Avrupa'da, bütün dünyada böyledir. En azından okullar, mabetler, hastaneler bunların çevresinde de 100-200 metreye kadar alkollü içki satılması veya bulundurulması mümkün olmamalı. Gençlere alkollü içki satışı yapılmamalıdır. Buna yol açabilecek düzenlemelerin yapılması lazım."

Alkolün, cinayet, hırsızlık, boşanma veya şiddet uygulama gibi olaylara da yol açabildiğini belirten Arınç, "Biz alkolü kim içiyor, kim içmiyor ona karışmayacağız ama alkol elinizin altında bulunmayacak. Gençlere satılmayacak, yaşına bakılacak, hepsinin kuralları var. Bütün dünyada kuralları var. Burası yol geçen hanı değil. Biz alkole karşı veya alkollü içki satışı yapılan yerlerde insanların rahatsız olmasına karşı birtakım tedbirleri bu toplumun selameti için alıyoruz. Bunları yasakçı bir zihniyet olarak da görmemek lazım" ifadesini kullandı. 

EN GELİŞMİŞ TEKNOLOJİK İCAT KUMANDADIR

Dizilerin alkolü özendirdiğine yönelik söylemlere karşı "beğenmeyen kanalı değiştirsin" yönünde düşüncelerin olduğunun da hatırlatılması üzerine Arınç, "Dünyadaki benim de en çok beğendiğim alet, en gelişmiş teknolojik icat kumandadır. Kumanda olmasa ne olurdu halimiz düşünüyorum. İki de bir git televizyona başka bir kanal bul, bunu bulana teşekkür etmemiz lazım" diye konuştu. 

Arınç, şöyle devam etti:

 "Toplumda öyle güzel insanlar da biliyorum ki televizyonlu odadan televizyonsuz odaya geçişi hicret kabul ederler. O da ayrı bir düşünce. Ama kumanda denilen bir şey var, güzel de insan denilen, nefis denilen bir şey var. İnsanın ilgisini çekmek var. İnsan sadece kemikten yaratılmış bir mamul değil ki. Bizim inancımız, düşüncemiz, şehvetimiz, ilgimiz var, çocuklarımız var.

Bir insan çocukları ile oturup seyredecek dizi bulamıyorsa çocuğunu uyutmayı tercih ediyorsa veya başka bir odaya kaçmak zorunda kalıyorsa bunlar yanlış şeyler. Ama sırf alkollü içki üzerine kurulu diziler var ve ben bu dizilerde başrollerde oynayanların sanat yaptıklarını değil, o içki reklamlarından ayrıca ücret aldıklarını düşünüyorum." 

Arınç, bunun başka yerlerde de bu şekilde olduğunu kaydetti.

SEKSENLER'İ HİÇ KAÇIRMIYORUM

İzlediği televizyon dizisinin sorulması üzerine Arınç, "Seksenler'i hiç kaçırmıyorum. TRT'nin bir dizisi olarak da tebrik ediyorum aynı zamanda, herkesin ilgisini çeken çok sıcak bir dizi" diye konuştu.

Arınç, dizide, yaşanan o dönemlerin evin sıcak ortamıyla anlatıldığını ifade ederek, "Edepsizlik yok, ahlaksızlık yok. Sevginin, aşkın, dostluğun, komşuluğun en güzeli var. Böyle bir diziye yıllardan beri hasret kalmışız" yorumunda bulundu.

SPOR PROGRAMLARI

"Bazı televizyon programlarının taraftarı çok fazla kışkırttığı eleştirileri de var" ifadesi üzerine Arınç, şöyle konuştu:

"Öyle var, 3-4 tane kanal var. Onları dinledin mi eline kocaman bir pala alıp veya kasap bıçağıyla doğrudan koşman lazım. Telefonla bağlanıyorlar, kim daha çok bağırırsa ondan tarafa dönüyorlar. Özellikle bir iki tane adam var zaten sabıkalı, onları çıkarıyorlar ekranın önünde, onlarla beraber ortalığı ateşe veriyorlar. Televizyon kanallarında şüphesiz bu konuda biz RTÜK kuralları açısından belki çok fazla bir şey yapamıyoruz ama kendi içinde bir kontrol mekanizmasına ihtiyaç gösteriyor. En azından buna inanmak lazım."

Bu konuyu vefat eden Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı ile çok konuştuklarını ifade eden Arınç, onun da zaman zaman bazı şeylerden muzdarip olduğunu belirtti. Bursaspor taraftarının takımına çok bağlı, çok edepli olduğunu bildiren Arınç, bunu Yazıcı'nın cenazesinde de gördüğünü söyledi. 

Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her birini alnından öpüyorum. Başkanlarına çok büyük bir bağlılık gösterdiler. Dini bir törenle başkanlarını uğurladılar. Ona olan bağlılıklarını ifade ettiler.

Ama bazı yerlerde az da olsa bazı kitleler birileri tarafından teşvik ve tahrik ediliyor. Bunların bence önce cezai tedbirlerle, sonra da her kulübün veya kulüpleri temsil eden federasyonların uygulayacağı tedbirler almasıyla mümkün.

Çünkü bizde cezayı koyuyorsunuz itiraz üzerine bir başkası kaldırıveriyor. 'Bu defa görmezden gelelim' diyorlar. Kulüplere göre belki farklı tavırlar takınıyorlar. Bu da hoş bir şey değil.

Futbol Federasyonu'na çok önemli görev düşüyor. Merkez Hakem Kurulu'na ve diğerlerine, profesyonel kurumlara çok önemli görevler düşüyor. Bunları bir araya getirerek, bir duyarlılık oluşturmamız lazım. Yoksa herkes birbirinin boğazına sarılacak ki spor bu değil."