RÖPORTAJ

Basına asparagas haberi Rahmi Turan getirdi

Magazin yazarı Aykut Işıklar, Aksiyon dergisinde yayınlanan söyleşisinde basınla ilgili önemli tespitlerde bulundu.

Basına asparagas haberi Rahmi Turan getirdi

41 yıllık gazeteci; cemiyet, bugünkü adıyla magazin muhabirliğinden girmiş mesleğe. "Bildiklerimi yazsam darbe olur!" diyecek kadar, hem sanatçılar hem de gazetecilik açısından o dünyanın bütün sırlarına hâkim. Hangi haberi, kimin, ne için yaptığını bildiği için herkes gibi gazete okuyup keyifle TV izleyemiyor.

Magazin dünyasını yerden yere vuran yazılarına bakınca zannedersiniz ki herkesle kavgalı, herkesle mahkemelik. Bunca tecrübesine rağmen birbiriyle hesabı olanların tuzağına düşerek yazdığı yazılar, en büyük pişmanlığı.

Bugün artık 'birilerinin paralı insanlarla ilişkileri'nin magazin diye sunulduğunu anlatan, "Beni magazinci zannetmeyin. Posta'nın yayın müdürlüğünü, Sabah'ın haber müdürlüğünü yıllarca yaptım. Çok adam yetiştirdim. Hem magazin çok önemli konudur." diyen Aykut Işıklar ile geniş kapsamlı bir röportaj yapıldı.

İşte o röportajdan medya ile ilgili satırbaşları:

-Rahmi Turan için mi söylenirdi, 'Bir fotoğraf bavulu varmış. Oradan istediği resmi seçip altına yazarmış' diye?

Ben yazdım onun namına iki sene. Bütün muhabirlerin resimleri masanın üzerine konur, o da bakardı. İşte normal haberini söylerdin. O da servis şefi olarak 'Onu boş ver, sen bunu bilmem ne yap' derdi. Yani resme göre haber uydurulurdu.

-Rahmi Turan mıydı o?

Tabii, Türkiye'de asparagası getiren, Türk medyasının içine eden (!) bir Rahmi Turan, iki Çetin Emeç'tir. Allah rahmet eylesin; ama onu 'büyük gazeteci' olarak anmıyorlar mı? Bir de demiyorlar mı mesela 'Biz Günaydın ekolüyüz.' Ne Günaydın'ı, ne ekolü? Asparagası, yalan haberi, resme göre haber uydurmayı Rahmi Turan getirdi, ondan sonra Çetin Emeç getirdi. Hafta Sonu'ndan bir adam Hürriyet'in genel yayın müdürü oldu. Yani biraz gazeteci isen eski Nezih Demirkent'in Hürriyet'ine bak, Çetin Emeç'in Hürriyet'ine bak, sonra Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet'ine bak. Aradaki farkı görmemek... Çetin Emeç'i mafya öldürecekti. Tuncay Mataracı'nın karısıyla sevgilisini Hafta Sonu'na kapak yaptı, ondan sonra bütün Laz mafyası öldürecekti onu.

Haldun Simavi mesela. Onun gibi bir adam yoktur. 'Ya kim okur, bu millet bunu anlar mı?' Hep mantık böyle. Türk halkını hep böyle aşağılayan, aptal yerine koyan bir adam. Yani Türkiye'de hiç kimse bir şey bilmiyor onun bakışına göre. Onun için de üst başlık, başlık ve beş satırlık da iki spot. Devam sayfası olmayan bir gazete olarak çıkardı. Düşünebiliyor musun? Hepsini beraber okuduğun zaman bir haber aslında.

SEZEN AKSU HÜRRİYET'TEN HABER ÇIKARTTIRIYOR

-Eleştirilerinizden Sezen Aksu ve Bülent Ersoy da nasibini alıyor. Hatta Bekir Coşkun'a yazmıştınız 'Haydi Sezen Aksu, Bülent Ersoy'la dalga geç de görelim. Namlı kadınların hatta erkeklerin arkasında kimlerin olduğu bilinmediği için çok tehlikelidir. Yeraltındaki çok uzun köklerini kimse bilemez. Yer üstündekileri de' diyorsunuz. İroni mi var burada?

Magazinin ne kadar kötü, ne kadar tehlikeli olduğunu hep böyle söylerim. Çünkü hakikaten onların kimlerle kontak kurduğunu bilmiyorsun ki. Her şey var onların arkasında. Bir bakıyorsun emniyet müdürü de var, paşası da var, mafyası da var yani. Onlara hayran millet. Sezen Aksu, genel yayın müdürünün karısına telefon açtığı zaman haberi komple çıkarttırıyor gazeteden. Başbakan yapamaz onu. Başbakan kendiyle ilgili bir haberi çıkartamaz Hürriyet'ten; ama Sezen Aksu, Ertuğrul Özkök'ün karısına telefon edip çıkarttırıyor.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar