Başdanışmanın kariyeri Kürtleri tehditle geçti!
PYD'nin Serekaniye'deki El Kaide bağlantılı grupları bölgeden temizlemesiyle hükümetten gelen tepkilere Cengiz Çandar'dan çarpıcı eleştiriler geldi.
GAZETECİLER.COM
Cengiz Çandar Suriye Kürtlerinin Ceylanpınar sınırındaki Serekaniye'de El Nusra gibi El Kaide bağlantılı grupları püskürterek hakimiyeti ele geçirmesi üzerine hükümetten gelen tepkileri eleştirdi.
Kürtlerin Suriye'de PYD öncülüğünde başlattığı hamleye hükümetten gelen tepkileri yorumlayan Radikal yazarı Cengiz Çandar, Ahmet Davutoğlu ve Başdanışman Yalçın Akdoğan'ın çıkışlarına dikkat çekti. Bu tepkiler devletin Kürt alerjisinin devam ettiğini gösteriyor diye Çandar, Başdanışman Yalçın Akdoğan için "siyasi kariyerinin büyük bölümü Kürtleri tehdit açıklamaları yapmakla geçti" dedi. Sınırdaki Kürt bayrağının medya ve hükümet cephesinde yol açtığı rahatsızlığı eleştiren Çandar "aynı yerde El Nusra'nın hakimiyeti varken neden bir rahatsızlık yoktu" diye sordu.
Çandar şöyle dedi:
Pek güzel. Peki, an-Nusra gibi el-Kaide türevi olan ya da Liva el-Faruk, Ahrar el-Şam gibi ‘Selefi-İslamcı’ güçler, geçen yıldan bu yana defalarca Serekaniye’ye saldırdıkları vakit, Yalçın Akdoğan bir kez bile olsun böylesine kaygılar dile getirmiş, açıklamalar yapmış mıydı?
Yapmamıştı. Sorun, besbelli, Kürtlerin Kürt bölgelerinde yönetim kurmalarıyla ilgili.
...
Eğer böyleyse ve hiçbir resmi ağızdan bu konuda bir “rahatsızlık beyanı” duymadığımız halde, Suriyeli Kürtler kendilerine ait bir sınır kasabasına bayrak çektiğinde, bütün Türkiye’yi, yetmiyormuş gibi BM Güvenlik Konseyi’ni ayağa kaldırmaya kalkıyorsak, Türk devletinin “Kürt alerjisi” devam ediyor demektir.
Cengiz Çandar'ın yazısının tamamını okumak için
Cengiz Çandar Suriye Kürtlerinin Ceylanpınar sınırındaki Serekaniye'de El Nusra gibi El Kaide bağlantılı grupları püskürterek hakimiyeti ele geçirmesi üzerine hükümetten gelen tepkileri eleştirdi.
Kürtlerin Suriye'de PYD öncülüğünde başlattığı hamleye hükümetten gelen tepkileri yorumlayan Radikal yazarı Cengiz Çandar, Ahmet Davutoğlu ve Başdanışman Yalçın Akdoğan'ın çıkışlarına dikkat çekti. Bu tepkiler devletin Kürt alerjisinin devam ettiğini gösteriyor diye Çandar, Başdanışman Yalçın Akdoğan için "siyasi kariyerinin büyük bölümü Kürtleri tehdit açıklamaları yapmakla geçti" dedi. Sınırdaki Kürt bayrağının medya ve hükümet cephesinde yol açtığı rahatsızlığı eleştiren Çandar "aynı yerde El Nusra'nın hakimiyeti varken neden bir rahatsızlık yoktu" diye sordu.
Çandar şöyle dedi:
Pek güzel. Peki, an-Nusra gibi el-Kaide türevi olan ya da Liva el-Faruk, Ahrar el-Şam gibi ‘Selefi-İslamcı’ güçler, geçen yıldan bu yana defalarca Serekaniye’ye saldırdıkları vakit, Yalçın Akdoğan bir kez bile olsun böylesine kaygılar dile getirmiş, açıklamalar yapmış mıydı?
Yapmamıştı. Sorun, besbelli, Kürtlerin Kürt bölgelerinde yönetim kurmalarıyla ilgili.
...
Eğer böyleyse ve hiçbir resmi ağızdan bu konuda bir “rahatsızlık beyanı” duymadığımız halde, Suriyeli Kürtler kendilerine ait bir sınır kasabasına bayrak çektiğinde, bütün Türkiye’yi, yetmiyormuş gibi BM Güvenlik Konseyi’ni ayağa kaldırmaya kalkıyorsak, Türk devletinin “Kürt alerjisi” devam ediyor demektir.
Cengiz Çandar'ın yazısının tamamını okumak için
