'Başbakan'ın verdiği sözler meğer yalanmış!'

12 Eylül referandumunda "Yetmez Ama Evet" diyen Adalet Ağaoğlu, bu kararıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ağaoğlu Söz Sende programında Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı.

 

Başbakan'a yeni anayasa sözünü tutmadığı için kızgın olduğunu ifade eden Adalet Ağaoğlu, Balçiçek İlter'in "O zamana dönseydiniz yine "Evet" oyu verirmiydiniz?" sorusuna, Adalet Ağaoğlu, "Şimdi başka şeyler biliyorum. O zaman bunları bilmeden Evet demiştim. Başbakan millete bir söz vermişti. O sözün yalan olduğunu düşünmedim. Meğer yalanmış. Anayasa sözünü de meğer lider olmak için vermiş." diye cevap verdi.

 

"Bana AKPli desinler demesinler umrumda değil fakat Başbakan ile büyük sorunum var." diyen ünlü yazar sözlerine şöyle devam etti: Seçim sırasında meydanlarda ne sözler verdi... ''Anayasayı millet yapacak'' dedi. Altını çizdim ben bu söylediklerinin. "Millet yapacak" demek darbe anayasası çöpe atılacak demek. Ama Tayyip Bey, verdiği sözü tutmadı. Ben şunu söyledim, bundan önceki anayasaya baktım ilk 4 madde altı kırmızı ile çizilmiş, bunu değiştiremiyorlar. O öylece kaldıktan sonra hiçbir şey değişmez. Kürt sorunu da çözülmez, demokrasi de olmaz, sivil anayasa da olmaz.

 

Anayasayı 3 yılda değiştirceklerdi. Değil 3 yıl, 3 asır yetmeyecek. Habire orayla burayla oynayıp duruyorlar. Bir de o 120, 121. maddeler gibi maddeler içeride dururken neresini düzeltecekler. Bunu artık 4 çocuk annesi yaşlı bir kadın bile biliyor. Referanduma evet oyu verdiğim için pişman değilim ama geleceğe baktığımda umutsuzum. Beklentimin sonucu gelmedi. Sonradan uyandım. Meğer "anayasayı değiştireceğiz" demeleri; sadece iktidarı ellerinde tutmak için verilmiş bir sözmüş.

 

Ergenekon davasını bir milat olarak gördüğünü belirten Adalet Ağaoğlu Balyoz davasındaki sanık yakınlarıyla ilgili de çok tartışılacak bir açıklama yaptı. Ağaoğlu, Mahkeme önünde isyan eden sanık yakınlarını hatırlatarak, "Diyarbakır'da, F tipi cezaevlerinde, binlerce insan haksız yere yattı, hala yatanlar var. Ergenekon olmadan önce onların hanımlarının, kızlarının hiç ses çıkmadı. Şimdi mahkemede babasını koruyan o genç kız aklıma geliyor. Mahkeme kapısında subay olan babasını savunuyor. Fakat zamanında darbeden sonra içeri alınan insanlar umurlarında olmamıştı. Şimdi Slivri'nin kapısında 'Haksızlık!' diye bağırıyorlar." diye konuştu.