MEDYA KÖŞESİ

Başbakan'in medya ile esas derdi Kürt sorunu!

Hürriyet yazarı Sedat Ergin bugün de iktidarın medyadan en çok şikayet ettiği konuyu yazdı: Kürt sorunu ve PKK...

Başbakan'in medya ile esas derdi Kürt sorunu!
GAZETECİLER.COM
Hürriyet yazarı Sedat Ergin'in Başbakan Erdoğan ve medya çözümlemeleri devam ediyor. Başbakan'ın sürekli medyaya yüklenmesi konu alan yazılarında çarpıcı istatistikle ortaya koyan Ergin bugün de iktidarın medyadan en çok şikayet ettiği konuyu yazdı: Kürt sorunu ve PKK...

Başbakan'ın hükümet olarak en çok zorlandığı konu olması nedeniyle medya ile en çok polemik yaşadığı konu olarak Kürt sorununa işaret eden Ergin, "Erdoğan medyaya en çok hangi konuda kızıyor" sorusuna yanıt aradı.

İşte Ergin'in yazısındaki ilgili bölüm:

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, medyadan hep şikâyetçi. Sürekli bir şikâyet hali içinde.

Peki Başbakan medyadan en çok hangi konuda şikâyetçi dersiniz? Geçen 6 ay içinde gerek TBMM grup toplantılarında gerek başka vesilelerle yaptığı diğer konuşmaları taradığımızda, Erdoğan’ın medya hakkındaki şikâyetlerinde en geniş yeri terör ve Kürt sorununun tuttuğunu görüyoruz.
Başbakan, çoğunluk “medya” diyerek toptan bir bakışla, daha az oranda ise “bazı medya kuruluşları” deyip ayrımcı bir bakışa yönelerek, bu konuda beklediği desteği bulamamaktan yakınıyor.

ULUDERE’DEN RAHATSIZ

Başbakan’ın rahatsızlığında özellikle geçen aralık ayının sonunda Uludere’de kaçakçılık yapan 34 Kürt vatandaşın F-16’lar tarafından bombalanarak öldürülmesi olayının medya tarafından işlenme tarzı önemli bir rol oynuyor.
Erdoğan, öncelikle “bazı medya kuruluşları”nın tutumunu, “PKK-BDP-CHP’nin hükümeti yıpratmak amacıyla giriştikleri bir stratejiye eklenmek” olarak görüyor. (10/1) Bu çerçevede neredeyse her vesileyle Uludere’nin “istismar edildiğini” söylüyor. Bu çıkışları sonunda “Medyada ölüler üzerinden kampanya yürüten akbabalar var” suçlamasına kadar varmıştır. (27/5)
Başbakan, bu çerçevede medyayı PKK’nın terör eylemlerini yeterince duyurmamakla da eleştiriyor: “Yazılı ve görsel medya, neden susuyorsunuz? Bunları niye konuşmuyorsunuz? Nerede gözyaşınız, niçin gözyaşı dökmediniz?” (24/1)

KANDİL’E GİTMEYİ BAŞARI ZANNEDENLER

Medyaya dönük suçlama kalıbı farklı açılar üzerinden düzenli bir şekilde tekrarlanıyor. Başbakan, bazı durumlarda “Doğru soruları sormamakla” (27/5) suçluyor medyayı, bazı durumlarda ise “teröre oksijen sağlamak” ve “Farklı odakların farklı çevrelerin operasyonlarını bizzat yürütmekle...” (20/5)
Erdoğan’ın özellikle son dönemde sıkça vurguladığı bir suçlama teması, medyanın polis ve asker şehitlere sahip çıkmadığıdır: “Şehitlerin anne ve babalarının hissiyatı paylaşılmıyor. Türkiye’de bu yapılamadı, siyaset kurumu ve medya tarafından yapılmadı.” (6/6)
İlginç bir nokta, Erdoğan’ın sıkça kendisini terörle mücadelede ülkesinin basını tarafından desteklenmeyen, neredeyse yalnız bırakılmış bir başbakan olarak takdim etmesidir.
Ona göre, “tüm uyarılarına rağmen hassasiyet göstermeyen bir medya” vardır. (28/4) “PKK’nın niyetlerinin görülmesi konusunda maalesef Türkiye gönül birliği içinde bir yaklaşım sergileyememiştir. Yalnızca siyasetçi değil medya da sergileyememiştir.” (20/5)
Tabii Kürt meselesi deyince, kendi politikasından farklı bir çizgide duran köşe yazarları ve “Kandil’de terörist başlarıyla görüşmeyi başarı telakki eden medya mensupları”nın Başbakan’ın zihninde açık bir dosya olarak durduğunu da vurgulamalıyız. Bu yazarların “devlet ile PKK karşısında tarafsız bile kalmadıklarını, kasıtlı ya da kasıtsız terör örgütünü desteklediklerini” ileri sürüyor Başbakan. (10/6)
Altı çizilmesi gereken bir başka nokta, Erdoğan’ın “Medyanın bu tavrıyla terör çözülmez” diyerek, bu alandaki çözümsüzlüğün faturasını kısmen medyaya çıkartmaya başlamış olmasıdır. (29/5)
Ayrıca, medya patronları ve genel yayın yönetmenlerine de sitemkardır Başbakan: “Medyaya çağrı yaptık, ‘terör gibi hassas bir meselede milletin hassasiyetlerini lütfen gözetin’ dedik. Patronlarıyla görüştük, genel yayın yönetmenleriyle görüştük. Maalesef yeterli desteği yine bulamadık.” (10/6)

NEDEN BU KADAR ŞİKÂYET EDİYOR?

Yazının devamı için
ÇOK OKUNANLAR