Başbakan'ın Aydın Doğan ses kaydına Radikal tepki!
Babşakan Erdoğan'ın Aydın Doğan'ın yargıdaki dosyalarını manüple etmek için Adalat Bakanı ile kulis yaptığını iddia eden ses kayıtlarına Cüneyt Özdemir'den sert tepki geldi...
GAZETECİLER.COM
Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesinin yankıları sürüyor. İnternete sızdırılan ses kaydında Erdoğan ile Ergin arasında Aydın Doğan'ın yargıdaki dosyalarının mahkumiyetle sonuçlanması için kulis yapılıyordu.
Ses kaydını köşesinde yorumlayan Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir sert bir tepki gösterdi. "Baskının, paralel devletin, siyasi rezaletin daniskası budur işte." diyen Özdemir sözkonusu kaydın "yüce divan'lık bir konuşma" olduğunu ve hem medya hem de yargı üzerindeki iktidar baskısının görülmemiş derecede açık bir örneği olduğunu vurguladı.
İşte Özdemir'in yazısındaki ilgili bölüm:
REZALETİN DANİSKASI
Önceki gece yayımlanan Başbakan Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen telefon tapeleri de bize bunu söylüyor. Bu tapelerde (eğer doğruysa) Başbakan’ın Adalet Bakanı'yla Radikal'in de içinde bulunduğu Doğan Grubu’nun sahibi olan Aydın Doğan’ın bir dava dosyasını konuştuklarını görüyoruz. Telefon tapelerini dinlediğimizde Başbakan’ın bu dosyaya çok hâkim olduğunu, birebir takip ettiğini ve davanın nasıl sonuçlanması gerektiği üzerine uyarılarını dinliyoruz. Adalet Bakanı "Anlaşıldı" diyor. Konu değişiyor. Gelin görün ki Başbakan’ın dava sonucu ile ilgili uyarılarının yeterince ‘anlaşılamadığı’ bir sonraki telefon konuşmasında ortaya çıkıyor.
UTANARAK NOT ETMELİYİZ
Başbakan mahkemeden çıkan karardan rahatsızlığını dile getiriyor. Adalet Bakanı çaresiz. Öyle ya bağımsız Türk yargısı bir karar vermiş ancak Başbakan kabul etmiyor. ‘Bundan sonra ne yapılacağı’ konuşuluyor. Adalet Bakanı'nın uzun sessizlikleri ‘manidar’. "Yargıtay’a gidecek" dese de nafile… Başbakan orada da nereye gideceğini merak ediyor. Davanın peşini bırakmıyor. Niyetini de saklamıyor zaten, "Kesinlikle bunların mahkûm olması gerek" diyor.
Konuşmanın en vahim yeri ise ‘Bizim’ dediği ‘2000’ kişilik yeni AK Parti kadrolarının ocak ayında işe başlayacaklarını söylediği anlar.
Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in "Mahkemenin hâkiminin Alevi olduğu yönünde bir bilgi vardı" sözlerini de siyaset tarihine
utanarak not etmeliyiz.
YÜCE DİVANLIK BİR KONUŞMA
Bir ülkenin Başbakan'ı ile Adalet Bakanı'nın o ülkenin en büyük medya patronunun bir davası üzerine yaptığı şu konuşmaya bakın.
Baskının, paralel devletin, siyasi rezaletin daniskası budur işte.
Bu doğruysa, anayasayı ihlal ve yargıyı etkilemekten başlayarak onlarca davanın konusu olabilecek 'yüce divan'lık bir konuşma.
Türkiye yargıya çok müdahale gördü ama böylesine doğrudan ve açık açık yapılanını ilk kez görüyor. Üstelik daha neler duyacağız bilmiyoruz bile…
CÜNEYT ÖZDEMİR YAZILARI
Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesinin yankıları sürüyor. İnternete sızdırılan ses kaydında Erdoğan ile Ergin arasında Aydın Doğan'ın yargıdaki dosyalarının mahkumiyetle sonuçlanması için kulis yapılıyordu.
Ses kaydını köşesinde yorumlayan Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir sert bir tepki gösterdi. "Baskının, paralel devletin, siyasi rezaletin daniskası budur işte." diyen Özdemir sözkonusu kaydın "yüce divan'lık bir konuşma" olduğunu ve hem medya hem de yargı üzerindeki iktidar baskısının görülmemiş derecede açık bir örneği olduğunu vurguladı.
İşte Özdemir'in yazısındaki ilgili bölüm:
REZALETİN DANİSKASI
Önceki gece yayımlanan Başbakan Erdoğan ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen telefon tapeleri de bize bunu söylüyor. Bu tapelerde (eğer doğruysa) Başbakan’ın Adalet Bakanı'yla Radikal'in de içinde bulunduğu Doğan Grubu’nun sahibi olan Aydın Doğan’ın bir dava dosyasını konuştuklarını görüyoruz. Telefon tapelerini dinlediğimizde Başbakan’ın bu dosyaya çok hâkim olduğunu, birebir takip ettiğini ve davanın nasıl sonuçlanması gerektiği üzerine uyarılarını dinliyoruz. Adalet Bakanı "Anlaşıldı" diyor. Konu değişiyor. Gelin görün ki Başbakan’ın dava sonucu ile ilgili uyarılarının yeterince ‘anlaşılamadığı’ bir sonraki telefon konuşmasında ortaya çıkıyor.
UTANARAK NOT ETMELİYİZ
Başbakan mahkemeden çıkan karardan rahatsızlığını dile getiriyor. Adalet Bakanı çaresiz. Öyle ya bağımsız Türk yargısı bir karar vermiş ancak Başbakan kabul etmiyor. ‘Bundan sonra ne yapılacağı’ konuşuluyor. Adalet Bakanı'nın uzun sessizlikleri ‘manidar’. "Yargıtay’a gidecek" dese de nafile… Başbakan orada da nereye gideceğini merak ediyor. Davanın peşini bırakmıyor. Niyetini de saklamıyor zaten, "Kesinlikle bunların mahkûm olması gerek" diyor.
Konuşmanın en vahim yeri ise ‘Bizim’ dediği ‘2000’ kişilik yeni AK Parti kadrolarının ocak ayında işe başlayacaklarını söylediği anlar.
Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in "Mahkemenin hâkiminin Alevi olduğu yönünde bir bilgi vardı" sözlerini de siyaset tarihine
utanarak not etmeliyiz.
YÜCE DİVANLIK BİR KONUŞMA
Bir ülkenin Başbakan'ı ile Adalet Bakanı'nın o ülkenin en büyük medya patronunun bir davası üzerine yaptığı şu konuşmaya bakın.
Baskının, paralel devletin, siyasi rezaletin daniskası budur işte.
Bu doğruysa, anayasayı ihlal ve yargıyı etkilemekten başlayarak onlarca davanın konusu olabilecek 'yüce divan'lık bir konuşma.
Türkiye yargıya çok müdahale gördü ama böylesine doğrudan ve açık açık yapılanını ilk kez görüyor. Üstelik daha neler duyacağız bilmiyoruz bile…
CÜNEYT ÖZDEMİR YAZILARI