Başbakanımızın sağ omzu neden düşük?..
Siz ki küf ve osuruk kokusunun eksik olmadığı o koğuşlarda dört ay geçirdiniz…
ADNAN BERK OKAN
21.11.2013.
Saat:10.32
Şu anda okuduklarınızı saat 10.32 itibariyle yazıyorum...
Amacım hem güncelleme yapmak...
Hem de iktidara kayıtsız şartsız destek veren arkadaşlarıma bir konuyu hatırlatmak...
Ey benim güzel meslektaşlarım!..
Tatlı dilli, güler yüzlü, ceylan gözlülerim (Yattığın yer nur olsun Usta)...
Öyle haber ve yorumlar yapıyorsunuz ki...
Sizin haber ve yorumlarınızı okuyanlar; Başbakan'ımız Muhterem Recep Tayyip Erdoğan Beyefendinin sadece sağ omzunda ve sadece sevaplarını yazan meleklerin görevde olduğunu...
Sol omzunun ise günah yazan meleklere yasaklandığı için giremediklerini ve haliyle "günah/hata/kusur" yazamadıklarını sanır...
Kim bilir?..
Belki de siz haklısınız...
Belki de Başbakan'ımızın sağ omzunun düşük, sol omzunun yukarıda olmasının sebebi; günah/sevap tahterevallisinde sol tarafın boş olmasıdır...
Ama...
Buna rağmern...
Bekledim ki içinizden hiç olmazsa birkaçınız;
"Pek muhterem efendimiz...
Başbakanların hayalleri olduğunu söylemeleri ama o hayallerini gerçekleştirememeleri, siyasal iktidar olamadıklarının göstergesidir...
Evet...
Bu güne kadar ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın sizi savunduk...
Hatta kızlı erkekli evler konusunda atmadık takla bırakmadık...
Yurtiçi yollarda Suriyeli muhaliflere silah götürdükleri konusunda dünya ülkeleri arasında mutabık kalınan tırlara değil de kızlı erkekli ortak yaşam alanı haline getirilen evlere polis baskını yapılmasını bile savunduk...
Ama pek muhterem efendimiz;
Bu defa söylediklerinizi tevil edecek kelimeler bulamadığımız için sizi savunacak cümleler de kuramıyoruz" desin...
Yok arkadaş...
Bugünkü gazetelerde olmadığı gibi dün gece ekranlarda da Erdoğan'ın "gerçekleştiremeyeceği hayaller kuran tek başbakan" olduğunu söyleyene rastlamadım...
Ben de oturdum bu satte bunu yazdım...
Bazı dostlarım yine kızacak telefona sarılıp, "yapma, etme, Başbakan'ı öfkelendirme" diyecek; kimileri ise "tehdit" edecek ama ne yapayım?..
Huyumu seveyim...
Adalet, hakkaniyet, samimiyet üçlüsünden bir türlü yakamı kurtaramıyorum(!)..
[email protected]
ADNAN BERK OKAN
21.11.2013.
Saat:00.14
Başbakan Diyarbakır kucaklaşmasında aynen şöyle dedi:
“Dağların ve cezaevlerinin boşalması hayalimdir…”
Şimdi ise “Genel af mı var?” sorularına şu cevabı veriyor:
“Ben hayallerimi anlatıyorum, siz genel aftan söz ediyorsunuz…”
Olmadı Sayın Başbakan…
Hem de hiç olmadı…
Siz ki mapus damı gördünüz…
Siz ki küf, rutubet ve osuruk kokusunun eksik olmadığı o koğuşlarda dört ay geçirdiniz…
İşte bu nedenle “ben hayallerimi anlattım” diyemezsiniz…
Neden mi?..
Çünkü…
Ben hayallerimi söylersem kimsenin umurunda olmaz…
“Kimisi uçmuş hırt” der…
Kimisi ise “keşke gerçekleşse” diye dua eder…
Ama…
Siz, yani bir ülkenin başbakanı hayallerini söyledi mi; o hayaller halkın “beklentisi” haline gelir…
“Umut” olur toplumun geneli için…
Çünkü…
Başbakanlar, ağızlarından çıkan her hayalini icra edebilecek siyasal ve yasal güce sahip kişilerdir…
Yani…
Demokratik hukuk devleti olma iddiasındaki bir ülkenin başbakanı (Ki yürütmenin başı olduğu, yürütme meclis çoğunluğuna dayandığı, af kanunları meclis çoğunluğunca çıkarıldığı için) “Dağların ve cezaevlerinin boşalması hayalimdir” dediği anda umut bombasının pimini çekip toplumun, ille de cezaevlerinin içine, dağların tepelerine bırakmış demektir…
Ve bunun böyle olduğunu en iyi bilenlerden biri de hapis yatmış bir başbakandır…
Ama Erdoğan sanki hiç mapus yatmamış gibi…
“O söylediklerim benim hayallerimdi” diyor…
İyi ya Sayın Başbakan…
Seçim meydanlarında söyledikleriniz de hayaliniz değil miydi?..
Halk “seçim taahhütlerini yerine getir” dediğinde, “onlar benim hayallerimdi” diyebilir misiniz?..
Ya da…
Önümüzdeki yıl meydanlarda seçmenlere gelecekteki hayallerinizi mi anlatacaksınız?..
Yoksa önceden hayal edip de gerçekleştirdiklerinizi mi?..
Her iki halde de halk size, “biz senin hayallerine inandık da oy verdik ve sen bizi mahcup etmedin… Dağların ve cezaevlerinin boşalacağına ilişkin hayalini de gerçekleştireceğine inanıyoruz” derse ne cevap vereceksiniz?..
“Ben o hayalimi gerçekleştirmek için değil, spor olsun diye kurdum” mu diyeceksiniz?..
Yani sevgili Başbakan…
Şu Mehter adımı ile yürümekten bir vazgeçseniz var ya…
Ne yüzde ellisi?..
Yüzde yetmiş oy almazsanız namerdim…
[email protected]
