Başbakan'ı yemek isteyen sivil cuntacılar kimler?...
Başbakan'ın, Gezi Parkı eylemcileriyle görüşme yapacağı günden bir gün önce "Taksim Meydanı'nı temizleyip döneceğiz" diyerek
ADNAN BERK OKAN
Bugün çok fazla uzatmayacak, sadece birkaç önemli noktaya işaret edip bırakacağım...
BİR:
1.) Taksim Gezi'de sadece 300 gencin başlattığı samimi ve masum, eğlenceli ve siyasi amacı asla olmayan bir eylem vardı...
Eğer hiç müdahale edlmeseydi şarkılı, türkülü az biraz gırgırlı gece konaklamalarıyla birkaç gece devam edip bitecekti...
Ama...
Gazlı ve tazyikli sulu polis müahalesiyle; 0 masum protesto; ülke çapında minik bir kalkışmaya dönüştü...
Şiddet yanlısı; yakıp yıkmaktan başka hiçbir meziyetleri(!) olmayan illegal çetelerin ekmeğine yağ sürüldü
Bu nedenle;
O gençlerin üzerine gaz bombası atılması, tazyikli su sıkılması emrini veren emniyet yetkilisi bulunup aynı anda bütün ulusal ekranlara çıkarılmalı ve 76 milyondan özür diletilmeli...
İKİ
2.) Bu olayların arkasında "Faiz Lobisi" diye bir lobi olamaz...
Çünkü...
Faizler yükseldiğinde Türkiye'deki kredi veren bütün kurumlar çöker...
Bu nedenle...
Varsa eğer gerçekten de bir faiz lobisi;
o lobi, çıkan olaylardan dolayı her geceyi uykusuz geçirir...
ÜÇ
3.) ABD ve AB'nin Erdoğan'dan kurtulmak için bu olayları tetiklediği iddiası, aklı başında bir insanın duyabileceği en absürt iddiadır...
Zira aynı ABD daha on beş gün önce bu ülkenin Başbakanı için, diğer birçok ülke başbakanına kıyasla çok daha görkemli bir karşılama töreni düzenlemiş; bugünkü ABD düşmanları o görüşmelerde ABD'nin dostluğunu överken bir hal olmuşlardır...
On beş gün önce; Başbakan için düzenlenen karşılama törenlerini övgüleriyle göklere çıkaranlar ya o gün yalan yazıp söylemişlerdir;
ya da bugün ABD'yi günah keçisi yaparak; ABD düşmanı ulusalcıların ve milli görüşçülerin safında yer almaktadırlar...
DÖRT
4.) Bu olayları ABD ve AB'nin çıkardığına ilişkin iddialar kara mizahtır...
Bu olayları ve hatta her askeri darbeyi ABD ya da AB'nin yaptırdığı kabul edildiğinde; gelmiş geçmiş bütün hükümetleri de ABD ve AB'nin kurdurduğu gibi bir garip durum ortaya çıkar ki; bu saçma iddia bu halka hakarettir...
BEŞ
5.) Erdoğan'ı Musaddık'la bir tutmak; Erdoğan gibi, küresel aktörlerin büyük saygı duydukları bir dünya liderine yapılabilecek en büyük haksızlıktır...
Musaddık beceriksiz bir ulusal solcu olarak uygar dünyanın nefret ettiği biriydi...
Erdoğan ise Türkiye'yi ekonomisi, kentleşmesi, ulaşımı, modern sağlık kurumları, devasa alış veriş mekezleriyle zengin dünyanın saygın ve sadık bir müttefiki haline getirmiş bir liderdir...
ALTI
6.) Başbakan'ın, Gezi Parkı eylemcileriyle görüşme yapacağı günden bir gün önce "Taksim Meydanı'nı temizleyip döneceğiz" diyerek meydana binlerce polisi gönderip ortalığı yangın yerine döndüren yerel veya ulusal yönetici kimse bugün derhal görevden alınmalıdır...
Zira Başbakan'ın son on iki gün içinde yaptığı "en etkin" ve "en sağduyulu" konuşmadan sonra bu müdahaleyi yapanlar;
Türkiye'nin kaos ortamına sürüklenmesini isteyen yerli sivil cuntacılardır...
ABD ve AB'yi suçlamak; "aaaa, cambaza bak!" deyip; o sivil cuntayı gözlerden saklamaktır...
Hâsılı;
Olayların arkasında olmayan ve olsa da kaos çıkacak diye ödü kopacak olan sanal bir "Faiz Lobisi" yaratan kimse; Başbakan Erdoğan'ı siyaseten yemek isteyen de odur...
Daha on beş gün önce, ABD'de muhteşem bir ilgi ve samimiyetle karşılanan Başbakan'ı; İran'ın ulusal solcu ve beceriksiz başbakanı Musaddık ile aynı kefeye koyanlar; Başbakan'ı siyaseten yemek isteyenlerdir...
Dün Taksim Meydanı'na gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale edip yumuşamak üzere olan ortamı iyicie geren kimse; Başbakan Erdoğan'ı siyaseten yemek isteyen de odur...
[email protected]
Bugün çok fazla uzatmayacak, sadece birkaç önemli noktaya işaret edip bırakacağım...
BİR:
1.) Taksim Gezi'de sadece 300 gencin başlattığı samimi ve masum, eğlenceli ve siyasi amacı asla olmayan bir eylem vardı...
Eğer hiç müdahale edlmeseydi şarkılı, türkülü az biraz gırgırlı gece konaklamalarıyla birkaç gece devam edip bitecekti...
Milletçe kaybedeceğiz Türkiye çok uzun yıllar sonra liderlik yeteneği ve en önemlisi sezgileri yüksek bir lidere kavuşmuştu. Sertliği, mertlik olarak kabul edilen; yılarca Batı karşısında ezilmiş liderlerin aksine güçlü irade koyabilen; kendisine oy vermeyen halkın da sevgi, saygı ve takdirini kazanmış; gençlerin kişiliğinde tecessüm ettikleri gerçekten mükemmel bir lider... Ne yazık ki aynı lider son dönemlerinde nikah şahitliğini yaptığı çiftlere bile "en az üç çocuk yapacaksınız!" diye emirler veren; yetişecek neslin dindar olmasını şart koşan; bir kadeh içki içen bir yurttaş için bile "alkolik" diyen; bu ülkenin kurucu kahramanlarına "ayyaş" sıfatını lâyık gören ve giderek kendi halkının önemli bir bölümüyle sürekli kavga eden sıradan bir politikacıya dönüşüyor... Ve bütün bu dönüşümler yakın çevresinin gözleri önünde oluyor... İçlerinden biri bile "efendim yanlış yapıyorsunuz" diyemiyor... Şahsi korkum o ki; bu inatlaşma daha bir müddet devam ederse; geç bulduğumuz gerçek bir lider gözlerimizin önünde eriyip gidecek... Ve milletçe kaybedeceğiz... |
Ama...
Gazlı ve tazyikli sulu polis müahalesiyle; 0 masum protesto; ülke çapında minik bir kalkışmaya dönüştü...
Şiddet yanlısı; yakıp yıkmaktan başka hiçbir meziyetleri(!) olmayan illegal çetelerin ekmeğine yağ sürüldü
Bu nedenle;
O gençlerin üzerine gaz bombası atılması, tazyikli su sıkılması emrini veren emniyet yetkilisi bulunup aynı anda bütün ulusal ekranlara çıkarılmalı ve 76 milyondan özür diletilmeli...
İKİ
2.) Bu olayların arkasında "Faiz Lobisi" diye bir lobi olamaz...
Çünkü...
Faizler yükseldiğinde Türkiye'deki kredi veren bütün kurumlar çöker...
Bu nedenle...
Varsa eğer gerçekten de bir faiz lobisi;
o lobi, çıkan olaylardan dolayı her geceyi uykusuz geçirir...
ÜÇ
3.) ABD ve AB'nin Erdoğan'dan kurtulmak için bu olayları tetiklediği iddiası, aklı başında bir insanın duyabileceği en absürt iddiadır...
Zira aynı ABD daha on beş gün önce bu ülkenin Başbakanı için, diğer birçok ülke başbakanına kıyasla çok daha görkemli bir karşılama töreni düzenlemiş; bugünkü ABD düşmanları o görüşmelerde ABD'nin dostluğunu överken bir hal olmuşlardır...
On beş gün önce; Başbakan için düzenlenen karşılama törenlerini övgüleriyle göklere çıkaranlar ya o gün yalan yazıp söylemişlerdir;
ya da bugün ABD'yi günah keçisi yaparak; ABD düşmanı ulusalcıların ve milli görüşçülerin safında yer almaktadırlar...
DÖRT
4.) Bu olayları ABD ve AB'nin çıkardığına ilişkin iddialar kara mizahtır...
Bu olayları ve hatta her askeri darbeyi ABD ya da AB'nin yaptırdığı kabul edildiğinde; gelmiş geçmiş bütün hükümetleri de ABD ve AB'nin kurdurduğu gibi bir garip durum ortaya çıkar ki; bu saçma iddia bu halka hakarettir...
BEŞ
5.) Erdoğan'ı Musaddık'la bir tutmak; Erdoğan gibi, küresel aktörlerin büyük saygı duydukları bir dünya liderine yapılabilecek en büyük haksızlıktır...
Musaddık beceriksiz bir ulusal solcu olarak uygar dünyanın nefret ettiği biriydi...
Erdoğan ise Türkiye'yi ekonomisi, kentleşmesi, ulaşımı, modern sağlık kurumları, devasa alış veriş mekezleriyle zengin dünyanın saygın ve sadık bir müttefiki haline getirmiş bir liderdir...
ALTI
6.) Başbakan'ın, Gezi Parkı eylemcileriyle görüşme yapacağı günden bir gün önce "Taksim Meydanı'nı temizleyip döneceğiz" diyerek meydana binlerce polisi gönderip ortalığı yangın yerine döndüren yerel veya ulusal yönetici kimse bugün derhal görevden alınmalıdır...
Zira Başbakan'ın son on iki gün içinde yaptığı "en etkin" ve "en sağduyulu" konuşmadan sonra bu müdahaleyi yapanlar;
Türkiye'nin kaos ortamına sürüklenmesini isteyen yerli sivil cuntacılardır...
ABD ve AB'yi suçlamak; "aaaa, cambaza bak!" deyip; o sivil cuntayı gözlerden saklamaktır...
Hâsılı;
Olayların arkasında olmayan ve olsa da kaos çıkacak diye ödü kopacak olan sanal bir "Faiz Lobisi" yaratan kimse; Başbakan Erdoğan'ı siyaseten yemek isteyen de odur...
Daha on beş gün önce, ABD'de muhteşem bir ilgi ve samimiyetle karşılanan Başbakan'ı; İran'ın ulusal solcu ve beceriksiz başbakanı Musaddık ile aynı kefeye koyanlar; Başbakan'ı siyaseten yemek isteyenlerdir...
Dün Taksim Meydanı'na gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale edip yumuşamak üzere olan ortamı iyicie geren kimse; Başbakan Erdoğan'ı siyaseten yemek isteyen de odur...
[email protected]