MEDYA KÖŞESİ

'Başbakanı neyle tehdit ettiğinin farkında mısın?'

Murat Belge'nin kürtaj yasağı için AKP'ye yaptığı eleştirilere Salih Tuna'dan sert yanıt: "Başbakanı neyle tehdit ettiğinin farkında mısın?"

'Başbakanı neyle tehdit ettiğinin farkında mısın?'
GAZETECİLER.COM
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Murat Belge'yi hedef aldığı yazısında "Başbakanı neyle tehdit ettiğinin farkında mısın?" diye sordu.

Taraf yazarı Murat Belge'nin kürtaj yasağı girişimine yönelttiği eleştirileri sorgulayan Salih Tuna, Belge'nin eleştirilerinin İlhan Selçuk'u anımsattığını savundu. Belge'nin AKP'nin son dönem politikalarını din eksenli ve laikliğe aykırı olarak yorumladığını vurgulayan Tuna, Taraf yazarının özellikle şu cümlesine takılmış: "Ne yapacaksanız, bunu bilerek ve sonuçlarını düşünerek yapın.."

Bu sözleri için
"Bu ifade size neyi çağrıştırıyor? İlhan Selçuk'un "Tehlikenin farkında mısınız" diskurunu mu, Oktay Ekşi'nin Menderes'in akıbetini hatırlatma tekniğini mi?" diye soran Salih Tuna yazısının başlığında ise "Başbakanı neyle tehdit ettiğinin farkında mısın?" diye

İşte Salih Tuna'nın yazısındaki ilgili bölüm:

....

Kürtaj mevzuu söz konusu olunca işin rengi değişti tabii.

Artık karşımızda dört bir yanını "telâş" saran bir aydın var: "Gelgelelim, konu 'yasa çıkarmak' olduğunda, 'Bir de ulemaya başvuralım' dediğinizde, iş değişir. 'Yasa', bir 'danışma' konusu değil. Herkesin uymak zorunda olduğu bir düzenleme getiriyorsunuz, bunun için de 'ulema'ya başvuruyorsunuz. 'Ulema', yani 'din bilginleri'... Bu, yekten laiklik ilkesini çiğnemek demektir. Laiklik bu toplumun Anayasa'sında yer alan bir ilke olduğuna göre, Anayasa'nın kendisini de çiğnemek demektir. Kürtajın serbest bırakıldığı durumda (şu ya da bu sürecin sonucunda, ama sonunda serbest) siz bunu ortadan kaldıracak bir yasa da hazırlayabilirsiniz elbet; ama açık açık 'ulema'dan fetva alarak bunu yaptığınızı söylüyorsanız, bu bir 'din devleti' kurma girişimidir. Ne yapacaksanız, bunu bilerek ve sonuçlarını düşünerek yapın.."

Gördüğünüz gibi, Murat Belge'miz kürtaj konusunda ulemanın fikrinin sorulmasına çok duyarlı.

Lakin başörtüsünün ulemaya sorulmasına hiç duyarlı değildi.

O kadar ki, konuyu unutmuş, aklında sadece "ulemaya sorma" kısmı kalmıştı.

Halbuki ulema kürtaj konusunda tıbbın görüşüne başvurur; buna mukabil başörtüsü konusunda "tıp ne diyor" diyen ulemaya hiç rastlanmamıştır. Neyse...

Murat Belge'mizin kavlince, kürtaj konusunda Diyanet'in de görüşünü alınca laiklik ilkesi çiğnenmiş oluyor ya, burası önemli.

İyi ki sigara yasaklarından evvel Diyanet'in görüşü sorulmamış. En hafifi, "mekruh" diyecekleri muhakkaktı.

Bu da laikliği kürtajdan çok daha evvel çiğnemek demekti.

Murat Belge sonuç itibariyle AK Parti'nin laiklik ilkesini çiğnediğini, dolayısıyla Anayasayı da çiğnemiş olduğunu, "din devleti girişiminde" bulunduğunu söylüyor.

Şu ifadesi de çok enteresan: "Ne yapacaksanız, bunu bilerek ve sonuçlarını düşünerek yapın.."

Bu ifade size neyi çağrıştırıyor?

İlhan Selçuk'un "Tehlikenin farkında mısınız" diskurunu mu, Oktay Ekşi'nin Menderes'in akıbetini hatırlatma tekniğini mi?

Bana bunları değil, defaatle yüzüne vurduğum şu ifadesini hatırlatıyor: "Türkiye, beğenmediğimiz yönleri olabilir ama ne İran'dır, ne de Malezya filan. Türk Ordusu ve burjuvazisi omurgası olan kurumlardır. Laikliği korur. Bu ülkeye Ayetullahlar filan gelemez?" (Safile Usul'la yaptığı söyleşi, 08, 09, 2008, Gazeteport )


Yazının tamamı için
ÇOK OKUNANLAR