MEDYA KÖŞESİ

'Başbakan Can Dündar ve benim için demiş ki...'

Ayşenur Arslan, Can Dündar'ın yıllardır Erdoğan'ın hedefinde olduğunu yazdı.

'Başbakan Can Dündar ve benim için demiş ki...'

GAZETECİLER.COM  - Ayşenur Arslan, bugün Yurt gazetesinde yayınlanan yazısında Can Dündar'ın yıllardır Başbakan'ın hedefinde olduğunu yazdı.

İşte Arslan'ı bugünkü yazısından dikkat çeken bölümler:

BAŞBAKAN, BİRAND’A BENİM İÇİN NE DEMİŞ!

Bir süredir Twitter cemaatindeyim. Meğer neler kaçırmışım. Ne kadar büyük bir imkanmış. Zaten 32. Gün programından Günel Cantak’ın mesajını o sayede gördüm.

Günel’in mesajı şöyle: Mehmet Ali Birand’ın, Başbakan’la yediği yemekte iki kişiyi korumaya çalıştığını gördüm. Biri Ayşenur Arslan, Diğeri Can Dündar. Kaşlarını ve kafasını yukarı kaldırdı. “Hayır” dedi. Ayşenur Arslan içinse Birand, “Aman Allah aşkına, bırakın bir deli kalsın” dedi.

Aslında, bunu Birand’dan dinlemiştim. 2012 başında Başbakan Erdoğan’la 32. Gün için özel bir röportaj yapmıştı. Sonrasında da yemek yemişlerdi.

Birand Ankara dönüşü, yemekte benden söz edildiğini anlattı. Konu nasıl bana geldi bilmiyorum. Ancak Birand, Başbakan’ın benim adım geçtiğinde yüzünü ekşittiğini söylemişti. Hani kızma faslını geçmiş de artık midesini kaldırıyormuşum gibi!

İşte o zaman Birand, “bırakın bir deli kalsın” dediğini anlatmıştı. Aynı şeyi Aydın Doğan’a söyleyen de yine Birand’dı.

Can Dündar faslını anlatmamıştı doğrusu. Ancak, Birand’ın o tanıdık vücut diliyle “hayır” demesinden de anlıyorum; Başbakan daha o günlerde Can’ın kellesine göz koymuştu.

BEYEFENDİ’Yİ ANLAMA TİM’İ

Can’ın gidişinden sonra Hasan Cemal bir yazı yazdı ve Milliyet’te uzun süredir “Beyefendi rahatsız olmasın” gazeteciliği yapıldığını söyledi. Malum, beyefendi Başbakan Erdoğan.. Onun rahatsız olmaması için neler yapıldığı da herkesin bildiği bir sır!

Fehmi Koru, Hasan Cemal’in yazısı üzerine dünkü köşesinde “beyefendi kim?” diye sordu. Ona göre, Başbakan Erdoğan olmadığı kesindi de.. Acaba kimdi?

Bir tanığı olmasa, bugün hayatta olmayan bir insanın üzerinden Birand-Erdoğan “sohbetini” gündeme getiremezdim. Günel Cantak, tanıklık etti. Medya mahallesinin fotoğrafına önemli bir ayrıntı daha ekledi.

Doğrusu, olan bitene mahallemizdeki hemen herkes tanık. Herkes her şeyi biliyor. Başkentin nabzını tutan Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir, örneğin, benim hakkımda konuşulanları bilmiyor mudur?

Evet, yemin etseler başları ağrımaz! Erdoğan, ne Hasan Cemal’in, ne Can’ın ne de benim adımı telaffuz edip “atın şunları” demiştir.

Muhtemelen “bu ne biçim yazı” diye köpürmüştür.. “Bu adam Gezi’de bizi vuruyor” demiştir.. Benim için de –daha önce yazdım- “Kanal D’ye çıkarım ama CNN Türk’ü istemem” demesi yetmiştir.

Durumdan Vazife Çıkarma Timi nasıl olsa her an teyakkuzda. Başbakan “leb” dediğinde kapıya konmazsanız, o Tim ne işe yarar!