Başbakan 'cam çeneli' köy ağası
Bunu yazan Taraf yarı Ahmet Altan desek ne dersiniz! Mevzu da Mehmet Tezkan'a, Erdoğan'ın çıkışı...
GAZETECİLER.COM - Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında Milliyet yazarı Mehmet Tezkan'ı "millet ve devlet düşmanı" ilan etmişti ya... O orantısız öfkeye Taraf'dan Ahmet Altan'dan öyle bir yanıt gelmiş ki Mehmet Tezkan bile o kadar ağır cevap vermemiş.
MEHMET TEZKAN NE YANIT VERDİ? |
Başbakan Erdoğan'ın "millet ve devlet düşmanı" ilan ettiği Milliyet yazarı Mehmet Tezkan'da bugün köşesinden yanıt verdi. Başbakanın konuşmasını duyunca Tezkan'ın ilk tepkisi "Allah razı olsun.. Başbakan beni onurlandırdı ... Demek ki beni okuyor, ciddiye alıyor, görüşlerime değer veriyor ki cevap verme ihtiyacı duydu..." diye düşünmüş. Bugün de köşesinden "" diye söyleyeceklerini yazmış... |
CAM ÇENELİ BAŞBAKAN
Dünyanın her yerinde futbol antrenörleri ile başbakanların sürekli eleştirildiğini hatırlatarak yazısını başlayan Ahmet Altan, Başbakan Erdoğan'ı "cam çeneli" boksörlere benzetmiş. Nedir "cam çeneli" boksör derseniz Altan'ın yazdıklarını okuyalım;
"İriyarı, güçlü kuvvetli bazı boksörler çenelerine yumruk aldıklarında düşerler, dayanıklılıkları zayıftır, rakiplerinden daha güçlü oldukları halde birçok maçı bu zafiyetleri nedeniyle kaybederler. Erdoğan da "eleştiriler" karşısında "cam çeneli" boksörler gibi çabuk sallanıyor."
AMAN ALLAHIM BU NASIL CEVAP
Altan yazısına Mustafa Denizli örneğini vererek devam ediyor ve "açsın başbakan bir Mustafa Denizli hakkında yazılanları okusun" diyor... Arkasından da şöyle devam ediyor;
"İçlerinden öfkelenseler de kibarlıklarını kolay kolay bozmuyorlar.
SERDAR AKİNAN'IN VİCDANINDAN GELEN YAZI |
Başbakanın Tezkan'a verdiği ölçüsüz tepkiye Muhalefetsizlikten yakınıyor sayın Başbakan...Yazacak çok şey var ve inanın düşüncelerimi çok sert kelimelerle ifade edebilirim...Yaptım bunu zamanında. Ama, artık yazamadığımı, nicedir kalemime otosansür uyguladığımı kendime bile itiraf edemez hale geldim. Kendisi gibi düşünmeyenleri, 'devlet ve millet düşmanı' ilan edebildi sayın Başbakan. Kim bu devlet düşmanları? Hangi millet bu millet? Kaç millet var bu ülkede? Biliyorum, değil artık manşetlerde, köşelerde bile eleştiri kelimeleri duymak, görmek istemiyorsunuz. Ama bu hayırlı bir gidiş değil. Bu arada, bu yazı tam yarım saatte kaleme alındı efendim. Sipariş ise vicdanımdan geldi... |
Erdoğan ise onların gösterdiği olgunluğu göstermekte zorlanıyor.
Çabuk sinirleniyor, sinirlendiğinde de genellikle ağzından çıkanı kulağı duymuyor.
Dün Mehmet Tezkan Milliyet'te "politikacılar bu kadar çok konuşmasın" diye bir yazı yazdı.
Başbakan, bu yazıya bir cevap verdi, aman Allahım.
KÖY AĞASI GİBİ
"Bir yandan baktığınızda Erdoğan, Türkiye'nin kaderini değiştirmeye adaylığını koymuş, Türkiye'yi Ortadoğu'nun ve dünyanın etkili ülkeleri arasına sokmuş, izlediği dış politika yeryüzünün ciddi gazetelerinin en önemli tartışma konularından biri haline gelmiş, çağının en önemli liderlerinden biri olma yolunda hızla ilerleyen bir siyaset adamı.
Ama bir başka yandan baktığınızda da herkesi "yanaşma" gibi gören, kendisini eleştirenleri sindirip susturmaya uğraşan bir köy ağası. "
AĞIR LAFI UCUZCA SÖYLÜYOR
"Bunca önemli işin arasında Tezkan'ın yazısını bir polemik konusu yapmanın anlamı ne, bunu anlamak pek mümkün değil.
Hadi polemik konusu yaptı, o üslup ne?
Şu lafa bakın: "Bunlar millet, devlet düşmanı."
Başbakanlık ciddi bir iştir.
"Millet, devlet düşmanı" da ciddi bir laftır.
Bir başbakan, birisi hakkında "memleket, devlet düşmanı" dediğinde, bunu ciddi kanıtlara dayanarak söyler, o insan hakkındaki belgeleri ortaya koyar ve soruşturma açılır.
(...)Mehmet Tezkan'ın "memleket, devlet düşmanı" olmadığını Başbakan da biliyor, o anda kızıyor, aklına geleni söylüyor.
AHMET HAKAN FEHMİ KORU'YU MERAK ETMİŞ |
Erdoğan'ın sözlerine farklı ve esprili bakış açısı da BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, “Köşe yazarları ne kadar az yazarsa ülke o kadar huzur bulur” dedi ya... Önce aklıma bin bir türlü espri geldi: Mesela... “Fehmi Abi de az yazacak mı?” dedim. Mesela... “Başbakan haftada altı gün köle gibi yazıp çizen bizim gibi emekçilerin acıklı halini nihayet gördü” dedim. Mesela... “Bakalım bizim Mustafa, Başbakan’ın sözlerini talimat addedip Star yazarlarının yazı sayısını ikiye düşürecek mi?” dedim... Mesela... “Ben haftada iki gün yazsam... Diğer günler fotoğrafımı koysam... Yani ben sussam, gözlerim konuşsa...” türünden zorlama şakalar bile yaptım. |
Söylüyor ama en ağır lafı böylesine kolay ve ucuz söylediğinde kendi lafını da ucuzlatıyor, Tezkan'a "devlet düşmanı" diyen birinin suçlamalarını bir daha kim ciddiye alır?
"Aklına eseni söyleyen", söyledikleri "önemsenmeyecek" biri durumuna düşüyor.
Hem bu "düşman" sözcüğünü bu kadar rahatça söyleme hakkını kim veriyor Başbakan'a?
HAİNLİK BU KADAR AYAĞA DÜŞMEMELİ
(...)Peki, Tezkan da kalkıp Başbakan'ın "memleket ve devlet düşmanı" olduğunu söylerse Başbakan ne diyecek?
Erdoğan'ın Tezkan'a söylediğini, Tezkan niye Erdoğan'a söyleyemesin?
Bunlar saçma sapan suçlamalar, "düşmanlığı", "hainliği" bu kadar da ayağa düşürmemek lazım.
Başbakan'ın ciddi işleri var, Türkiye'yi tarihî bir virajdan geçiriyor, direksiyonu bırakıp arkaya dönerek kendisini eleştirenlere laf yetiştirmek yerine kendi işini ciddiyetle yapmayı sürdürmesi, Türkiye'ye de, dünyaya da daha fazla güven verir.
Tarihî bir lider olmak, "cam çeneli" bir köy ağası olmaktan iyidir.
Ayrıca, konuşmalarındaki bu üslup kaymaları Tezkan'ın haklı olduğunu da gösteriyor, "çok konuşunca" lafın endazesi kaçıyor.
Erdoğan, polemik yapmak istiyorsa, daha zekice ve usturuplu bir yöntem bulmalı.
Zekice polemikleriyle yeryüzünde iz bırakmış ünlü liderlerin hayatlarını okusun biraz.
Ona vakti yoksa...
Mustafa Denizli'yi bir yemeğe davet edip ona sorsun "sen bunlara nasıl dayanıyorsun" diye.
Hem futboldan konuşmak rahatlatır biraz onu.
Biraz gevşemeye de ihtiyacı var.
Onu bunu "düşman" ilan ederken aslında kendine "düşmanlık" ediyor çünkü.