Barlas'tan o soruyu soran gazeteciye tepki

GAZETECİLER.COM  -  Geçtiğimiz hafta "Muhteşem Yüzyıl"da Hürrem Sultan'ı canlandıran Meryem Uzerli'yle ilgili gazetelerde yer alan bir habere Sabah başyazarı Mehmet Barlas'tan tepki geldi. Gazetesinde de yayınlanna ve ardından internette de yer bulan  "Meryem Uzerli'den Yok Artık Dedirten İtiraf" başlıklı o habere göre erkek arkadaşı ile akşam gezintisine çıkan Uzerli'ye "İki yıldır Hürrem Sultan'ın hayatını canlandırıyorsunuz, Hürrem Sultan Türbesi'ne gittiniz ya da hakkında kitap okudunuz mu?" diye sormuşlar.  Uzerli de "Hayır gitmedim, hakkında kitap da okumadım. Nasıl denir, kısmet olmadı. Hürrem Sultan'ın türbesine gidecek vakit de bulamadım" diye cevap vermişti.

Barlas, Uzerli'nin bu cevabı ile "Kendisini şöhret eden Hürrem Sultan" hakkında bilgi sahibi olmamasının herkesi şaşırttığı yorumu da habere eklenmişti... dedi ve şöyle devam etti köşesinde:

TÜRBE SORUSU 40 YIL DÜŞÜNSEK AKLIMIZA GELMEZ

"... 40 yıl düşünseniz aklınıza gelmeyecek "Hürrem Sultan'ın türbesine gittiniz mi" sorusunun bu genç yıldıza sorulması, üzerinde düşünülmesi gereken bir durumu yansıtıyor.
Diyelim ki Hamlet'i sinemada ve sahnede canlandırdıkları için isimleri hâlâ hatırlanan ünlü aktörlerden birisini bir gece kulübünden çıkarken görüyorsunuz.
Bu aktör Richard Burton, Laurence Olivier veya John Gielgud olabilir.
Ona ayaküstü "Sizi şöhrete kavuşturan Hamlet'in Danimarka'daki şatosu Elsinor'u ziyaret ettiniz mi" diye sorar mıydınız?

ÜZERİNE YAZI YAZDIM AMA TÜRBESİNİ ZİYARET ETMEDİM

Mesela ben Fatih, Kanuni, Abdülhamit gibi Osmanlı padişahları hakkında kaç yazı yazmışımdır. Ama bunlardan hiçbirisinin türbesini ziyaret etmedim.
Hürrem Sultan hakkındaki kitapları okumaya gelince bunu rahmetli Meral Okay ve Muhteşem Yüzyıl'ın diğer senaristleri yeterince yaptılar.

GAZETECİLER GENÇ İNSANLARA İNSAFLI DAVRANMALI

Demek istediğim şu.
Bir alandaki başarıları ile kamuoyu tarafından beğenilen genç insanlara karşı biz gazeteciler insaflı ve özenli davranmalıyız.
Televizyon dizisindeki rolünü oynamak için üç mevsim canını dişine takıp çalışmış genç bir yıldız, yaz tatilinde erkek arkadaşı ile bir gece dışarı çıktığında ona "Hürrem'in türbesine gittin mi hiç" diye sormak insafsızca bir yaklaşım değil midir?

YA MERYEM UZERLİ BU SORULARI SORSAYDI?

Ya "En az üç kez gittim, hakkındaki bütün kitapları da okudum" deseydi ve sonra kendisini sorgulayan gazeteciye "İlk Türk gazetesi hangisidir, Ahmet Mithat Efendi hakkında ne düşünüyorsun, Takrir- i Sükûn Kanunu ile hangi gazete yazarları tutuklandı" diye karşı sorular yöneltseydi.

(...) Dilerim Meryem Uzerli'nin selülitleri yoktur. Eğer varsa elimizden kurtulamaz.