MEDYA KÖŞESİ

Barlas, CHP'ye Genel Başkanı olarak kimi önerdi?..

Aslında CHP Kurultay delegelerinin "Değişiyoruz" diyerek Baykal'ın yerine Kılıçdaroğlu'nu seçmeleri "Değişim" kavramını da kargaşaya boğdu.

Barlas, CHP'ye Genel Başkanı olarak kimi önerdi?..
GAZETECİLER.COM - Bugün her iki tarafın (Hükümete yandaş veya hükümet karşıtı) yazarları içinde "kafa bulma, ironi yapma" maksatlı yazılar ön plânda...
Daha önce Ertuğrul Özkök ve Cüneyt Ülsever; İslami Demokrat ve Liberal Demokratlarla kafa bulduklarını haberleştirmiştik...
Şimdi de Liberal Demokratların duayenlerinden (Mehmet Bey, başkaları gibi "Yaşlı" anlamında kullanılmamıştır) Mehmet Barlas'ın, CHP'yle ilgili nesfis bir yazısını sunalım dedik...
Öyle ki; gönlündeki(!) CHP Genel başkanının kim olduğunu açıklaması bile başlı başına bir "Mizah"...
Hem de "kapkara" bir mizah...
Ama CHP'lilerin anlayıp anlamayacakları konusunda şüphemiz olduğunu da itiraf etmeliyiz...
Bakın Barlas CHP'ye genel başkan olarak kimi öneriyor...


CHP'ye Kılıçdaroğlu değil Ahmet Altan genel başkan olmalıydı...

Muhalefet etmek gerekçesiyle akla ziyan iddiaları seslendirmek ya da kabak tadı vermeye başlayan bir üslupla tüm siyasetin ortak sorunları olması gereken yaraları kaşımak, kimseyi bir yere götürmez.
Akla ziyan iddialara örnek olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 27 Nisan e-muhtırası için "e-muhtıra AKP'nin tekrar iktidara gelmesi için konulmuştur. Sayın Erdoğan'la Sayın Büyükanıt işbirliği yapmıştır"demesi gösterilebilir.
Bu mantıktan giderek "Baykal'ın ayıplı video kaseti Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olması için medyaya sızdırılmıştır. Kaseti sızdıranlarla Kılıçdaroğlu işbirliği yapmıştır" deseniz, bu akla ziyan bir yaklaşım olmaz mı?
"AKP hükümetiyle birlikte orduyu yok etmek için özel çaba harcanıyor... Benim bildiğim, emekli generaller darbe yapamaz. Bir dönem teşebbüs etmişlerse yargılarsınız" diyerek sosyal demokrat olduğu iddia edilen bir partinin lideri konumunda rejimin sivilleşmesi sancılarına yaklaşırsanız, size "Talat Aydemir ikinci darbe girişiminde muvazzaf mıydı" diye sorarlar.
Aslında CHP Kurultay delegelerinin "Değişiyoruz" diyerek Baykal'ın yerine Kılıçdaroğlu'nu seçmeleri "Değişim" kavramını da kargaşaya boğdu.

Değişimin yozlaşması

Neticede Baykal da 28 Şubat post-modern darbesine destek verirken "Silahlı kuvvetler de sivil toplum örgütüdür" benzeri sözler söylememiş miydi?
Cevabı bulunması gereken soru şu:
-CHP'nin gerçekten değişmesi için kimi veya nasıl bir kişiyi genel başkan seçmesi gerekirdi?
Bana göre mesela Taraf gazetesinin kurucusu ve başyazarı Ahmet Altan CHP'nin Genel Başkanı olsaydı, hem AK Parti iktidarı gerçek muhalefetin ne olduğunu görürdü, hem de CHP'liler gerçek sosyal demokrat bir partinin sivilleşme ve özgürlükler alanında nasıl davranması gerektiğini anlarlardı.
Kemal Kılıçdaroğlu derin devletin ve darbe girişimcilerinin sözcülüğünü bırakıp bir gün Ahmet Altan'ın son yazısında ele aldığı durumları aynı yüreklilikle seslendirebilirse, etro marka gömleğinden öteye bir kimlikle hatırlanacaktır.
Kılıçdaroğlu darbecilere destek vermek yerine bir konuşmasında şunları söyleyebildi mi?

Barlas'ın yazısının tamamını

CHP'ye Kılıçdaroğlu değil Ahmet Altan genel başkan olmalıydı...

Muhalefet etmek gerekçesiyle akla ziyan iddiaları seslendirmek ya da kabak tadı vermeye başlayan bir üslupla tüm siyasetin ortak sorunları olması gereken yaraları kaşımak, kimseyi bir yere götürmez.
Akla ziyan iddialara örnek olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 27 Nisan e-muhtırası için "e-muhtıra AKP'nin tekrar iktidara gelmesi için konulmuştur. Sayın Erdoğan'la Sayın Büyükanıt işbirliği yapmıştır"demesi gösterilebilir.
Bu mantıktan giderek "Baykal'ın ayıplı video kaseti Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olması için medyaya sızdırılmıştır. Kaseti sızdıranlarla Kılıçdaroğlu işbirliği yapmıştır" deseniz, bu akla ziyan bir yaklaşım olmaz mı?
"AKP hükümetiyle birlikte orduyu yok etmek için özel çaba harcanıyor... Benim bildiğim, emekli generaller darbe yapamaz. Bir dönem teşebbüs etmişlerse yargılarsınız" diyerek sosyal demokrat olduğu iddia edilen bir partinin lideri konumunda rejimin sivilleşmesi sancılarına yaklaşırsanız, size "Talat Aydemir ikinci darbe girişiminde muvazzaf mıydı" diye sorarlar.
Aslında CHP Kurultay delegelerinin "Değişiyoruz" diyerek Baykal'ın yerine Kılıçdaroğlu'nu seçmeleri "Değişim" kavramını da kargaşaya boğdu.

Değişimin yozlaşması

Neticede Baykal da 28 Şubat post-modern darbesine destek verirken "Silahlı kuvvetler de sivil toplum örgütüdür" benzeri sözler söylememiş miydi?
Cevabı bulunması gereken soru şu:
-CHP'nin gerçekten değişmesi için kimi veya nasıl bir kişiyi genel başkan seçmesi gerekirdi?
Bana göre mesela Taraf gazetesinin kurucusu ve başyazarı Ahmet Altan CHP'nin Genel Başkanı olsaydı, hem AK Parti iktidarı gerçek muhalefetin ne olduğunu görürdü, hem de CHP'liler gerçek sosyal demokrat bir partinin sivilleşme ve özgürlükler alanında nasıl davranması gerektiğini anlarlardı.
Kemal Kılıçdaroğlu derin devletin ve darbe girişimcilerinin sözcülüğünü bırakıp bir gün Ahmet Altan'ın son yazısında ele aldığı durumları aynı yüreklilikle seslendirebilirse, etro marka gömleğinden öteye bir kimlikle hatırlanacaktır.
Kılıçdaroğlu darbecilere destek vermek yerine bir konuşmasında şunları söyleyebildi mi?

Yorumlar