Barış Doster NATO gerilimini yorumladı: İhtiyaçlar değişince ittifakların da değiştiğini bilmeli
Cumhuriyet yazarı Barış Doster, NATO'daki ABD-Türkiye gerilimine ilişkin "Bizim için önemli olan, sıkça değindiğimiz üzere, ihtiyaçlar değişince ittifakların da değiştiğini bilmek, her ittifakın karşısında yeni bir ittifak doğurduğunu unutmamaktır" dedi.
NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı, 1-2 Aralıkta Covid-19 önlemleri kapsamında telekonferans yöntmiyle gerçekleşti. Amerikan medya kuruluşu Politico, bu toplantıda ABD ve Türkiye Dışişleri Bakanlarının tartıştığını yazdı. Buna göre Pompeo, Türkiye'ye Doğu Akdeniz'de müttefikleriyle tansiyonu yükselttiği ve S-400 hava savunma sistemlerini satın alarak Rusya'ya hediye verdiği suçlamalarında bulundu. Çavuşoğlu da Pompeo'nun Avrupalı müttefikleri telefonla arayarak Türkiye'ye karşı kışkırttığını, bölgesel sorunlarda Yunanistan'a körükörüne destek verdiğini ve Ankara'ya Patriot hava savunma sistemleri satmaya yanaşmadıklarını söyledi. Dağlık Karabağ, Fransa ve Libya gibi konularda da ikili arasında tartışma devam etti.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Doster, bu tartışmayı bugünkü köşesine taşıdı:
ABD, hem İsrail’e hem de Avrupalı müttefiklerine Çin’le yakınlaşmamaları için baskı yapıyor. Bu baskı, Londra üzerinde etkili oldu. Berlin, karşı çıkıyor. Paris, güçsüz ve ikilemde. Avrupa’nın kültürel, entelektüel, siyasal liderliğini kaybedeli çok oldu. Berlin’in her açıdan gerisine düştü. Brexit sonrası, İngiltere’nin yokluğunda, tek başına Almanya’yı dengelemesi olanaksız. Afrika’da, Ortadoğu’da, Akdeniz’de eski nüfuzu yok. Fransa, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinden biri, nükleer güç sahibi. Fakat bu iki özelliğe de sahip olmayan Almanya’nın AB’deki liderliğine karşı çıkacak kuvvetten yoksun. BM ve NATO’da da çok etkili değil. Tam olarak ABD güdümüne girmeyi ise içine sindiremiyor.
Gerek 30 üyeli NATO’da, gerek 27 üyeli AB’deki tartışmalar, gerilimler, büyük ve küçük üyeler arasındaki ölçek, öncelik, çıkar, hedef, beklenti, endişe farkları doğal. Çünkü bu ittifaklar, Soğuk Savaş’ın başlangıç yıllarının, o dönemin koşullarının ürünü. Çünkü hiçbir ittifak, ortak tehdit tanımı, ortak tehdit algısı, ortak düşman, ortak hedef olmadan yaşayamaz. Çünkü her ittifakta liderler bellidir. Onların dediği olur. Onlar kazanır.
Bizim için önemli olan, sıkça değindiğimiz üzere, ihtiyaçlar değişince ittifakların da değiştiğini bilmek, her ittifakın karşısında yeni bir ittifak doğurduğunu unutmamaktır.