Baransu'dan Oral Çalışlar'a yanıt
Mehmet Baransu, gazetesinin genel yayın yönetmeni ve akil insanlar heyeti üyesi Oral Çalışlar'ın köşesinde yazdığı yazıya yanıt verdi.
Dün Taraf Genel Yayın Yönetmeni Oral Çalışlar, Âkil İnsanlar grubunun, çözüm sürecine karşı olanların boy hedefi hâline geldiğini, seçilen isimlerin halkla temasa girişmesinin ciddi bir durum sayıldığını belirtip, “Bu etkinliği bu kadar ciddiye almak şart mı” diye yazmıştı.
Gazetesinin yazarlarından Mehmet Baransu, Roboski'ye giden ve çocukları öldürülen aileler ile görüşen Akil İnsanlar heyetini konu edindiği yazısında bir yandan Başbakan Erdoğan'ın korktuğunu ve Uludere'ye gidemediğini yazdı; ardından da Çalışlar'a yanıt verdi.
BAŞBAKAN'IN KORKUSUNUN NEDENİNİ TAHMİN EDİYORUM
Önceki günkü Âkil İnsanlar heyetinin Uludere’ye yaptığı geziyi öğrenince, aklıma Uludere’ye, Şırnak’ın ötesine geçmekten korkan Başbakan Erdoğan’ın, eşinin ardından bu kez heyeti köylülere gönderdiği geldi.
Heyetin yaptığı ziyareti küçümsediğim, anlamsızlaştırdığım sakın düşünülmesin. Uludere’ye yapılan, yapılacak her ziyareti önemsiyorum. Ancak ortadaki durum da maalesef bu. Gidemediğiniz yere bir başkasını gönderme psikolojisi.
Başbakan neden korkuyor tahmin edebiliyorum. Sanırım terörist dediği annelerin ve babaların gözlerinin içine bakmaktan korkuyor. Kimbilir belki de ziyaret ânında o köylülerin gözlerinin içine bakıp, bombalama emrini kimin verdiğini itiraf etmek zorunda kalacak. Özür ve helalleşme yolunu seçecek. Korktuğu sanırım bu. (...)
AKİL İNSANLARI TOPLUM CİDDİYE ALMIYOR ÇÜNKÜ...Oral Çalışlar, Âkil İnsanlar grubunun, çözüm sürecine karşı olanların boy hedefi hâline geldiğini, seçilen isimlerin halkla temasa girişmesinin ciddi bir durum sayıldığını belirtip, “Bu etkinliği bu kadar ciddiye almak şart mı” diye sormuş. Ardından da dünkü yazısında bu konuya ele alan bir analiz yapmış.
Kendisine şunu söylemeliyim. Bu etkinliği, iktidar ve Âkil İnsanlar’ın çok ciddiye aldığını düşünüyorum. Neticede yapılan iş, halkla biraraya gelmek. Onları dinlemek. Her gün fikirlerini köşelerinden ve ekranlardan belirten isimlerin, buluşmada halka söyleyecekleri yeni bir söz olmadığı ortada. Sanırım sorun, medyanın ve bu kişilerin yaptıkları işe kendilerinin ciddiyet atfetmesi. Önem katması. Toplum yapılan işi çok da ciddiye almıyor. İnanın alsalardı tepkiler çok daha farklı olurdu. Bence sorun atamayla göreve getirilme algısının kamuoyunda oluşması. Hükümet sözcülüğünün yapıldığının düşünülmesi.