Balık pişirirken kokuyu yok eden tüyo ; İster kızartın ister fırına atın. Gram koku kalmıyor
Evde hamsi, palamut, levrek ya da çinekop pişirirken kokunun eve sinmesini önlemek için bilmeniz gereken tüyo
Karadeniz’in en çok balık tüketilen şehirlerinden biri olan Trabzon’da ikamet eden Nimet nine tam 65 yıldır ailesine balık pişiriyor.
Özellikle buğulama yöntemini seven Nimet nine, hamsi, palamut, levrek, çinekop gibi balıkları buğulama yöntemiyle tüketiyor.
Ne kadar Karadenizli olsa da kendisi de balık kokusundan hoşlanmıyor. Özellikle hamsi pişirirken kokunun eve sinmesi can sıkıcı bir durum.
EVDE GRAM BALIK KOKUSU KALMIYOR
Tam 65 yıllık ev hanımı Nimet ninenin balık pişirime taktiği sayesinde evin içerisinde gram koku oluşmuyor.
Sadece nimet nine değil Karadenizli köylü kadınlar da balık pişirirken kokmaması için bu yöntemi deniyor.
NOT: Balığın kokusunun mutfağa sinmemesi için sadece 1 ADET DEFNE YAPRAĞInı pişirme tepsisine koyun. Defne yaprağı balıktan oluşan tüm kokuyu çekecektir. Dilerseniz 2 adet defne yaprağı da kullanabilirsiniz.
BALIĞIN YARARLARI NEDİR?
* memorial.com.tr * sitesinde balığın faydalı olduğu ve bünyesinde yoğun bir şekilde omega 3 barındırdığı belirtildi. Bu omega 3 yağ asitleri ise görme, kavrama ve motor becerilerini geliştirerek çocuklar üzerinde faydalı bir etki yapar.
Ne yazık ki, bazı diyet programlarında omega-3 kaynağı çok azdır. Bu nedenle folik asit, demir ve D vitamini eksikliği konusunda gebelere ve çocuklara saflaştırılmış balık yağı takviyeleri önerilmektedir.
Omega-3 yağ asitleri çocukların beyin, sinir sistemi ve gözlerinin gelişimi için önemlidir. Epidemiyolojik çalışmalarda, iki omega-3 yağ asidi olan EPA ve DHA içeren yağlı balık tüketen hamile kadınlar ve bebekleri ile büyüme çağında olan çocukların bilişsel gelişimini iyileştirdiği belirlenmiştir.
Omega-3 yağ asitleri aynı zamanda gözleri, beyni ve zekayı desteklemektedir. DHA, en faydalı etkileri olan omega-3 yağ asididir. Omega-3 yağ asitleri çeşitli yollarla sağlanmaktadır. Çeşitli enzim süreçleri yardımıyla ALA (alfa-linolenik asit), EPA ve DHA’ya dönüşür. İnsan vücudundaki hücre zarı ve bir dizi farklı enzim süreci bu iki omega-3 yağ asidine bağlıdır. Beyin büyük miktarda EPA ve DHA içerir ve bunlar öğrenme, hafıza ve görme için çok önemlidir.
DHA, en uzun zincire sahip olan omega-3 yağ asididir. DHA ayrıca beyindeki kan akışına yardımcı olur ve beyin dokusunu bakteri ile toksinlerden korumak için kan-beyin bariyerini kapalı tutmaya yardımcı olur. İnsan vücudundaki en yüksek DHA konsantrasyonu retinadadır. DHA burada beynin görme keskinliği için ön koşul olan ışık sinyallerini almasını sağlayan süreçleri destekler.
EPA özellikle bağışıklık savunması ve iltihaplanmanın önlenmesi için önemlidir. Birçok insan ALA’yı aktif formlarına (EPA ve DHA) dönüştürmekte zorluk çeker. Etkili dönüşüm yalnızca yüzde bire kadar olabilir. Bu nedenle omega-3 yağ asitleri ile ilgili çalışmaların çoğu yağlı balıklar veya balık yağı takviyeleri ile yapılmaktadır.
Öte yandan, ALA esas olarak keten tohumu yağı, kolza yağı, ceviz ve chia tohumlarında bulunmaktadır. EPA ve DHA esas olarak uskumru, somon, ringa balığı, hamsi, sardalya, yılan balığı, saithe, gökkuşağı alabalığı, morina karaciğeri ve yağı gibi balıklarda bulunur. Beyin büyük miktarda EPA ve DHA içerir.
Kaynaklar: gazeteciler.com - memorial.com.tr