Balçiçek İlter
Balçiçek gibi geçmişi başarılarla dolu bir gazeteci yazarın sığınacağı bahaneler değil bunlar…
Balçiçek, “Kabataş” başlığı altında yayımlanan ve kendisini savunduğu yazısının bir yerinde şunları yazıyor:
‘’Yanıltıldım… Evet yanıldım’’ diye düşünüyorum o görüntüleri izleyince...
Ama Zehra Develioğlu anlattıklarının arkasında... ‘’Yaşadım’’ diyor.
‘’Adli Tıp’tan raporum, suç duyurum var’’ diyor.
Eee ! Onun söylediklerine ne diyeceğiz?
Kasette yaşadığı da gözükmüyor, yaşamadığı da...
Ha, siz beni linç edin, ona da eyvallah!
Ama servis edilen kaset durumu deyince orada biraz duracaksınız...
Deniz Baykal ve MHP’li vekillerle başlayan süreçten başlayıp bugün yaşadıklarımıza bakarsanız, ne demek istediğimi çok daha iyi algılayacaksınız.
Doğru…
Balçiçek bunları yazarken mutlaka samimi…
Ve haklı da…
Ama…
Balçiçek gibi geçmişi başarılarla dolu bir gazeteci yazarın sığınacağı bahaneler değil bunlar…
Balçiçek “sorularımda yanlışlık yaptım… Eksik sorular sordum… Sorgulamadım… Her anlattığını doğru kabul ettim… O acayip kıyafetli insanları anlatırken ironiyle de olsa biraz daha çok sormalıydım” diyeceğine ‘’Yanıltıldım… Evet yanıldım’’ deyip geçiştiriyor…
Sıradan bir vatandaş bu iki kelimeyi kullanabilir elbette ama Balçiçek gibi bir gazeteci asla…
Az önce okuduklarınızı "Nerede o eski Balçiçek" başlığı altında yayımlanan makalemden alıntıladım...Balçiçek:
"Sorularımda yanlışlık yaptım… Eksik sorular sordum… Sorgulamadım… Her anlattığını doğru kabul ettim… O acayip kıyafetli insanları anlatırken ironiyle de olsa biraz daha çok sormalıydım” diyeceğine‘’Yanıltıldım… Evet yanıldım’’ deyip geçiştirmek yerine sıradan bahanelerle kendini savunmaya kalkıştığı için kaybetti.