Bakan Murat Kurum açıkladı: 6.7 milyon bağımsız bölüm Türkiye’de riskli
Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve çok sayıda Anadolu kanalının ortak canlı yayınıyla izleyicilerle buluşan “Anadolu Soruyor” programının konuğu Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum oldu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Kurum, “Toplamda bizim hesaplarımıza göre 6.7 milyon bağımsız bölüm Türkiye’de riskli diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin nabzını tutan “Anadolu Soruyor” programının konuğu olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Çay TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır ve Kanal Fırat Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Zeki Akbıyık’ın sorularını yanıtladı.
"Diyarbakır'ımızın yanında olduk"
Diyarbakır’da gerçekleştirilen dönüşüm çalışmalarına değinen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Diyarbakır’da Önemli bir dönüşüm projesi gerçekleştirdik. Diyarbakır’ımızın yanında olduk. Bu açılışlarla birlikte de vatandaşlarımıza verdiğimiz sözlerin gururunu, mutluluğunu yaşadık” dedi.
"Sahada 270 bin dönüşüm gerçekleştiriyoruz"
Dönüşüm çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Murat Kurum, “Bizde açıkçası Cumhurbaşkanımızın sözünü yere düşürmeyecek anlayışla çalışıyoruz. Diyoruz ki vatandaşların gönlü ne isterse olsun. İnsanlar olduğu yerden ayrılmak istemiyor. Dolayısıyla yerinde yapmalısınız. Hızlı bir şekilde inşaatını yapmak, hızlı bir şekilde insanlara kira yardımı vermek… Adaletten bahsediyoruz. İnsanların haklarını vermek zorundayız. Biz yüzde 40’lara varan sübvansiyonlar sağlıyoruz. Akabinde de orada şehre yakışacak bir projeyi çıkardığında sizin bu uğraşını kabul eder. İnsanlarla görüşürseniz, insanlara anlatırsanız görüyorlar. Elazığ’da yaşadık, Malatya’da yaşadık, İzmir’de yaşadık. Bu depremlerde 90 bin canımız gitti. Mal canın yongası ama bir tarafta da biz o enkaz altına kalan, enkazın kenarında ailesini çocuğunu bekleyen ailelerin feryatlarına da şahit olduk. Bu çok zor iş. Bunları vatandaşımızla paylaştığımızda onlar da bize destek oluyor. Biz sahada 270 bin dönüşüm gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
"Marmara'mız bir ay öncesinden daha temiz"
Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunuyla ilgili 4 gündür temizlenecek müsilajın olmadığını belirten Murat Kurum, “Müsilajın çıktığı, sahada görüldüğü andan itibaren şu ana kadar Marmara’da 10 bin 243 denetim yapıldı. Bütün illerden aynı deprem olmuş gibi bütün ekiplerimizi Marmara’ya gönderdik. 22 maddelik eylem planı açıkladık. O eylem planı çerçevesinde adımlarımızı hızla atıyoruz. Komisyon kurduk. Adımlarımızı atıyoruz ve bu çerçevede 10 bin 200 denetimde 122 tesise yaklaşık 200 milyon ceza kestik. 51 işletmenin faaliyetini durdurduk. Bu çerçevede sürecimizi yürütüyoruz. Her ilde valilikler koordinasyonunda eylem planımızı da hayata getiriyoruz. Bugüne kadar da 11 bin metreküp müsilajı temizleyerek bertarafını sağladık. Elazığ’da, Malatya’da, İzmir’de ne yaptıysak aynı anlayışla Marmara’ya yoğunlaştık. Hep birlikte müsilaj temizliğine başladık ve 11 bin metreküp müsijalı topladık. Açıkçası 4 gündür temizlenecek müsilaj yok. Bu noktada attığımız adımların ne kadar doğru olduğunu gördük. 20 Mayıs 2021 tarihinde ölçülen müsilaj büyüklüğü 12 in 741 hektar iken bu çalışmalar neticesinde Marmara’daki müsilaj büyüklüğü bine düştü. Marmara’mız bir ay öncesinden daha temiz. Çok daha yüzülebilir, gezilebilir bir hale geldi” ifadelerini kullandı.
"Çok önemli adımlar attık"
Marmara denizinin eski halinden daha iyi olduğunu ifade eden Bakan Kurum, “Bir ay önceye göre çok çok önemli adımlar attık. Bu noktada süreci de çok şeffaf yürütmeye gayret gösteriyoruz. Marmara’da ne kadar kirletici varsa yılsonuna kadar hepsi ölçüm cihazlarını takmak zorundalar. 3 sene içerisinde Marmara’daki belediyelerimizin hepsi teknolojilerini geliştirmek zorundalar. Bu noktada yapılan mevzuat düzenlemesiyle ilgili mecliste çalışıyoruz. Bilim insanlarımızla görüşüyoruz. Bilimin ışığında bu süreci yürütüyoruz. Bizim ilk yaptığımız araştırmada müsilaj ilk 30 metrede. O 30 metre dışında müsilaj yaşanmadı. Şu an için Marmara’mız eskisinden iyi. Toplanacak müsilajımız yok. Yaptığımız çalışmalarımızın neticesini aldık. Bu da bizi mutlu ediyor. Marmara’yı bugünden bir ay öncesine değil, 30-40 yıl önceki haline getireceğiz” şeklinde konuştu.
"Nüfusumuzun yüzde 65-70'i deprem bölgesinde yaşıyor"
Elazığ depremi ve yapılan çalışmalarla ilgili konuşan ve şehirleri depremle yaşanabilir hale getirmek istediklerini vurgulayan Bakan Murat Kurum, “Elazığ-Malatya’da şu an 27 bin, Giresun’da yaklaşık selden kaynaklı 750 civarında bağımsız bölüm, İzmir’de 5 bin, selden kaynaklı Araklı’da, Rize’de, Trabzon’da, Karadeniz’de, Ordu’da, Samsun’da taşkın riski altına kalan konutlara ilişkin 15 binlik konutlar üretiyoruz. Van’da devam ediyor, Denizli’de 1 milyonuncu konutun anahtarını Cumhurbaşkanımız verdi. Hemen hemen Türkiye’nin her yerinde afet ile ilgili konutlarımız İçişleri Bakanlığı’mız ile birlikte yürütülüyor. Bakanlığımız bir otak çalışma yürütüyor. İstiyoruz ki depremden 2 saat sonra nasıl Elazığ’da Malatya’da olduysak her yerde yapmalıyız dedik. 1 yıl kendimize süre koyduk. Depremin yıl dönümünde 8 bin konut teslim edildi. 14 bin konut tamamlanmış, etap etap teslim ediliyor. İnşallah yılsonuna kadar da etaplar halinde bitirip Elazığ’da da, Malatya’da da teslim edeceğiz. Malatya’da da vatandaşlar memnunlar. Bu süreçte hem İzmir hem Malatya hem Elazığ hem de Giresun afetlerinde salgın süreçlerini yaşıyorduk. Salgın sürecine rağmen ne TOKİ’miz durdu ne alt yapı müdürlüğümüz durdu. Hepsi fedakarca kim varsa depremzede vatandaşlarımızın yarasını sarmak için seferber olduk. Bu şartlarda adımlarımızı atıyoruz. Ülkemizde kentsel dönüşüm için kota koyduk. Bugüne kadar yapılan konut sayısı 1 milyon 600 bine ulaştı. Dönüştürülen konut sayısı. Toplamda bizim hesaplarımıza göre 6.7 milyon bağımsız bölüm Türkiye’de riskli diyebiliriz. 10 milyon nüfusun konutlarını 20 senede yenilemiş oluyorsunuz. Biz ülkemizdeki yapı stokunun yüzde 55’ini riskli olmaktan kurtardık. Kalan kısımlarını da vatandaşlarımızla birlikte yürütüyoruz. Deprem gerçeğini yürütüyoruz. Nüfusumuzun yüzde 65-70’i deprem bölgesinde yaşıyor. Biz şehirlerimizi depremle yaşanabilir hale getirmek istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
"İstanbul'da dönüşmesi gereken 1 buçuk milyon konut var"
Kanal İstanbul Projesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, “İstanbul’da dönüşmesi gereken 1 buçuk milyon konut var. Bunların 300 bini de acilen dönüşmesi gereken konutlar. Diyorlar ki Kanal İstanbul depremi tetikler. Nasıl olurda 21 metre derinliğindeki bir kanal depremi tetikler. Bilimsel bir açıklaması var mı? Yok. ÇED raporu hazırladık. 200’ün üzerindeki bilim insanıyla çalıştık. Bunları yaparken bu proje gerçeğinde bunları dikkate almanız gerekir dedik. Planlama yaptık. Planlamada arazinin yüzde 52’sini yollara, yeşil alanlara ayırdık. Neresi rant? Hakikatten sormak istiyorum. Bunun neresinde rant var? İstanbul’un dönüşümüne katkı sağlayacak rezerv konutlar üretilecek. Zemin + 5 katı geçmeyecek. Toplanma alanlarını koyacaksınız. Deprem gerçeğini kesinlikle tetikleyen bir proje değil. Diğer taraftan deniz ticaretine bakıyoruz. İstanbul’umuzun, ülkemizin özgürlük projesi diyoruz. Bu kadar gemi geçiyor. Gemilere baktığımızda günlerce Karadeniz’de ve Marmara’da bekliyorlar. Orada deniz ticareti artsın istiyoruz. Orada oluşturacağınız lojistik merkeziyle, AR-GE alanları olsun, yeşil alanlar olsun” diye konuştu.
"Biz depremi siyaset üstü görüyoruz"
İstanbul’da 117 bin kentsel dönüşüm konutu ürettiklerini ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, “Bunun neresi rant? Depremi tetiklemiyor, çevreye zarar vermiyor. İstanbul’un su kaynaklarına etkisi yüzde 3. Bunu gidermek için Hamzalı, Pirinçli, Melen Barajı bitirildi. Şimdi bunlar bitirildiği zaman o yüzde 3’ün kat ve kat fazlası İstanbul’a gelecek. İhtiyaç mı var? Yapalım. Niye? Niye si yok? Ben bu zihniyetin daha önce Boğaz Köprüsü’ne, Sabiha Gökçen’e, boğaza karşı çıktığını da gördüm. Ne zararı var? Hiçbir zararı yok. Lafla peynir gemisi yürümez. Öyle konuşacaksın ama hiçbir adım atmayacaksın, elini taşın altına koymayacaksın. Ondan sonra diyeceksin ki İstanbul’da tedbir al. Biz İstanbul’da 117 bin kentsel dönüşüm konutu üretiyoruz bakanlık olarak. Belediyeler de girecek, vatandaşımızda girecek. Biz depremi siyaset üstü görüyoruz ve bu konuda siyaset yapmayacağız, siyasi malzeme yapmayacağız. Bu konuda vatandaşımızın isteğimi var hepsini karşılayacağız. Elimizden gelen her türlü gayreti yapmaya çalışıyoruz. Bunu belediyeler de yapacak. Bütçesini bırakın kesmeyi ilave edeceksiniz. Biz İstanbul’u kurtaracağız. Türkiye’nin her yerinde de projelerimizi arttıracağız. Belediyelerimize de tavsiyelerimiz belediyelerin bütçelerinin arttırmaları. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladılar. 6 senelik bir proje. 6 sene içerisinde inşallah tamamlanacak. İnşallah proje tamamlanarak İstanbul’umuzun marka değerine değer katacak şekilde açmış olacağız” şeklinde ifade etti.
"Yaptığımız uygulamalarda 209 milyon ağacımızı kesilmekten kurtardık"
Sıfır atık projeleri le ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, “Kararlı bir şekilde 81 ilimizde Sayın Emine Erdoğan himayelerinde bu projelerimizi üretiyoruz. Yaklaşık 90 bin kamu kurumunda bu uygulamaya geçtik. Bugüne kadar yaptığımız uygulamalarda 209 milyon ağacımızı kesilmekten kurtardık. Kararlı bir şekilde adımlarımızı atıyoruz. GEKAP paylarını yine üreticilerden almak suretiyle bunların depozito ücretini alıyoruz. Sıfır atık bünyesi altında yapılması gereken tüm adımları atarak tüm mevzuatı uyguluyoruz. Dünyanın en önemli çevre projelerinden bir tanesidir. Pet şişelerde depozito uygulamasına geçeceğiz. Çoğu üründe depozito uygulamasına geçeceğiz. Vatandaşımız onları geri dönüşüme vermek suretiyle parasını geri alacak. Kaynaklarımızı korumak zorundayız. Plastik poşeti ücretli hale getirdik 440 adetten kişi başı kullanım 40’a düştü. Yüzde 80 oranında kullanımı düşürdük. Bu adımları doğamız için atıyoruz” dedi.