GÜNDEM

Bakan Gül'ün Yeniçağ yazarlarına saldırı ve Sözcü Davası hakkındaki görüşleri

Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, bugünkü yazısında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün "10 Ocak çalışan gazeteciler günü" nedeniyle medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldiğinde verdiği mesajlara dikkat çekti.

Hacer Aksoy
Hacer Aksoy[email protected]

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Gazetecilere karanfil veren Gül, yürürlüğe giren Birinci Yargı Paketi'ni hatırlattı.

Yeniçağ yazarı Orhan Uğuroğlu, yazısında Bakan Gül'ün hem medyanın Ankara temsilcilerini davet etmesinin hem tek tek kutlayarak kırmızı karanfil vermesinin hem de açıkladığı görüşlerin savcı ve hâkimlere "medya davaları" konusunda önemli mesajlar içerdiğini ifade etti.

Orhan Uğuroğlu'nun Yeniçağ yazarlarına yapılan saldırıları ve Sözcü davası hakkındaki görüşlerini sorması üzerine Abdülhamit Gül:

"Gazetecilere yapılan saldırıyı nerede olursa olsun hiçbir şekilde tasvip edemeyiz.

Bu konuda daha fazla söylenecek bir söz yok. Ancak biz yürütmenin bir parçası olarak ve bir hukuk insanı olarak kuvvetler ayrılığının da çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

Yargıya bir şekilde yön verme yargıya bir müdahalede bulunma imkânımız yok. Prensip olarak orayı da etkileyebilir diye yürüyen davalarda yorum yapmaktan kaçınıyorum.

Genel ilke itibariyle, yargısal süreçler kendi mecrasında görünüyor. Tahliye oldu sanki beraat etti, tutuklandı sanki… Tutuklanıp beraat edenler de oldu. Bu konuda sizler Türkiye'nin en saygın gazetecilerisiniz.

Demokrasilerin olmazsa olmazı medyadır. Gazetecilere yapılan saldırıları şiddetle, nefretle kınıyorum ve geçmiş olsun diyorum. Saldırganların tutuksuz yargılanmaları ceza almayacakları anlamına gelmez." şeklinde yanıt verdi.

Orhan Uğuroğlu yazısında Adalet Bakanı Abdullah Gül'ün basın açıklamasını ve sorulara verdiği yanıtları değerlendirdiği ve dikkatini çeken başlıkları da sıraladı.

- FETÖ ile hukuki mücadelede kararlı ve çok net bir duruşu var. "Yargı AK Parti'nin yargısı değil. 82 milyonun yargısıdır ve güvenilir olmak zorundadır. Yargı hiç kimseden emir almamalıdır" sözlerini yargı mensupları umarım dikkate alırlar.

- FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması konusunda söylediği, "Hiçbir siyasetçinin bağışıklığı yoktur" ifadesi cumhuriyet savcıları ve hâkimler için "cesur olun" mesajıdır.

- FETÖ ile mücadeleyi "Tavizsiz ve kararlı" yürütülmesini vurgulaması ve "suçlu suçsuz herkesi bir torbaya, bir çuvala doldurmak FETÖ'cülere yarar. Suçlular cezalandırılmalı, masumlar aklanmalıdır" demesi de KHK mağdurları açısından önemlidir.

- HDP'nin terörle bağlantısı konusundaki soruya verdiği, "Terör demokrasiyi tahrip eder, terörü lanetlemek gerekir" ifadesi de umarım siyasi adresini bulur.

- Yargı reformu konusuna değinen Gül, "Haber verme sınırını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı yönündeki ilke tahkim edilerek ifade özgürlüğünün güvencesi artırılmıştır. İfade özgürlüğünü ilgilendiren yargı kararlarının istinaf mahkemelerinden sonra bir kez de Yargıtay tarafından incelenmesi sağlanmıştır" diye konuştu.

- Bu ifadesi sonrasında, "Reform sihirli değnek değildir" demesi dikkat çekti.

Orhan Uğuroğlu'nun tüm yazıları

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar